Türk tango müziğinin ilk bestecilerindendir. 1928 yılında bestelediği Mazi Kalbimde Yaradır tangosu, Türkiye’de halk tarafından beğenilmiş ve benimsenmiş Türk tango müziğinin ilk örneğidir. Mazi Kalbimde Yaradır ve Özleyişadlı tango parçaları en tanınmış eserlerinden yalnızca ikisidir. Hukuk öğrenimi görmüştür. 1908 yılında İstanbul’da beş çocuklu bir ailenin en küçüğü olarak dünyaya gelen Necip Celal Andel’in babası Osmanlı Nazırlarından Mehmet Celaleddin Bey, annesi ise Emine Hanım’dır. Necip Celal Andel’in babası Mehmet Celaleddin Bey, son dönem Osmanlı hükumetlerinden olan 1920 Salih Paşa Kabinesi‘nde kısa bir süre için Adliye Nazırlığı yapmış, Vekiller Heyeti’nin istifa etmesiyle bu görevinden ayrılarak hayatının sonuna kadar Darülfünun’da hukuk müderrisliğine devam etmiştir. Necip Celal Andel’in ağabeyi Sadrettin Celal Antel ise önemli bir pedagog (eğitim bilimci), diğer bir ağabeyi İhsan Celal Antel, Bursa’da bir konserve fabrikası kurmuş ve Türkiye’de bu alanda başarılı olmuş bir işadamı, kızkardeşi Belkıs Celal Özdoğan ise Türkiye’nin ilk kadın fizik profesörlerinden biridir. Müziğe beş yaşında babasının etkisiyle kanun çalarak başlayan Necip Celal Andel, kanun çalmayı amatör olsa da iyi kanun çalan babasından öğrendi. Bu dönem evde hizmetçi olarak çalışan genç bir kızdan Ordumuz Etti Yeminisimli mehter marşının melodisini piyanodan tek parmak çalmayı öğrenen Andel, bir dönem piyano dersi alsa da Heybeliada’da bir arkadaş evinde bulduğu ud ve ağabeyinin bir asker arkadaşında gördüğü mandolin gibi müzik aletleri çaldı. 16 yaşına kadar yedi farklı müzik aletini çalabilecek duruma gelen ünlü müzisyen, 16 yaşında kemana heves ederek gittiği Almanya’da bu enstrümanda ilerledi. Bir dönem hukuk öğrenimi görmüştür. Genç yaşta geçirdiği bir rahatsızlık sonucu gözleri ileri derecede bozulan Necip Celal Andel, 1924 sonlarında gittiği Almanya’da hem gözlerini tedavi ettirmek istedi hem de keman ve kompozisyon dersleri alarak müzikle olan alakasını derinleştirdi. Keman dışında mandolinde de ustalaşan Andel, Stuttgart Fidelio Mandolin Kulübü’nün birinci mandolincisi olmayı başardı. Türkiye’ye geri döndüğünde kendisine müziği sevdiren hocası olarak nitelendirdiği ünlü müzik hocası Tahir Sevenay’dan uzun süre müzik dersleri alan Necip Celal Andel, besteci ve maestro Edgar Manas’tan da armoni ve kompozisyon dersleri aldı. 1928 yılında bestelediği ve literatüre ilk Türk tangosu olarak geçen Mazi Kalbimde Yaradır bestesiyle kısa sürede tanınan Necip Celal Andel’in 1932 yılında gözleri tamamen görmez oldu. Seyyan Hanım gibi dönemin şarkıcıları tarafından bir çok bestesi plaklara okunan Andel’in ailesi, Soyadı Kanunu’nun kabulüyle birlikte ünlü şair Yahya Kemal Beyatlı’nın da önerisiyle vatanına ant içen anlamındaki Andel soyadı yerine daha kolay telaffuz edildiği için Antel soyadını alsa da Necip Celal Bey, Andel soyadından vazgeçmedi. 29 Kasım 1957 günü karaciğer yetmezliği nedeniyle İstanbul’da hayatını kaybeden Necip Celal Andel’in hayatı, Viyana’da üniversite öğretim üyeliği yapan Ertuğrul Sevsay tarafından 2019 yılında Türk Tangosunun Kurucusu Necip Celâl Andel Sanatı, Hayatı ve Yaşadığı İstanbul adıyla kitaplaştırılmıştır. Küçük yaşlardan bu yana dans müziklerine ilgi duyan Necip Celal Andel’in ilk besteleri  Sarı Yapıncak ile Daktiloisimli dört tempolu dans şarkılarıydı. 1928 yılında sözlerini şair ve gazeteci Necdet Rüştü Efe’nin yazdığı Mazi Kalbimde Yaradır bestesi ile geniş kitleler tarafından tanınıp beğenilen Necip Celal Andel’in bu bestesi aynı zamanda ilk Türk tangosu olarak literatüre geçmiştir. O dönem çok popüler olan bu tango ilk kez 1932 yılında Seyyan Hanım tarafından plağa okundu. Seyyan Hanım’dan başka Bedriye Tüzün, Mahmure Handan Hanım, Birsen Hanım, Gönül Hanım ve Gavin Kardeşler gibi şarkıcılar da Necip Celal Andel’in eserlerini plaklara okumuştur.  1933 yılı Haziran ayında İstanbul’a gelen Alman aktris ve şarkıcı Evelyn Holt, Devlet Tiyatroları Taksim Sahnesi’nde verdiği ilk konserde Andel’in Mazi Kalbimde Yaradır bestesini okumuştu. Bunun üzerine Evelyn Holt’u otelinde ziyaret ederek tanışan Andel, Kadıköy Hale Sineması’ndaki konserinde şarkıcıya piyanoda eşlik etti. O gece sözlerine Bedri Noyan’ında katkıda bulunduğu Özleyiş tangosunu besteleyen Andel, bu şarkıyı Evelyn Holt’a ithaf etti. Holt, bu şarkıyı başta Almanya olmak üzere gittiği her konserde Türkçe olarak seslendirdi. Ayrıca Özleyiş, Türkçe dışında dört dile çevrilmiştir.