Bugün umudunu yitirenler için bir yazı yazmak istedim. Güler yüz, tatlı dil, çevremize karşı sevgi dolu olmak mutluluğa giden yollardan biridir. Bu tür olumlu davranışlar bize kat kat mutlulukla geri dönecektir. Atalarımız, “Ne ekersek, onu biçeriz” demişler, doğru da demişler, bizlerde çevremize ne verirsek daha fazlasını alırız. Sevgisizlik verirsek daha fazla sevgisizlik, mutsuzluk verirsek daha fazla mutsuzluk. Bu sebepledir ki hayata hep sevgi ve umutla mutlulukla yaklaşmak gerek. İnsan yaşamı için önemli olan ümit, iyileştirici bir güç, anlık zorluklarla baş edebilmek, korkularımızı üstümüzden atabilmek için bize güç veren bir faktördür. Ümitsizlik, imkansızlığı ve çaresizliği çağırır.  Umutlu olmak ise daha pozitif, daha başarılı, yüksek özgüvenli ve hayata karşı daha güçlü bireyler olmamızı sağlar. Ümitsizlik ile başlanılan her işin sonu hüsrandır. Ümit etmek ise başarıya giden yolun yarısıdır. Sevgisiz ve umutsuz kalmayın. İkinci bebeği olacağını öğrenince çok sevindi. 3 yaşındaki oğlunu doğacak kardeşi için hazırlamaya başladı. Bebeğin kız olacağı anlaşıldı. Oğlu, annesinin karnındaki kardeşine her gün şarkı söyledi. Kardeşini daha görmeden bir “sevgi bağı” oluştu. Zamanı geldi, doğum sancıları başladı. Fakat bir sorun vardı.. Doktorlar çaresizdi. Bir sezaryen ameliyatı gerekiyordu. Ameliyat çok zor geçti. Sonunda bebek doğdu. Bebeğin durumu ciddiydi. Şimdi, onu içeri almak istemeyen hemşirenin yüzü de gözyaşları içindeydi. Bütün hastane personeli, doktorlar başlarına toplanmıştı. Annesi de coşkuyla şarkıya katıldı. Seni ne çok sevdiğimi asla bilmeyeceksin bebeğim. Lütfen gün ışığını benden alma. Anne, oğul şarkılarını sürdürdü. Ve küçük kız birkaç gün sonra iyileşti. Abisine, annesine, odasına kavuştu. Sevdiğiniz insanlar için, ümidinizi kesmeyin. Sevgisiz ve umutsuz kalmayın. Söz yürekten çıkarsa, yüreğe gider. Dilden çıkarsa, kulağı aşamaz.