Benimde çok merak ettiğim ancak gidemediğim bir opera binasının geçmişini anlatacağım. La Scala (ya da Teatro alla Scala), İtalya’nın Milano kentinde bulunan ve dünyanın en tanınan opera binalarından biri. 3 Ağustos 1778’de Nuovo Regio Ducal Teatro alla Scala adı altında Salieri’nin Europa riconosciuta operası ile açılmıştır. Sezonun 7 Aralık Aziz Ambrose gününde açılması gelenek haline gelmiştir. Tüm temsiller mutlaka gece yarısından önce biter. Uzun süren temsiller için başlangıç saati erkene alınır. Oyun başladıktan sonra gelen izleyiciler bilet almış olsalar bile içeri alınmazlar. Museo Teatrale alla Scala (La Scala Müzesi) operanın girişinden kolay ulaşılacak şekilde binanın bir bölümünü kaplar. Müzede operanın tarihine ait izler taşıyan heykeller, resimler, kostümler ve belgeler sergilenir. La Scala aynı zamanda müzisyen, teknik personel ve dansçı yetiştirmek üzere hizmet yapan Accademia d’Arti e Mestieri dello Spettacolo’ya (Gösteri Sanatları Akademisi) ev sahipliği yapar. Klasik balenin en önemli okullarından olan Scuola di Ballo del Teatro alla Scala da (La Scala Bale Okulu) bu kurumun bünyesinde yer alır. Milano’nun La Scala’dan önceki opera binası Teatro Regio Ducal 1776’da bir karnavalın galasında yanar. Bunun üzerine birkaç Milanolu önde gelen Avusturya Arşidük‘ü Ferdinand’a yeni bir opera binası yapılması konusundaki isteklerini bildirir. Yapılacak bina için görevlendirilen neoklasik mimar Giuseppe Piermarini bir proje hazırlar fakat plan Avusturya Lombardiya’sı valisi Kont Firmian tarafından reddedilir. Daha sonra gündeme gelen ikinci bir proje İmparatoriçe Maria Theresia tarafından 1776 yılında onaylanır ve yeni binanın ismini alacağı Santa Maria della Scala kilisesinin eski yerine inşa edilmesine karar verilir. Kilise yıkılır ve iki yıllık sürede Pietro Marliani, Pietro Nosetti ve Antonio ile Giuseppe Fe tarafından yeni bina tamamlanır. 3000 seyirci kapasiteli olarak inşa edilen salonun 678 kişilik parterinin yanında locaların bulunduğu 6 katlı bir bölüm kurulur. Sahne, 16.15m’lik eni 20.4m’lik boyu ve 26m’lik yüksekliğiyle hala İtalya’nın en büyük sahnesidir. Locaların altında loca sahiplerinden daha düşük ekonomik düzeydeki seyircilerin bulunduğu loggione denilen galeriler, dönemin en ateşli opera seyircilerini barındırmıştır. Herhangi bir ilk temsilin hararetinin hissedildiği loggione de sanatçıların başarıları da, başarısızlıkları da heyecanla izlenir, bir fiyasko uzun süre hafızalardan silinmeden tartışma konusu olurdu. La Scala yapıldığı dönemde aynı zamanda fuayesindeki kumarbazlarla bir gazino gibi de kullanılmıştır. Tüm bu rahatsız edici şartlar Mary Shelley gibi operaseverler için yazarın anılarından anlaşıldığı üzere can sıkıcı olabilmiştir. Birçok operanın galasına ev sahipliği yapan La Scala’nın kadrosu ile Verdi arasında bir anlaşmazlık ortaya çıkmış, Verdi orkestranın yazdığı besteler üzerinde değişiklikler yaptığı gerekçesi ile birkaç yıl oyunlarının La Scala’da sahnelenmesine izin vermemiştir. Bir operatik drama olan Giovanna d’Arco (1845) yapıtı üzerinden başlayan uyuşmazlık daha sonra çözümlenmiş, besteci Requiem’ine kendisi La Scala’da şeflik etmiş, Othello’nun galasının burada olacağını duyurmuş ve son operası Falstaff’ın da galası yine La Scala’da sahnelenmiştir. Proje için seçilen ünlü modernist mimar Mario Botta‘ya başlangıçta binanın tarihi dokusunun bozulacağı endişesi ile tepki gösterilmişse de sonra uzlaşma sağlanmış, salonda yapısal ve ses düzenini iyileştirecek düzenlemeler yapılmıştır. Ağır kırmızı halılar çıkarılmış, sahne neredeyse yeniden inşa edilerek değiştirilmiş, sahne arkası genişletilerek daha kullanışlı hale getirilmiştir. Aynı zamanda elektronik düzenlemelerle izleyicilerin librettoyu özgün dilinde, aynı zamanda İtalyanca ve İngilizce takip edebilmesi olanaklı kılınmıştır. Geleneğe uyularak bina 7 Aralık 2004’te 1778’deki ilk açılışa vurgu yapılarak Riccardo Muti yönetiminde, Salieri‘nin Europa riconosciuta operası ile açılmış, yapılan harcamaların karşılanmasına yönelik olarak ve La Scala’nın yeniden halka açılması şerefine, biletler 2000 Euro’dan satışa çıkarılmıştır. Yine de yapılan 61 milyon avroluk masrafların yükünün tamamen atılarak operanın bütçesini denkleştirmesi 2006’ya dek sürmüştür.