İki erkek çocuk annesiyim. Çocuklarım olduktan sonra kendimi düşünmekten vazgeçip, onlar için yaşamaya başladım. Çocuklarımın güzel bir gelecekleri olsun diye uğraştım tabi ki ancak amacım sadece bu değil. İyi bireyler, vatansever ve bilinçli bireyler olsun diye elimden geleni yaptım. Bu size anlatacağım hikayeyi görünce aklıma çocuklarım geldi. Hiç kızım olmadı ama çocuklarım olduktan sonra bütün çocuklara kendi çocuklarımmış gibi baktım. Bu hikayeyi okuduğumda çok etkilendim. Umarım sizde beğenirsiniz. Baba kız kuş avına giderlerdi. Hep çok zor avlanan son derece ürkek kuşların peşindeydiler. Bir yerde pusuya yatar saatlerce hiç kıpırdamadan beklerlerdi. Bu bekleyiş sırasında kız gözleriyle çevresinde olan bitenleri inceler seslere kulak verirdi. Böceklerin çıtırtılarından kuşların kanat seslerine, rüzgarın sallandırdığı ağaç dallarına kadar. Yıllarca gidip geldikleri ve her seferinde saatlerce bekledikleri halde bir tek kuş bile vurmadılar. Kız, madem kuşları vurmuyorlardı, bunu neden yapıyorlardı hep merak etmişti. Bir gün babasını kaybetti. Bu sırada on sekiz yaşına gelmişti. Bundan sonra ki hayatına yalnız başına devam etmek zorundaydı ve öyle de yaptı. Çok başarılı oldu hedeflerine her zaman ulaştı. Çevresinde onu seven çok insan olduğu gibi, düşmanları da ona karşı hep etkisiz kalmışlardı. Artık otuzlu yaşlarına ulaşmıştı. Bir gün çok sevdiği bir arkadaşıyla evinde sohbet ederken, arkadaşı ona şöyle dedi. Hayatımda senin kadar ilginç kişiliği olan bir başkasına rastlamadım. Bir şey hedeflediğinde, kim ne yaparsa yapsın, kim seninle uğraşırsa uğraşsın, rahatsız olmuyorsun, sükunetini bozmuyor sinirlenmiyorsun. Motivasyonu senin kadar yüksek birinin gerçekten var olduğuna inanmak zor. Arkadaşı bunları söylerken, birden babasıyla kuş avına gittikleri zamanlar geldi aklına. Saatlerce hiç kıpırdamadan beklemek zorunda oldukları o anlarda üstünde örümcekler gezinir, bazen yağmur yağar, dikenler batar ama o hiç tepki vermezdi. Bu sessiz bekleyiş sırasında her şeyi inceler ve bütün detaylarıyla gelişen olayları algılardı. İşte şimdi ve kariyer boyunca hep bunu yapmıştı. Ani tepkiler yerine, sessiz kalmış, kimin neyi ne için yaptığını gözlemlemiş ve sadece ulaşmak istediği şeye odaklanmıştı. Aslında babası onu hiçbir zaman kuş avına çıkarmamıştı… Gözlerinden iki damla yaş süzüldü. Titreyen dudaklarının arasından minnet dolu o cümle döküldü. “Teşekkür ederim baba”