YAPRAK ÖZER / ANTALYA GÜNDEM ÖZEL HABER

Türkiye’nin korona virüsle mücadelesi hız kesmeden devam ederken, kuşkusuz bu mücadelenin en ön cephesinde ise sağlık çalışanları yer alıyor. Son verilere göre 3 bin 474 sağlık çalışanına virüs bulaşırken, 26’sı hekim, 52 sağlık personeli hayatını kaybetti. Birçok kişi canı pahasına virüsle mücadele ederken, insanların duyarsızlığı ve hiçbir şey yokmuş gibi önlem almamaları ise şaşkınlık verici

Tüm dünyayı etkisi altınına alan korona virüs can almaya devam ediyor. Türkiye’nin korona virüsle mücadelesi, ilk vakanın tespit edildiği 11 Mart’tan bu yana hız kesmeden devam ederken, kuşkusuz bu mücadelenin en ön cephesinde ise sağlık çalışanları yer alıyor. Son verilere göre 3 bin 474 sağlık çalışanına virüs bulaşırken, 26’sı hekim, 52 sağlık personeli hayatını kaybetti. 1 Haziran ile başlayan yeni normalleşme süreciyle birlikte yükselen vaka sayıları dikkatlerden kaçmazken, alınmayan önlemlerin faturası sağlık çalışanlarına kesiliyor. Birçok sağlık çalışanı evinden, çocuklarından uzak Sağlık Bakanlığı’nın kendileri için tesis ettikleri lojmanlarda kalırken, onlar için yapılan alkışlar ve övgü dolu sözler ise göstermelikten ileriye gidemedi. Her gün sosyal mesafe ve maske uyarısı yapan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın çağrısı önem bulmazken, sahiller ve sokakların tıka basa dolu olması ise tedirginlik yaratıyor. Bunun yanı sıra Almanya ve Rusya’nın yasakları kaldırması ve tatillerin hız kesmeden devam etmesi ‘ikinci dalga daha mı şiddetli gelecek’ diye düşündürüyor. Eğlence mekanları, kafeler, restoranlar ve otobüslerdeki dikkatsizlik ise virüse meydan okurcasına. Öte yandan nişan ve düğünlerinde eski şekilde devam etmesi gevşemenin tablosu gibi.

10 KİŞİDEN 8’İ

Test yapılan her 10 kişiden 8’nin pozitif çıktığını ileri süren Aile Hekimi Ozan Uzkut, gevşemenin faturasının sağlık çalışanlara kesildiğini söyledi. Uzkut, “Dünyadaki en fazla sağlık çalışanın öldüğü ülke Türkiye. Bu gevşemenin bedelini sağlık çalışanları ödüyor. İnsanların gezmesinin, maske takmamasının bedelini sağlık çalışanları ödüyor. Sağlık çalışanlarına haksızlık yapıyorlar. Antalya’da Mart, Nisan, Mayıs’ta korona şüphesi duyduğumuz 10 kişiden bir tanesi korona oluyordu. Haziran’da bu ikiye çıktı. Ancak şu anda baktığımızda 10 kişiden 8’i korona çıkıyor. İnanılmaz arttı” dedi.

MAAŞLAR ÇIPLAK KALDI

Sağlık çalışanlarının maaşlarının Temmuz ayından itibaren tavandan yatırılmadığını savunan Ozan Uzkut, “Sağlık çalışanlarına döner sermayeden tavandan maaş ödenecekti. Nisan, Haziran aylarında tavandan ödeme yapıldı. Fakat koronadan dolayı hastaneye giren olmadığı için SGK primlerini yatırmayanların da parası döner sermayeden yatırıldığı için Temmuz ayından itibaren döner sermayeden para alamıyorlar. Yani o tavan maaşı vermiyorlar. Çünkü döner sermayede para kalmadı. Dönerde para kalmadı için çıplak maaşla kaldılar. Tehlike gittikçe artıyor” şeklinde konuştu.

SÖYLENEN GERÇEK DEĞİL Mİ?

Hasta sayıları ve ölen sayılarının söylenenden fazla olduğunu ileri süren Aile Hekimi Ozan Uzkut, “Yoğun bakımda ve entübe olan hasta sayılarını belirtmiyorlar. Her 100 kişiden biri ölüyor. Sizin eğer yoğun bakım sayınız bin 500 2 binse senin ölüm sayın 150- 200 arasındadır. Yoğun bakım sayısı veriyorlar ancak ölen kişi 15 kişi. Böyle olunca insanlar gevşiyor. Bunun için Avrupa bize güvenmiyor. Turizm sezonu bizi tedirgin ediyor. Biz dışarıdan gelenleri kontrolsüz bir şekilde alıyoruz. Biz insanlar çıkarken tahlil yapıyoruz. Oysaki onlar gelirken tahlil yapmamız gerekiyor” diye konuştu.

“HAFİFE ALIYORLAR”

Devletin gerekli önlemleri almadığını ve insanlarından bundan dolayı gevşediğini söyleyen Uzkut, “Devlet önlem almıyor. İnsanların önlem almamasının sebebi doğru bilgi verilmemesi. Bence günde 150-200 insan ölüyor, 10- 15 gibi belirtiliyor. Hal böyle olunca da insanlar bunu hafife alıyor. Hastalık sayısı da bin değil 10 bin civarında. Bu rakamları çarpı 10 yapmak gerek. Bu rakamları ben değil Bilim Kurulu üyesi Mehmet Ceylan söylüyor. Sosyal mesafe yok, önlem yok sayıların artması gayet norma” dedi.