Türk coğrafyasında önemli bir yere sahip olan Nevruz Bayramı, 21 Mart'ta her yıl kutlanırken, bu özel günün birlik, dayanışma ve kardeşlik duygularını pekiştirdiği bilinmektedir. Baharın başlangıcını ve canlılığın yeniden doğuşunu simgeleyen Nevruz, toplumda dayanışma ruhunu ve yardımlaşmayı ön plana çıkararak anlam kazanır.
Nevruz ritüelleri arasında, eski yılın sona erdiği, yeni yılın başladığı güne günahsız girmek isteyenlerin ateşten atlayışı, suya girme adetleri ve sembolik eylemler bulunmaktadır. Ayrıca, eşyaların ve hayvanların ruhlarının arındırılması için işlemler gerçekleştirilirken, "nevruz sofrası" adı verilen özel sofralar da kurulur. Bu sofralarda 7 farklı yemek bulunur ve herkesin bu yemeklerden tüketerek bolluk ve bereket dileklerini sunması geleneği devam eder.
NEVRUZ RİTÜELİ
"Nevruz sofrası"nda yer alan "semeni" geleneği de uzun yıllardır sürdürülmektedir. Tarımda bereketli bir yıl dileyen insanlar, nevruz öncesinde arpa veya buğday çimlendirerek sofralarına koyarlar. Yeni yılı temizlik ve yenilenme ritüelleriyle karşılayan insanlar, evlerini temizler, onarımlar yapar ve yeni kıyafetler giyerler.
Nevruz kutlamalarında mezarlık ziyaretleri de sık görülen adetlerdendir. Kabir ziyaretleri, ataların anılması ve destekleri için yapılan önemli bir geleneği temsil eder. Ayrıca, yumurtaların tokuşturulması, spor müsabakaları düzenlenmesi, şarkılar ve danslar eşliğinde kutlama yapılması da yaygın uygulamalardır.
Nevruz, tarihi Ergenekon'a dayandırıldığından, demir dövülerek Ergenekon'dan çıkışın kutlanması da bayramın önemli bir parçasıdır.
