Jandarma Uzman Çavuş Ali Hekim, vatani görevini yaptığı sırada şehit oldu.

Aksu’da oturan şehidin ailesi, hele hele 25 gün önce evlendiği eşine acı haber tez geldi.

Herkesin yüreği yandı Ali Hekim’in şehadetini duyunca.

Aksu, kan ağladı.

Yürekleri sızlattı ağıtlar.

Ancak, şehidin asıl memleketi Isparta idi.

Askeri bir uçakla geldi şehidin Al Bayrağa sarıyı tabutu.

Askerler, ailesi ve yakınları tarafından alındı uçaktan.

Gözyaşları bu kez seller gibi aktı genç Ali Hekim’in ardından.

Sanki kırmızı bültenle aranan teröristin öldürülmesinin intikamı gibiydi şehitlerimizin haberi.

Isparta’da olduğu gibi diğer şehitler de memleketlerinde toprağa verildi.

Yürekleri sızlayan anneler, babalar, eşler, nişanlılar evlatlar ağıtlar yaktı gidenlerinin ardından.

Aksu genç şehidine gözyaşı dökerken, vatan toprağına uğurlamak için akın akın Isparta yolunu tuttu geceden.

Acısını yüreğine gömdüğü şehidinin bedenini ise vatan toprağına teslim etti içleri sızlayarak.

Bizler için gelip geçici bir durum olabilir. Belki bir kaç gün sonra unutabiliriz ama…

Gözü yaşlı anne, baba 25 günlük eş nasıl unutacak?

Evlatlarının hayali nasıl gidecek gözlerinin önünden?

Biz bir ağlarsak, onlar belki de bin ağlayacak.

Günler geceler hep yas içinde geçecek.

Bu genç delikanlının bedelini ise kim ödeyecek?