8 Temmuz 2024 tarihinde bir tweet atarak başlatılan Türk-İş ve Türk-İş'e bağlı sendikaların eylemlerinin de konuşulduğu toplantıda Türk-İş Genel Başkan Yardımcısı ve Tes-İş Genel Başkanı İrfan Kabaloğlu, Tes-İş Antalya Şube Başkanı Abdullah Kayser, Tes-İş Genel Başkan Yardımcısı ve Hukuk Sorumlusu Dural Karakoç, sekreter üyeler ve beraberindeki heyet bir araya geldi.
İşçi sorunlarının gündeme getirildiği toplantıda Başkan İrfan Kabaloğlu, Türkiye'nin ekonomik açıdan çok sıkıntılı süreçlerden geçtiğini, enflasyon rakamlarının çok yüksek seviyelere ulaştığını ancak bu verilerin TÜİK tarafından daha az gösterildiğini ifade etti. Yaklaşık 20 yıldır düşük gösterilen enflasyon rakamlarından dolayı üyelerinin alım gücünün her geçen gün eridiğini söyleyen Başkan Kabaloğlu, "Yaşadığımız sorunları meydanlarda haykırarak sonuç alana kadar devam ettireceğimizi bilmenizi istiyorum" diye konuştu.
TÜRK-İŞ'İN YOL HARİTASI KEMER'DE BELİRLENECEK
Ekonomik koşullar altında ezilen işçilerin seslerini duyurmak adına bir tweet ile başlatılan eylemlerin bölge toplantılarına dönüştüğünü ve ardından il temsilcilikleri tarafından basın toplantıları düzenlenerek devam ettirildiğini ifade eden Başkan Kabaloğlu, Türk-İş'e bağlı sendikaların bu süreçten sonraki yol haritasının Kemer'de düzenlenecek toplantılarda belirleneceğini aktardı.
"AZ KAZANANDAN AZ, ÇOK KAZANANDAN ÇOK VERGİ ALINSIN"
Ülkedeki ekonomik sıkıntılar nedeniyle mutfaklar, evler yangın yerine döndü diyen Başkan Kabaloğlu, "Üniversitede çocuğu okuyan üyelerimiz, çalışanlarımız, arkadaşlarımız çocuklarını okula göndermekte zorluk çekiyor maalesef. Aynı zamanda iş yerlerindeki, kamudaki ücret farklılıkları iş barışını bozmuş durumda. Kıdem tazminatıyla ilgili yine bir şeyler konuşulmaya başlandı. Vergideki adaletsizlik hepinizin bildiği gibi uzun yıllardır devam ediyor. Biz ne istiyoruz? Biz az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınsın istiyoruz" ifadelerine yer verdi.
"GELİR DAĞILIMINDAKİ ARTIŞIN ÇALIŞANLARA YANSIMADIĞINI SÖYLÜYORUZ"
Başkan Kabaloğlu, özellikle son dönemlerde emeklilikle ilgili haksızlıkların ortaya çıktığına vurgu yaparak, "Bütün bunlar bizim ülkemizin öncelikli konuları. Bu konuların mücadelesini Türk-İş olarak meydanlarda konuşarak, meydanlarda haykırarak sonuç alınana kadar vereceğimizi bilmenizi isterim. Değerli arkadaşlar Türk İş olarak ülkenin içinde bulunduğu durumu çok yakından biliyoruz. Türk-İş, kaos üreten bir sendika değil, sorumluluk sahibi bir sendika. Ama ülkedeki gelir dağılımındaki ortalamanın yükseldiğini söyleyen iktidara karşı biz maalesef bu durumun çalışanlara yansımadığını söylüyoruz. Madem gelir dağılımında bir yükselme var. Bu gelir dağılımındaki adaleti de sağlayın diyoruz. Türkiye'de görsel olarak çok büyük değişimler var ama maalesef gelişim yok. Gelişme, dengeli gelişme demektir. Biz dengeli bir gelişme olsun istiyoruz. Ve bu bağlamda TÜRK-İŞ'e bağlı sendikaların üyeleri ile bu ayın 20'sinde Ankara'da büyük bir mitingte bir araya geleceğiz" dedi.
İKTİDAR, EKONOMİYİ DÜZELTMEK İÇİN ADIMLAR ATMALI
Düzenlenecek mitingin iktidar tarafından görülmesini umut ettiklerini ifade eden Kabaloğlu, "İktidardan bozulan huzurumuzu, bozulan ekonomimizi düzeltmek için adımlar atmasını bekliyoruz. Eğer bu adımlar atılmazsa bu ülkede iş barışının, huzurunun olmayacağını işçi üyelerimizden aldığımız tepkilerle görüyoruz. O yüzden iktidarı daha sorumlu davranma ya davet ediyoruz. Insanların geçinemediği, çocuklarının gözüne bakarak onların taleplerini yerine getiremediği zaman o toplumda tabii ki huzursuzluklar, sıkıntılar başlar" diye konuştu.
EV SAHİBİ VE KİRACI KAVGALARINDA YAKLAŞIK 90 KİŞİ ÖLDÜ
Başkan Kabaloğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Ülkedeki huzursuzluğa dair bir örnek vereyim. Kiracılarla ev sahibi arasında çıkan olaylarda bu yıl yaklaşık doksan kişi vefat etmiş durumda. Kavgaları ve mahkemelik olma durumlarını söylemiyorum bile. Böyle bir dönemden geçiyoruz. Kiracılar, çok az kira ödemekle suçlanıyor. Ev sahipleri çok yüksek kiralar istemekle suçlanıyor. Ama herşeyin bir maliyeti var. Bu maliyete baktığın zaman bugünkü çalışanların bunu karşılamasının mümkün olmadığını görüyoruz. Bu sebeple devletimizin bu sorunlarla çok yakından ilgilenip çözüm bulmasını talep ediyoruz"