Yıl 1999 Marmara depremini hep birlikte yaşadık. Daha doğrusu ulus olarak deprem gerçeği ile ilk kez yüzleştik. Hem de ne yüzleşme 285 bin 211 ev, 42 bin 902 iş yeri hasar gördü. 2010 yılında yayımlanan Meclis araştırması raporuna göre 18 bin 373 kişi öldü. 48 bin 901 kişi ise yaralandı. Resmi olmayan bilgilere göre ise 65 binden fazla ölü, ağır-hafif 100 binden fazla yaralı. Ayrıca 133 bin 683 çöken bina ile yaklaşık 600 bin kişi evsiz kalmış. Bu depremin şiddeti 7,6’ydı. Dün gece Kahramanmaraş merkezli deprem ise 7,4 şiddetinde meydana geldi. Tam 10 ilde yıkılan binalar var. Şimdilik 284 kişi hayatını kaybetti. Tabi ki bu rakamın maalesef çok daha üzerine çıkacağını bilmek için kahin olmaya gerek yok. Tarih 29 Kasım 1114. sabahın erken saatlerinde Maraş’ta büyük bir bir deprem meydana gelir. Dönemin kaynaklarına göre şehir tamamen toprak altında kalmıştır. Urfalı Mateos, şehirde yaşayan hiç kimsenin depremden sağ olarak kurtulamadığını ve Maraş’ta yaşayan yaklaşık 40 bin kişinin öldüğünü kaydeder.

HOCA SÖYLEMİŞ

Tarihler 1513’ü gösterdiğinde Kahramanmaraş bir büyük depremi daha yaşadı. Asıl ilginç olan ise 2020 yılında Elazığ depremi sonrası yapılan açıklamalar. Elazığ’da meydana gelen 6.8’lik depremin ardından CNN TÜRK yayınına katılan Prof. Dr. Naci Görür’ün sözleri şöyle: “Doğu Anadolu fay hattının uyandı. Palu ve Bingöl arasına ve Sivrice – Malatya – Adıyaman yöresine artık dikkatli bakmak lazım. Uyumakta olan uzun dönemdir aktif olmayan deprem Doğu Anadolu fay hattı uyandı. Kuzey Anadolu fayı ile Doğu Anadolu fayı Karlıova’da birleşiyorlar. Şimdi Elazığ ve yöresinde bu depremin kırıldığı yerlerde bir rahatlama oldu. Ama yer bilimci olarak bizler rahatlamadık. Doğu Anadolu fayı bir uyanış içerisinde. Kahramanmaraş’ta da deprem olabilir. Kahramanmaraş bölgesinde en son deprem 1513. Anormal bir zaman geçmiş. O halde burası da depreme gebe bir yer. Buralara da özellikle dikkat etmek lazım.”

AĞIT YAKARIZ

Yani deprem göz göre göre bile bile gelmiş. Peki ne yaptık kocaman bir hiç. Bu ülke 1999 depreminden sonra dünya vergi ödedi, kentsel dönüşüm dedik, binaların güçlendirilmesi dedik, yine değişen bir şey yok. Japonya her gün beşik gibi sallanıyor, can kaybı yok. Bir de bu depremde merak ettiğim kamu binaları. Evet 1999 depremi sonrası yapılan kamu binalarında umarım yıkılanı yoktur. Ancak şu ana kadar bir bilgi gelmemesine rağmen iddia ediyorum ki, olacak. Özetle bu coğrafyada daha çok deprem olur ve biz sadece arkalarından ağıt yakarız. Ne de olsa ölüm bu toprağın fıtratında var.