Türkiye’de askerlik çağında 450 bin Suriyeli bulunurken, Suriyelilerin kayıtsız şirket sayıları ise dudak uçuklattı. Türkiye’de kayıt dışı faaliyet gösteren 12 binden fazla Suriyeli şirketin olduğunu ileri süren Çetin Osman Budak, “Türkiye, ne yazık ki Avrupa’nın en büyük mülteci kampı haline gelmiştir” dedi

Suriyeliler ile ilgili araştırmasını bizimle paylaşan CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak’ın araştırması dudak uçuklattı. Araştırmada en çok dikkat çeken nokta ise kayıt dışı şirketler ve askerlik çağındaki gençler oldu. Türkiye’de kayıt dışı faaliyet gösteren 12 binden fazla Suriyeli şirket bulunurken, askerlik çağında 450 bin Suriyeli genç ise Türkiye’de ikamet etmekte. Çetin Osman Budak, “Ak Parti iktidarının yürüttüğü yanlış dış politika uygulamaları sonucunda Suriyeli sığınmacı konusu artık bir kriz noktasına gelmiş, Türkiye’nin ekonomik olanakları ve toplumsal kapasitesi açısından sürdürülemez bir hal almıştır. Suriye’de yaşanan iç savaş sonrasında büyük bir göç dalgası Türkiye’ye ulaşmış ve neredeyse Ortadoğu’daki her 3 Suriyeli sığınmacıdan 2’sine Türkiye ev sahipliği yapmaya başlamıştır. İktidarın ciddi ve akılcı bir planlama yapmaksızın uyguladığı bu politika ile Avrupa Birliği’nin sert göçmen stratejisi sonucunda Türkiye, ne yazık ki Avrupa’nın en büyük mülteci kampı haline gelmiştir. İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün son verilerine göre 16 Mayıs 2019 itibariyle geçici korunma kapsamında Türkiye’de 3 milyon 606 bin 737 Suriyeli bulunmaktadır. Bu sayı 2018’de 3 milyon 623 bin 192 kişiydi” dedi.

190 MİLYAR LİRA

Ülkemizde bulunan yaklaşık her 3 Suriyeliden 1’inin harabelerde yaşadığını belirten, Milletvekili Budak, “Antalya’da geçici korunma statüsüyle bulunan Suriyeli sayısı bin 727 kişidir. Tüm Suriyeliler arasında 10 binde 7 oranıyla Antalya’da bulunanlar görece azdır. Türkiye’de bulunan yabancılar açısından diğer bir kayıt kriteri de ikamet izinleridir. Türkiye’de ikamet izniyle bulunan yabancıların sayısı 15 Mayıs 2019 itibariyle 975 bin 472 kişidir. İkamet izinli yabancılarda en yüksek oran 104 bin 444 kişiyle Iraklılar ve 99 bin 643 kişiyle Suriyelilerdir. Bu ülkeleri Türkmenistan, İran ve Afganistan vatandaşları takip etmektedir. Turizm gibi hizmet ve emek yoğunluklu tarım sektörüyle istihdam potansiyeli olan Antalya’da sığınmacıların daha çok çalışma ve ikamet izinleriyle bulundukları görülmektedir. İkamet izni ile ülkemizde bulunan yabancıların illere göre dağılımı dikkate alındığında 22 Mayıs 2019 itibariyle Antalya 93 bin 628 kişi ile İzmir ve Ankara’yı da geçerek İstanbul’dan sonra ikinci sıraya yükselmiştir. Türkiye genelinde sığınmacıların ikamet ve çalışma izinleri de her yıl istikrarlı artış göstermektedir. Yabancı sığınmacıların, yaygın oldukları kentlerin demografik, sosyolojik ve ekonomik yapılarını etkiledikleri bir gerçektir. Ekonomik krizin de etkisiyle sığınmacıların istihdam beklentisiyle ekonomik hareketliliğin görece daha yoğun olduğu Akdeniz illerine ilgisi artmaktadır. 2019 tarihi itibariyle Suriyeliler için harcanan kaynak, 35 milyar dolara, yani yaklaşık 190 milyar liraya ulaşmıştır. Bu rakam, her Suriyeli için kişi başı yıllık 2 bin 500 dolardır. Yani 5 kişilik Suriyeli bir aile için Türkiye, yıllık 65 bin lira civarındadır. Yaklaşık her 3 Suriyeliden 1’i harabelerde yaşamaktadır. 5’te 3’ünün ise yaşadığı yerlerde ev eşyaları (buzdolabı, çamaşır makinesi, halı vb.) yetersizdir. Evlerin yaklaşık yüzde 7’sinde hiç ısıtıcı bulunmamaktadır. Gıda bulmakta sıkıntı yaşayan her 3 Suriyeliden 1’i o günü hiç yemek yemeden geçirmek zorunda kalmaktadır. Günde 2 ya da 1 öğün yemek yiyebilen çocuk oranı ise; 4’te 1 düzeyindedir. Geçici korunma statüsüyle, yani kayıt altında Türkiye’de bulunan Suriyeli sığınmacıların sayısının geçen yıla göre sadece 16 bin 455 kişi azaldığını görülmektedir” ifadelerine yer verdi.

EĞİTİM GÖRMÜYORLAR

Çocukların eğitim durumuna da değinen Çetin Osman Budak, “Suriyeli kadınların yarısına yakını, sağlık hizmetlerinden hiç faydalanmadığını söylemektedir. Kamp dışındaki Suriyelilerin 5’te 2’si ilaca erişmekte güçlük çektiğini dile getirmektedir. Türkiye’de zorunlu eğitim çağında 1 milyondan fazla Suriyeli çocuk bulunmaktadır. Ancak okullarda yaklaşık 645 bin Suriyeli çocuk eğitim görmektedir. Suriyeli çocuklar arasında okullaşma oranı yüzde 63 gibi çok düşük bir düzeyde kalmıştır. Bir başka deyişle her 3 çocuktan 1’i eğitim sisteminin dışında kalmaktadır. Okullaşma oranı ilkokulda yüzde 97 iken ortaokulda yüzde 58, lisede ise yüzde 26 olduğu görülmektedir. Yani Suriyeli çocukların yarısı 5. sınıftan itibaren, 4’te 3’ü ise lise çağında okul dışında kalmaktadır. İstanbul’da tekstil sektöründe çalışan vatandaşlarımız arasında sigortasız çalışma oranı erkeklerde yüzde 46, kadınlarda ise yaklaşık yüzde 63’tür. Bu oran Suriyelilerde yüzde 100’e yakındır. Yapılan araştırmalara göre son 5 yılda göçmenlerin hayatını kaybettiği tespit edilebilen iş cinayetlerinde yaklaşık 5 kat artış yaşanmıştır. Suriyeli sığınmacıların yalnızca yüzde 4’ü Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’na (AFAD) bağlı barınma merkezlerinde yaşamakta olup, 3 milyon 460 bin Suriyeli, yani ülkemizdeki Suriyeli sığınmacıların yüzde 96’sından fazlası, tüm illerimize dağılmış durumdadır. Ak Parti’nin ülkemizde bulunan Suriyelilere dair, kısa ve orta vadeli de olsa, koruma, uyum ya da gerçekçi geri dönüş politikası veya stratejisi bulunmamakta, sürdürülebilir bir göçmen politikası benimsemek yerine, siyasi rant ve jeopolitik pazarlık için Suriyeli sığınmacı politikasını sürüncemede bırakmaktadır. Oysa bugün gelinen noktada ne ülkemizde yoksullukla boğuşan Suriyeli sığınmacıların içler acısı yaşam koşulları düzeltilebilmiş ne de Suriye’de ileriye dönük bir imar çabası başlatılabilmiştir. Harcandığı iddia edilen 35 milyar dolar ile Halep büyüklüğünde bir kentin yeniden imar edilebileceği ya da Suriyeli sığınmacıların kangrenleşmiş sağlık, barınma, eğitim ve benzeri tüm sorunlarının çözüme kavuşturulabileceği unutulmamalıdır. Bu kaynak, Ak Parti iktidarı tarafından plansız ve kötü biçimde harcanmıştır. Resmi verilere göre, 2017-2018 eğitim döneminde yaklaşık 645 bin Suriyeli çocuk eğitim görmektedir. Suriyeli çocuklar arasında okullaşma oranı yüzde 63’tür. Bir başka deyişle her 3 çocuktan 1’i eğitim sisteminin dışında kalmaktadır” şeklinde konuştu.

SURİYELİ ÖĞRETMENLER

Suriyeli öğretmenlere ihtiyaç olduğunu ifade eden Budak, “Öte yandan yapılan hesaplar, Suriyeli çocuklar için en az 24 derslikli yaklaşık 1.100-1.200 arasında ilave okula ihtiyaç olduğunu göstermektedir. Oysa önümüzdeki iki yıl içinde yapılması planlanan ve finansmanı başta AB olmak üzere dış kaynaklarla sağlanan okulların sayısı, ihtiyacın yüzde 10’unu bile karşılamamaktadır. Aynı zamanda Suriyeli çocuklar için en az 50 bin yeni öğretmene ihtiyaç olduğu da hesaplanmaktadır. Türkçe konuşamayan bu geniş öğrenci nüfusunun gereksinimlerinin karşılanması konusunda, Türkiye’nin hem maddi kaynakları hem de insan kaynakları yetersizdir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin dış politikada temel önceliği, başta komşumuz Suriye’de olmak üzere, bölgemizde barışın ve huzurun kalıcı bir biçimde sağlanmasıdır. Bu doğrultuda CHP iktidarının hızla atacağı adımların başında Irak, İran ve Suriye ile birlikte Orta Doğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı’nın (OBİT) kurulması gelmektedir. OBİT aracılığıyla bölge ülkeleri, birbirlerinin toprak bütünlüklerine ve egemenlik haklarına saygı çerçevesinde kendi sorunlarını kendileri çözecektir. OBİT sayesinde ülkemizde Geçici Koruma Statüsünde bulunan Suriyelilerin ülkelerine güven içinde ve iyi koşullarda dönebilmelerinin altyapısı da sağlanacak ve bu uluslararası güvence altına alınacaktır. Ak Parti’nin öngörüsüz ve plansız politikaları sonucunda sığınmacıların sorunları sürdürülemez bir noktaya gelmiştir. Sorunun çözümü ancak kısa ve orta vadeli tutarlı bir göçmen politikasının geliştirilmesi ve bu politikanın üst düzeyde kurumsal eş güdüm içinde uygulanması ile mümkündür. Bu doğrultuda CHP, ülkemizdeki tüm göçmenlerin haklarından eksiksiz biçimde yararlanmasını sağlayacak, yurttaşlarımızın ise göçün olumsuz sonuçlarından mümkün olan en az düzeyde etkilenmeleri için gerekli tedbirleri alacaktır. Ülkemize sığınmak zorunda kalan Suriyeli komşularımızın, gerekli kurumsal, diplomatik ve ekonomik tedbirlerin alınmasının ardından, ülkelerine dönmelerinin kolaylaştırılmasını sağlayacaktır” şeklinde konuştu. YAPRAK ÖZER / ANTALYA GÜNDEM ÖZEL HABER