Antalya’da Türk- İş’e bağlı Demiryol-İş Sendikası, Büyükşehir Belediyesi ile toplu iş sözleşmelerindeki anlaşmazlıktan dolayı önümüzdeki hafta belediyenin önünde grev yapacaklarını duyurdu. Demiryol-İş Şube Başkanı Adem Gül, “Biz CHP’yi emekçinin yanında, özgürlükçü bir parti bilirdik. Söylem ile uygulama çok farklı. Antray olarak greve gidip, tramvayları kullanmayacağız” dedi

Antalya’da Türk- İş’e bağlı Demiryol-İş Sendikası, Büyükşehir Belediyesi ile toplu iş sözleşmelerindeki anlaşmazlıktan dolayı önümüzdeki hafta belediyenin önünde grev yapacaklarını duyurdu. Demiryol-İş Şube Başkanı Adem Gül, “Antalya Ulaşım A.Ş’de 2020 yılında yapmış olduğumuz örgütlenmeyle toplu sözleşme sürecimiz başladı. Bu süreçte gerekli oturumları yaptık, oturumlarımızda 21 maddede anlaşmazlığa gittik. Daha sonra resmi arabulucu tespit edildi. Resmi arabulucuda da bir sonuç alamadık. 5 toplantı yaptık ve sonucunda netice alamayıp oyalandık. Biz şirketi batırmaya, yakıp yıkmaya gelmedik. Biz sadece işçi arkadaşlarımızın ücretlerinde az da olsa iyileştirme yapabilir miyiz, onların refah seviyesini yükseltebilir miyiz amacıyla buradayız. Bize işçi güvendi ve yetki verdi. Biz de yetkiyi kötüye kullanmamak için işçi arkadaşlarımız ne istiyorsa isteklerini minimum düzeyde, hem şirketi düşünüp hem de işçiyi düşünerek orta noktayı bulmak adına talepte bulunduk. Gelinen noktada toplu sözleşme sürerken bizim üyelerimizi istifaya zorladılar. Dayanışma Aidatı ödettirip ‘Dayanışma Aidatında kalın, sendikadan istifa edin, tüm haklarınızdan yararlanacaksınız’ diyerek baskı kurmaya ve en sonunda aidatı ödemeyenleri ücretsiz izine zorlamaya başladılar. Bu bıçağın kemiğe dayandığı en son nokta oldu” dedi.

“ALİ CENGİZ OYUNU”

Büyükşehir Belediyesi’nin sendikaya ters köşe yaptığını söyleyen Başkan Gül, “Biz Antalya ulaşımda daha önce de örgütlenme süreci yaşadık. Bu süreçte 81’e 93 sendikal yetkiyi diğer sendika aldı. Ancak orada da bize Ali Cengiz oyunuyla ters köşe yaptılar. Daha önceki dönemde Menderes Türel’e yönelik Genel Başkanımız ‘Böyle entrikalar yaparak işçinin iradesini gasp etmeyin’ demişti. Biz seçimlerde ilk kez CHP’nin adayını destekledik. Bize tarafsız olacağı verildiğinden dolayı desteklendi. Türk-İş olarak da biz kim tarafsızsa onu destekleyeceğiz diyerek seçimlerde beyanda bulunduk, Muhittin Başkanı destekledik. Antalya Ulaşım’da bazı Ali Fidanlı, Cihan, Gönen ve farklı isimler var. Bunlar insanları arayarak zorla işten çıkmaları için telkinde bulunuyorlar. Anayasal hakkımız olan sendikalaşma hakkının önüne geçiyorlar. Cumhuriyet Savcılarını da bu noktada göreve çağırıyorum. Biz sendikacılık yapmaya çalışıyoruz. Nasıl ki siyasi partiler seçimlerde milletten yetki alıyorsa biz de işçilerin gerekli çoğunluğundan yetkiyi alarak talepleri iletiyoruz” dedi.

“VATMANLAR İŞTEN ÇIKARILIYIR”

İşçi bizden memnun olmazsa bizi bırakıyor başka bir sendikayı getiriyor diyen Başkan Gül, “Bu olayda öyle olmadı. Burada bize şirketin zarar ettiği, 52 milyon zararı olduğu söyleniyor. Şirket zarar ediyorsa neden para getiren vatmanlar işten çıkarılmaya uğraşılıyor da yukarıdaki insanlar hiçbir ücretsiz izine çıkmadan devam ediyor? Parayı getiren vatmanlar, çünkü makinayı bunlar sürüyor, müşteriyi bunlar taşıyor. Bugün Antalya’da tramvaylarda bir yoğunluk var pandemi döneminde, insanlar üst üste gidiyor. Sen böyle yapacağına daha fazla sefer koyarak pandeminin yayılmaması için insanları taşırsın. Belediyenin kar etme gibi bir lüksü de yok. Belediye amme hizmeti yapıyor. Sonuçta topluma hizmet etmek amacıyla kurulmuş bir yer. Burası zarar ediyor diyerek insanları yıpratmaya çalışmak, CHP’ye yakışmıyor. Biz CHP’yi emekçinin yanında, özgürlükçü, kimseyi kısıtlamaya çalışmayan bir parti bilirdik. Söylem ile uygulama çok farklı. Uygulamanın biz içindeyiz, insanlar tamamen mağdur, işe girdiği referansına kadar arayarak istifa etmeye, dayanışma aidatına zorluyorlar. Nerede kaldı bizim demokrasiye inancımız? Biz demokrasi diye bağırırken acaba biz kendimiz ne kadar demokratız?” ifadelerine yer verdi.

“İŞÇİYİ SAT DEDİLER”

Bizim bir yasal sürecimiz var. Bu süreç bitme noktasına geldi. Biz bütün imkanları kullandık diyen Başkan Adem Gül sözlerine şöyle devam etti:

“Biz müzakerelerde 21 maddede anlaşamadık, resmi arabulucuya gitti. Resmi arabulucularla da 5 oturum yaptık. İş veren 1 hafta süre istedi, 1 hafta sonra yeni bir şeyle gelmediler. Bu süreç bittikten sonra benim 60 gün içerisinde grev ilanı asmam gerekiyor. Ben bu grev ilanımı haftaya asacağım iş yerlerine. Büyükşehir Belediyesi’nin önünde basın açıklaması gerçekleştireceğiz, Türk-İş Genel Başkanımız da katılabilir. Antalya halkı bu süreçte çok ciddi sıkıntı yaşayacaklar ancak bunun sorumlusu biz değiliz. Biz çözüm için uğraş verdik ama biz Ali Fidanlı’yı aşamadık, Gönen’i aşamadık, Selçuk’u ve Deniz Hanım’ı aşamadık. Bu grev 247 işçiyi kapsıyor. Muhittin Başkan da olaylardan haberdar. Cavit Arı vekilimize bildirdik, o da iletti. Muhittin Böcek Başkanımız konuyla ilgili ne düşünüyor bilemiyoruz. Biz defalarca randevu talep ettik, talebimize karşılık gelmedi. Bizim asıl muhatabımız Antalya Ulaşım A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Filiz’dir. Deniz Hanım ‘biz bu isteklerinizi veremeyiz’ diyor. ‘Ben veremem, battık bittik biz’ deniyor. Bana açıkça ‘işçiyi sat’ deniyor. Ben bunu yapamam. Biz işçiyi satarsak kimsenin yüzüne bakamayız. Belediyeler kar etmek adı altında değil toplumun hizmetini görebilmek adına var olan bir kurumdur.” YAPRAK ÖZER / ANTALYA GÜNDEM