Türkiye’nin kanayan yarası kadına şiddeti ve kadına karşı toplumun önyargısını ele alan Çöldeki Çığlık kitabının yazarı Sakine Bağcı, “Eşinden ayrılan kadınlar dışlanıyor, toplum baskısına maruz kalıyor. Bu nedenle kitabımda her alanda savaşmak zorunda olan bir kadının hayatını anlattım” dedi

Yaklaşık 1 ay önce okuyucuyla buluşan Çöldeki Çığlık kitabının yazarı Sakine Bağcı, 10 çocuklu bir ailenin en küçük kızı olan Sahra’nın hayatla mücadelesini anlattığı kitabı için olumlu dönüşler aldığını söyledi.

Yazım aşamasının 1 buçuk yıla yakın olduğunu söyleyen Bağcı, kitabında kendi hayatından ve çevresindeki kadınlardan esintiler olduğunu dile getirdi. Bağcı, “Kitabımda 10 çocuklu bir ailenin en küçük kızı olan Sahra’nın yaşadıklarını ele aldım. Evlilik öncesi, evlilik dönemi ve boşandıktan sonra yaşadığı olayları anlatıyor. Eşinden gördüğü şiddet sonrası 2 çocuğuyla mücadele eden bir kadının hayatla savaşını anlattım. Yazarken, kendi hayatımdan ve çevremdeki kadınlardan esinlendim. Gördüm ki, kadınlar yalnız kalınca dışlanıyor. Yaşadıkları yetmiyormuş gibi bir de toplum baskısına maruz kalıyor. Bende belki bir kadına umut ışığı olurum ve hayatına dokunabilirim diye düşündüm” ifadelerini kullandı.

Eserini arada kalan boşanmış aile çocuklarına, yalnız mücadele eden kadınlara ve ailesine sahip çıkan tüm erkeklere ithaf ettiğini söyleyen Sakine Bağcı, böylesine güzel bir tecrübeyle yaşadığı mutluluğun altını çizdi. Bağcı, “İlk romanım olan Çöldeki Çığlık, bana çok iyi geldi. Hem kendi hayatıma hem de diğer kadınların yaşadıklarına dokunabilmenin mutluluğunu yaşıyorum. Umarım okuyucularda benimle aynı hisleri yaşar. Kitap yazmaya devam etmeyi düşünüyorum. Henüz çok erken fakat şuan düşüncem bu yönde. Son olarak eşinden ayrı yaşayan bir kadın olarak 2 oğlumla mücadele ettim. Bu süreçte en büyük destekçim oğullarım oldu. Bir kez daha onlara teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. FATMA ARSLAN / ANTALYA GÜNDEM ÖZEL HABER