MÜJGAN IŞIK / ANTALYA GÜNDEM ÖZEL Geçtiğimiz yıl 122 bin ton muzun ithal edildiğini belirten Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez, “Yerli muz üretiminin yoğun olduğu aylarda muz ithalatı kısıtlanmalı, yüksek oranlı vergiden kaçınmak için düşük kıymet beyan edilmesinin önlenmesi için ton başına ek mali yükümlülük getirilmelidir” dedi

Geçtiğimiz yıl 122 bin ton muzun ithal edildiğini belirten Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez, “Yıllık üretimimiz 2019 yılında beş yüz bin tonu geçmiştir. Muz üretiminin en fazla yapıldığı ilimiz Mersin’dir. Muz üretiminin tamamına yakın denebilecek kısmı Mersin ve Antalya illerimizden gerçekleştirilmektedir. 1961 yılında 5 bin ton olan muz üretimimiz, günümüze kadar yüz kattan fazla artış göstermiştir. Dünya muz üretimi 2018 yılında 116 milyon ton olmuştur. Üretimin yüzde 27’si Hindistan tarafından gerçekleştirilmektedir. Türkiye muz ticaretinde ithalatçı bir ülkedir. 2019 yılında 122 bin ton muz ithalatı karşılığında 48 milyon dolar ödenmiştir. Az miktarda ise ihracat yapılmaktadır. Muz ihracatımız, 2019 yılında yaklaşık 10 ton olmuştur. Bu ihracattan 27 bin dolar ihracat geliri elde edilmiştir. Muz üretimi olmayan Hollanda’nın, dünya muz ihracatında %3’lük bir paya sahip olması dikkat çekicidir. Dünyada muz ihracatı 2017 yılında 23 milyon tonu geçmiştir. Dünyada en fazla muz ihracatı yapan ülke, toplam muz ihracatının yüzde 28’ini gerçekleştiren Ekvator’dur. Muz dikim alanı ve verimdeki artışa bağlı olarak üretiminde önemli miktarda artış meydana gelmiştir. Yıllık üretimimiz 2019 yılında beş yüz bin tonu geçmiştir. Muz üretiminin en fazla yapıldığı ilimiz Mersin’dir. Mersin’de 2019 yılında 340 bin ton muz üretim ile toplam muz üretiminin yüzde 61’i gerçekleşmiştir” diye konuştu.

“ARAŞTIRMA YAPILMIYOR”

Muz üreticilerine yönelik yeterli araştırma ve eğitim faaliyeti yapılmamaktadır diyen Başkan Suiçmez, sözlerine şöyle devam etti:

“Uygun üretim modelleri, sera teknolojileri, üretim teknikleri, işleme ve sarartma teknikleri konusunda üreticiler bilgilendirilmelidir. Sebze seralarından daha yüksek olan ve farklı bir teknoloji gerektiren muz seraları ve sera içi donanımlarla ilgili teknolojik çalışmalar yapmalıdır. Yeni çeşitler geliştirilmeli, çeşitlerin özellikleri ve uyumu ile ilgili çalışmalar yapılarak elde edilen sonuçların üreticiye aktarılması sağlanmalıdır. Muz yetiştiriciliğinde gübre kullanımı konusunda bilimsel bir çalışması yapılmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Hastalıkların ortaya çıkmasının ve yayılmasının önlenmesi için sertifikalı muz fidanı kullanımı teşvik edilmelidir. Üretimin tüm yıla yayılabilmesini mümkün kılacak yatırımlar desteklenmelidir. Muz üretim alanlarının büyük kısmında yer altı suyu kullanılmaktadır. Sulama suyu ihtiyacının karşılanması için göletler yapılmalı, seralarının su ihtiyacı yıl boyu karşılanabilmeli, basınçlı sulama sistemi kurulumu desteklenmelidir. Muzun pazarlanmasında iklimlendirilmiş taşıma araçları kullanımı teşvik edilmeli, yerli muzun raf ömrünün kısa olmasından kaynaklanan olumsuzluğu ortadan kaldıracak çalışmalara destek verilmelidir. Yerli muz üretiminin yoğun olduğu aylarda muz ithalatı kısıtlanmalı, yüksek oranlı vergiden kaçınmak için düşük kıymet beyan edilmesinin önlenmesi için ton başına ek mali yükümlülük getirilmelidir. Muz üreticilerinin çeşit seçimi, gübreleme, sera tasarımı, sulama, zirai mücadele, toprak ve su kirliliği, hasat sonrası işlemler gibi başlıca sorunlarının çözümü için kooperatif şeklinde örgütlenmeleri teşvik edilmelidir. Muzda en çok görülen zararlıların başında, Kök-Ur nematodları ve Kırmızı örümcek gelmektedir. Muzda görülen hastalıklar ise, Kök Boğazında görülen bazı mantar hastalıklarıdır.”