Yılmaz Tekbaş, vatanı satanlar adlı ver Negiz Yayınlarında yayımlanan kitabın okuyunca “Fe suphanallah!” Demekten başka bir şey gelmedi elimden. Eğer Yılmaz Tekbaş doğruysa çok kötü durum ortada.    İlerleyip dinlemeye başlayınca yok canım olamaz dedirtiyor. Yani her şey devlet kurumu gibi satılabiliyor mu? Evden bir dana satmak bile tartışmalara neden oluyor. KİTler hemen hoop diye birilerinin malı oluyor.

                Şaşkınlığımı ve şaşkınlığınızı Atatürk düşüncesi olanlar nasıl gizleye bilir?  Yüz yıllar boyunca vatan denen toprağı olamamış bir çok ulustan meydana gelmiş topraklar. Sultan Abdülhamit “Vatan insanın ayaklarını bastığı yerdir. Onun uğruna niye ölürler anlamıyorum.” Özlü sözü ile tarih dersini kaldırmıştır. Ne acayip bir oluşum böyle! Kocaman İmparatorluğu tanımadan yönetiyor. Onun için yüce kuruluş yaşamış.

                Bizde vatan: Bir karış toprağının canımız pahasına koruduğumuz, ölürsek şehit kalırsak gazin olduğumuz yerdir. Atatürk’üme hayran kalmamak mümkün mü?  Taaa Erzurum ve Sivas Kongrelerinde “Vatan bir bütündür parçalanamaz.” İlkesini getirirken Misak-i illi sınırlarını işaret etmiştir. Hele bugünlerde böyle bir kitap okuma beni şahsen sarstı. Milli olarak artı değer yarattığımız ve gerçek değerlerinden çok düşü fiyatlarla gelen hükümetlerin yandaşlarına satılan ve emaneti koruyamamın derdine gark oluyorum/uz.

                Bu akşam Haber Türk’te Prof. Dr. Ümit Kocasakal (Akademisyen-Hukukçu)’nun söylediği ve açıklamalarına tamamen katılıyorum. Devletçilik, devrimcilik ve Cumhuriyetçilik ilkeleri doğrultusunda tam bağımsız Türkiye’dir.

                Türkiye Cumhuriyeti’nin şimdiye kadar bu işlerinin usulsüz ve satılmalarının en büyük ama ennnnn büyük ayıbımız: “Ben Müslümanım diyerek, Allah’ın buyruklarını bilmememizdir. Ve FKB ve Felsefe dersleri okutulmuyor. Nedense dinimiz diyanetimiz   bir karmaşa içinde Arabi kültürün değerlerini yansıtmaktadır. Neden okullarımızda gerçek din öğretilmez  de hurafeler öğretilir? Gelin, bu işi Atatürk’ün istediği ve uygulamaya koymaya çalıştığı türden olmalıdır.

                Türkiye’de çöküş hızla devam ediyor. Alın terimiz ile birilerine verilmesine kişi olarak karşıyım. Akıl sahibi kimse kalmadı mı memleketimizde?  Bakınız 1980 yılı sonrası özelleştirilme adıyla özelleştirilen kurumlar: “Şeker Fabrikaları, Petkim, Tüpraş, Seka, Tekel, Çukobirlik

                Üretimi durduran özellikteki kuruluşlardır.  Bu kurumlar satılarak, üretim sakat bırakıldı. Hayırlı mı oldu? Ülkemizin artı değerleri ile ürettiği ülkenin ciddi ve stratejik neyi ne malı varsa satıldı. Birileri gelip askerimizin kozmik odasına girdi.

                Yüzlerce satılıp yabancılara giden kurum ve kuruluşları, hain olmayan insanları gösterip yazar mısınız?