2025 turizm sezonuyla ilgili beklentilerin belirsiz bir iyimserlik içerisinde sürdürüldüğüne vurgu yapan Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkan Başdanışmanı Hamit Kuk, “Belirsiz bir iyimserliğin hâkim olduğu turizm sektöründe, önümüzde duran ve henüz cevaplarını bulamadığımız sorunlar var. Ülkemizdeki ekonomi politikalarının ne yönde seyredeceği ve nasıl sonuçları beraberinde getireceğini henüz kestiremiyoruz. Yüksek enflasyondan kaynaklanan maliyet artışları devam ediyor. Artan maliyetlere karşı panzehir işlevi gören döviz kurları mevcut ekonomik parametrelerle uyumlu gözükmüyor. Türk lirasının aşırı değerli olması hedef pazarlarda rekabet etme opsiyonlarını daraltıyor. Avrupa’daki ekonomik daralma devam ederken, talepteki durgunluk, yüksek ücretler, azalan rekabet gücü ve pandemiden kalan kredilerin geri ödemesi Avrupa’daki şirketleri zorluyor. Bu yıl Almanya genelinde iflas başvurusunda bulunan şirket sayısı şimdiden 20 binin üzerine çıkmış. Artan işsizlikle birlikte daralan bütçeler tüketiciyi yeni tedbirler almaya iterken destinasyonlar arası rekabet kızışacak.” açıklamasını yaparak, Avrupa ülkeleri ve Türkiye için oluşan ekonomik şartların turizmde 2025 yılının gidişatını belirleyeceğini dile getirdi.
TURİZMİN ÖNÜNDEKİ YENİ SORUN ‘AMBARGO BASKISI’
Türkiye’nin coğrafi konumu gereği çevremizde cereyan eden siyasi ve sosyal olaylar, Rusya, Ukrayna, İsrail, Lübnan, Suriye ve İran gibi ülkelerdeki karmaşaların sektörü zorlamaya devam ettiğini belirten TÜRSAB Başkan Başdanışmanı Kuk, Ukrayna savaşı nedeniyle Rusya’ya uygulanan ambargolara yenilerinin eklenmesinin önemli bir sorun olduğunu ifade etti. Kuk, “Mısır ve Tunus gibi ucuz destinasyonların atağa kalkması, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri gibi pazarların nitelikli turistlere cazip gelmesi gibi ilave konular var. Bütün bu sorunlar turistin karar alma süreçlerini etkilerken destinasyonlar arasında acımasız bir rekabet ortamı oluşacak.” diye konuştu.
ABD öncülüğünde Rusya'ya uygulanan ambargo baskısının turizm sektörünün önündeki yeni sorunlardan biri olduğunu kaydeden Kuk, “Gazprombank başta olmak üzere birçok Rus şirketin ambargo listesine alınacak olması bu ülkeden gelecek yaklaşık 7 milyon turistin akıbetini etkileyecek. Diyelim ki bir yolunu bulup turisti getirdik, bunun ödemesi nasıl tahsil edilecek? Ambargo kapsamına alınan Gazprombank tarafından yürütülen ve Türkiye dahil 8 ülkede kullanılan Union pay kart ile ödeme sistemi tamamen ortadan kalkacak. Böyle bir durumda Rusya turizm pazarının sekteye uğraması kaçınılmaz olacaktır. Yakın zaman içinde ambargolara bir çözüm bulunamazsa bu pazar en az %30-40 oranında küçülebilir. Mesela şu an erken rezervasyon dönemi ve Rusya’dan Türkiye’ye yönelik rezervasyonlarda neredeyse yaprak kıpırdamıyor. Rusya’dan gelen turistin yaklaşık % 35-40’ı, Kasım-Nisan ayları arasında satılan erken rezervasyonlardan oluşuyor. Bu oran durumun ne kadar ciddi olduğunu gözler önüne seriyor. Rusya ile ilgili ambargo tehdidi Demokles’in kılıcı gibi turizm sektörünün başında duruyor.” ifadelerine yer verdi.
AMBARGOYU DESTEKLEMEK TURİZMİ BALTALAMAK OLUR
“Türkiye’nin doğalgaz ihtiyacının büyük bir kısmını karşılayan Rusya, sadece ticari yönden değil aynı zamanda coğrafi açısından da bizim için önemli bir ülkedir” diyen Kuk, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:
“Ülkemizden yaklaşık 50 bin gayrimenkul satın almış Rus vatandaşı var. Bunlar aile fertleriyle birlikte sayıldığında 100 binin üzerine çıkıyor. Türk vatandaşlarıyla evlenenleri de hesaplandığında iki ülke halkları arasında oluşan bağların sayıları çok daha fazla artıyor. Sadece bu konular ele alındığında bile iki ülkenin birbirinden bağımsız düşünülmesi mümkün değildir. Turizm, doğalgaz, gayrimenkul ve aile birleşmeleri gibi konuların tamamı insani ihtiyaç kapsamındayken bu temel ihtiyaçları etkileyecek bir ambargonun uygulanması hiç de insanı bir davranış olamaz. Böyle bir hassasiyeti başta Amerika olmak üzere ambargoyu destekleyenlerin anlaması gerekiyor. Aksi halde farklı coğrafyalarda yaşamanın avantajlarını kullanarak sadece kendi çıkarlarına odaklanmak ve dünyanın geri kalanını yok saymak olacaktır.”
“TURİZM SEKTÖRÜ İÇİN 2025 YILI HİÇ KOLAY OLMAYACAK”
Ambargoların esnetilmeden devam etmesi halinde Rusya’nın dünya ile tekrar eski soğuk savaş dönemine dönme ihtimalinin de olduğunu aktaran Kuk, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Geçmiş soğuk savaş dönemlerine baktığımızda bu süreçten olumsuz etkilenen ülkelerin başında Türkiye gelmişti. Şimdi yine aynı sorunlarla karşı karşıya kalınabilir. Hükümetimiz işin ne kadar önemli olduğunu biliyor, 20 Ocakta göreve başlayacak olan Trump hükümetiyle bu konuları müzakere edecektir. ABD’nin yeni hükümetinin buradaki tutumu çok önemli, iki ülke arasındaki ilişkilerin seyri bu ambargo sürecinin gidişatını da belirleyecektir. Önümüzdeki dönemde bu sürecin nasıl ilerleyeceğini hep birlikte göreceğiz. Birçok parametrenin etkisinde kalarak varlığını sürdüren turizm sektörü için 2025 yılı hiç de kolay olmayacak.”