Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nda (ATSO) üçüncüsü düzenlenen Antalya Devlet Destekleri Zirvesi, Vali Münir Karaloğlu’nun katılımıyla gerçekleşti. 14 kurumun stantlarının yer aldığı zirvede İstihdam Destekleri, Genel Destekler, Kültür ve Turizm Bakanlığı Destekleri, Türk Patent ve Marka Kurumu, Ar-Ge Destekleri Seminerleri gerçekleştirildi. Zirvenin açılış konuşmasını yapan ATSO Başkanı Davut Çetin, Antalya ekonomisinin turizm sayesinde büyüdüğünü ifade etti. Çetin, “Türkiye’de yatırım teşvik belgesi azalırken, Antalya’da yüzde 60 arttı. Antalya’da geçen yıl alınan 3 milyarlık teşvik belgesinin üçte biri turizm yatırımıdır, 750 milyonu imalat yatırımıdır, 400 milyonu tarım, 200 milyonu eğitim, 200 milyonu sağlık, 170 milyonu enerji yatırımıdır.  İmalat yatırımı ağaç işleri ağırlıklıdır. Turizmde yeni yatırım için yarım milyarlık teşvik belgesi alınmıştır. Antalya sanayide, tarımda, ticarette, teknolojide çok daha iyi bir yere gelebilir. Yeter ki, birleşelim, ortaklıklar kuralım, dünyaya bakıp yeni alanlara yönelelim. Antalya’da turizm sezonuna girdiğimiz bu dönemde istihdam teşvikleri başta turizm olmak üzere bazı sektörlerimize önemli destek olacaktır. Daha önce istihdam artışında İstanbul’dan sonra ikinci il olmuştuk. Bu yıl yine aynı başarıyı göstereceğimize inanıyorum” şeklinde konuştu. Konuşmasının devamında Davut Çetin, küçük işletmelerin büyüme hedefleri olması gerektiğini vurguladı. Çetin, “Antalya’da SGK’ya kayıtlı 72 bin işyeri var. Bunun 28 bini tek kişilik, 20 bini 2-3 kişi istihdamı olan işyeridir. Küçük olsun benim olsun anlayışını bir kenara bırakmalı, sermayelerimizi birleştirip ortak yatırım yapmaya ve büyümeye öncelik vermeliyiz. 83 milyonluk ülkeyiz, borsamızdaki şirket sayısı 400’ü geçmedi. Singapur, Tayvan gibi ülkelerde bile bin civarı, İspanya borsasında 3 bin şirket var. Büyük holdinglerimiz bile aile şirketi olmaya devam ediyor. Artık bu kültürümüzü değiştirmeliyiz. İnovasyona ve insana yatırım yapmaya daha fazla önem vermeliyiz. Ülkemizde ar-ge merkezi sayısı hızla arttı, 1152 oldu, ama en büyük şirketlerimizin yarısında ar-ge yapılmıyor.  Ortaklıklar kurup, yeni sektörlere, teknolojiye, ar-geye yatırım yapmalıyız. Ülke olarak kişi başına 3 bin dolar ithalat, 2 bin dolar ihracat yapıyoruz. Hepimiz daha fazla ihracat için çalışmalıyız. Antalya tarımında, küçük üreticilerimiz birleşmeli ve daha fazla ihracat için çalışmalıdır. Ticaret ve Sanayi Odası olarak üyelerimizi ihracat hedefiyle bir araya getiriyoruz. Tasarım, iklimlendirme, biyoteknoloji, genetik gibi alanlarda ortak ar-ge ve inovasyon merkezleri de kurmalıyız. Dünya dijital ekonomiye geçiyor, Ticaret savaşları olsa da teknoloji gelişmeye devam edecek. Bugünün sorunlarına takılıp kalmamalı, dijital dönüşümle şirketlerimizi ve ekonomiyi büyütmeliyiz. Bakanlığımız 300 üründe yerlileştirme programı açıklayacak. Bu programda bölge ve il düzeyindeki teşviklerin de gözden geçirilmesi gereklidir” ifadelerine yer verdi.

150 BİN HEDEFİNİ AŞACAĞIZ

Antalya’nın, Türkiye’yi hedeflerine ulaştıracak en önemli merkezlerden biri olduğuna vurgu yapan Vali Münir Karaloğlu, Antalya’nın bu sene için belirlenen ‘150 bin istihdam’ hedefini aşacağını öngördüğünü ifade etti. Vali Karaloğlu, “2017’de ilkini düzenlediğimiz bu zirvenin bugün 3.sünü düzenliyoruz. Hem iş insanlarımızın hem kurumlarımızın buna ihtiyacı var. Bu şehirde iş insanımıza yardımcı olmak, onların önlerini açmak, devlet desteklerini iş insanlarımıza doğru bir şekilde aktarmak, kamu görevlileri olarak bizlerin görevi. İstihdamla ilgili, son 3 yıldır devam eden bir seferberliğimiz var. 2017 yılında ‘Milli İstihdam Seferliği’ olarak ilan edilen bu projede, Antalya 186 bin yeni istihdamla Türkiye’de, İstanbul’un ardından ikinci olmuştu. Ancak bunu nüfusa orantılandığımızda Antalya birinci olmuştur. 2018’de 164 bin yeni istihdam sağladık. Bu sene arkadaşlarımız TOBB’daki toplantıda, Cumhurbaşkanımıza 150 bin istihdam sözü verdiler. Ben, 150 binin üzerine çıkacağımızdan eminim. Son 3-4 yıldır her sene, seçimler ve referandumlarla birlikte zaruri süreçler yaşadık. Şu anda 2023’e kadar bir seçim gözükmüyor. Rahat bir biçimde yolumuza devam edebileceğimiz 4.5 yıllık bir süreç var önümüzde.  Bu süreci ülke olarak, şehir olarak çok iyi değerlendirmeliyiz. Reel sektörün sorunlarına daha çok eğilerek, Türkiye’yi daha çok üreten, refahını arttıran bir ülkeye dönüştürmemiz lazım. Mutlaka iş birliklerimizi geliştirmemiz lazım. Bir taraftan devletin sağladığı destekler, bir taraftan da sizlerin bilginiz, beceriniz ve fedakarlığınızı birleştirerek ülkemizi hedeflediğimiz yarınlara taşımamız lazım. Şundan emin olabilirsiniz, ülkemizin geleceği bugünden daha iyi olacak. Hiç birimizin gelecekle ilgili endişe duymasına gerek yok. İyi yetişmiş, çalışkan bir insan kaynağımız var. Bilgimiz, becerimiz, tecrübemiz artık belli bir noktaya geldi. Ülkemizi de daha iyi yerlere taşıyabileceğimizden şüpheniz olmasın” diye konuştu. YİĞİT ERASLAN/ANTALYA GÜNDEM HABER