Seçim arifesinde mevcut hükümet her ne kadar enflasyonun düşüş kaydettiğini söylese de maalesef gelen haberler bunu yalanlıyor. Özellikle et süt ve peynir çok kısa bir zaman diliminde zirve yapacak. Kıyma fiyatının 450 lirayı bulacağı söyleniyor.

Peki bunu söyleyen kim?

TÜSEDAD söyledi. Köylü söyledi, hayvan yetiştiricileri söyledi…

Hükümet ve ona bağlı basın organları düşen enflasyondan övgüyle söz ediyor. Yalanların ardı arkası kesilmiyor…

Hafta sonu her ay peynir ihtiyacımı temin etmek için Kepez’de Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu belgesinde yetişen tahıl ürünleri ve sütten yapılan peynir, tereyağı ve yoğurt satan iş adamı Hamdi Çetin’i ziyaret ettim. Hamdi beyin çay ikramı esnasında yaptığımız sohbet beni korkuttu.

KITLIK KAPIDA

Köy köy dolaşarak ürünleri tapalayan ve en ücra köylere ve mezralara kadar inen iş insanı Hamdi bey  bölgenin edata piri olmuş. İşte iç açıcı olmayan gerçekler ‘’Eskiden örneğin Antalya’da etin kilosu 50 lira iken Diyarbakır’da, Bitlis’te, Ağrı’da 30-35 liraya yiyorduk. Peynir Antalya’da kilosu 50 lira iken biz 25- 30 liraya satıyorduk. Tahıl ve bakliyat ürünleri de aynen öyleydi.  Büyük şehirlerde yaşayanlar yiyeceklerinin büyük kısmını köylerinden veya doğudaki esnaftan alarak yaşadığı kente götürüyordu. Şimdi köyün kentten farkı kalmadı. Fiyatlar yüksek ve yakında kıtlık olursa şaşmayın geçen yıl bölgede kuraklık yaşandı. Doğu ve güneydoğuda maalesef sulama imkanı olmadığı için tarlalar yağışa muhtaç. Ot olmayınca saman da olmaz saman olmayınca ne tahıl ürünleri ve bakliyatlar olur ne de saman. Hayvanlar aç kalıyor. Yem fiyatları çok yüksek çiftçinin alım gücü sıfıra inmiş. Hayvanların yarısından çoğu kesime gitti. Köylerde hayvan kalmadı desem yeridir. Et zaten bitti. Kalan hayvanlar cılız yeterli süt alınmadığından peynir, tereyağı, köy yoğurdu zirve yapmış. Kısa sürede tüm anlattığım ürünleri en az 2 kat fiyatla bulabileceğiz Mevcut hükümet 20 yılda tarım ve hayvancılığı ilgisizliğiyle bitirdi. Bir de buna kuraklığı eklersek köylerin hali içler acısı’’ dedi.

Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Genel Başkanı Sencer Solakoğlu, turizm sezonunun başlamasıyla et ve sütte fiyatların çok orantısız şekilde yükseleceğini vurgulayarak “Bu sektör artık büyük bir çıkmaza girdi. Yeni gelecek hükümet kucağında saatli bomba bulacak” dedi.

Et ve sütte fiyatlar ne oldu da bu kadar yükseldi?

Son 4 yıldır süt fiyatları gıda enflasyonunun düşürülmesi için aşağıda tutuluyor. Uzun zamandır üretici etten ve sütten para kazanmıyor. Buradaki problem şöyle: Anaç hayvan süt veren inektir. Süt para etmediği için daha gaddarca ve normalin ötesinde kesime gidiyor. 4 yıldır süt fiyatları üzerinde yapılan baskı nedeniyle süt inekçiliğinden para kazanılmaması ineklerin gebe bırakılmayıp kesime gönderilmesine sebep oldu. 2022 yılında özellikle darbe çok ağır oldu. Artık bir süt üreticisi ürettiği her 1 litre sütten 2 liraya yakın zarar eder duruma geldi. Köylerde hayvan mevcudu çok düştü. Hem dişi hem besilik hayvan girişi minimuma indi. Üretici etten de zarar ettiği için büyük endüstriyel işletmeler de aile çiftlikleri de artık yavru alıp beslememeye başladı. Büyük işletmelerde damların kullanılma kapasitesi yüzde 25’lere, aile işletmelerinde yüzde 50’nin altına düştü. Artık mezbahalar hayvan bulamaz oldular.

Böyle giderse elde hayvan kalmayacak…

Artık son kalan inekler, damızlıklar kesiliyor. Bu yine peşinde yeni bir et krizini tetikleyecek. Bunun telafisi de mümkün değil. Şimdi et ithalatında 500 bin hayvan için iktidar düğmeye bastı. Bunun için Türkiye’nin bulması gereken finansman 600 milyon dolar. Bu kur üzerinde de ciddi baskı yapar. Bunun üzerinde damızlık ve kasaplık hayvan koyduğunuzda 1.5-2 milyar dolar mertebesinde acil döviz ihtiyacı ortaya çıkarıyor. Şu anda Bursa’da damızlık için 5 bin adetlik talep var. Üretici sanki et fiyatları yüksek ithalat ucuzmuş gibi düşünüyor. Elindeki hayvanları satıp ithal edip yerine koyarım diyor. Bu da her hayvan için 3 bin 500 dolar demek. Kesilen hayvan açığını kapatmak için ilk aşamada 15 milyar dolarlık ithalat yapılması lazım. Türkiye’de tüketilen yemin yüzde 50’si ithal.  Şu anda yaşadığımız et krizinin haricinde yeni bir krize de zemin hazırlıyoruz. Süt fiyatlarına çok ciddi ve acil zam yapılmadığı takdirde et fiyatları hızlı şekilde artacak. Üretim bu yöntemle devam ederse kıtlık da olur. Kıtlık zaten var.

Eğer gidip rafta et ürünü alamıyorsanız sizin evde kıtlık var demektir. Eski tüketim alışkanlıklarımıza dönersek kasap reyonlarında et bulamayacağız. Net sayım yapılmadığı için kimse net olarak o bölgede kaç hayvanın mezbahaya gittiğini bilmiyor. Önümüzde günlerde bu da baskıya sebep olacak. Turizm sezonuyla beraber süt ürünlerine yüksek talep gelmeye başladığı zaman burada ne kadar büyük açık içerisinde olduğumuzu göreceğiz. Yeni gelen hükümet bu alanda kucağında çok büyük saatli bomba bulacak.

AKP sevicileri tüm bunlara ne der bilmiyorum ama sonumuz pek hayırlı değil. Ülkenin göbeğine atılan bu vurdumduymazlık bombası patladı. Altta yine emekli ve asgari ücretli kalacak.

Haydi hayırlısı….

Bizden söylemesi….