"

Özellikle sosyal medya üzerinde hızla yayılan şiddet içerikleri, toplumun duyarsızlaşmasına ve şiddetin normalleşmesine zemin hazırlıyor

Günümüzde medya ve dijital oyunlardaki şiddet içeriklerinin toplumsal etkileri büyük önem taşıyor. Bu içeriklere maruz kalmanın duygusal tepkileri nasıl etkilediği, bireylerin empati düzeylerini nasıl değiştirdiği üzerine yapılan araştırmalar, toplumun bu konuda daha bilinçli olması ve olumsuz etkileri azaltmak için çaba göstermesi gerektiğini ortaya koyuyor. Özellikle genç nesillerin, şiddet içerikli medya ve oyunlar aracılığıyla duyarsızlaşma riski bulunuyor. 2021 yılında yapılan uluslararası bir araştırmaya göre, 16 ile 44 yaş arasındaki her 10 internet kullanıcısından 8'inden fazlası video oyunlarına katılıyor. Dijital oyunlardaki şiddet içerikleri, özellikle gençler arasında popülerlik kazanmış ve oyun endüstrisinin önemli bir parçası haline geliyor. Yapılan araştırmalar, şiddet içerikli oyunların bireylerin agresif düşüncelerini, duygularını ve davranışlarını artırabileceğini gösteriyor. Yayımlandığı günden bu yana dünyada ve Türkiye’de büyük ses getiren Pubg oyunu adeta şiddetten besleniyor. Oyunu oynayan genç yaştaki oyuncular 5 saatten fazla şiddet içerikli oyunları onadıkları biliniyor. Oyunda ana amaç herkesi öldürdükten sonra hayatta kalmayı gösteriyor. Oyunu oynayan A.K ilk başta eğlence amaçlı ve baskılardan kaçmak için oyunu ancak zamanla öldürme amaçlı oynama ihtiyacı hissetmeye başladığını ifade etti. Uzmanlara göre ise oyunlardaki şiddet içerikli ögeler yer alırken kişileri şiddete sevk ettiriyor.

Psikologlar, şiddet içerikli görüntülerin tekrar tekrar izlenmesinin, duygusal tepkilerin yüzeyselleşmesine ve şiddetin normalleşmesine yol açabileceği konusunda uyarıda bulundular. Psikologlar, bu içeriklere maruz kalmaktan kaçınılması ve farkındalıkla izlenmesi gerektiğini vurguladılar.

MEDYADA HIZLI DEĞİŞEN DUYGULAR

Şiddet sahnelerini içeren görsellerin hızla yayılması, bireylerin farkındalığını psikolojik düzeyde etkilediğini söyleyen psikologlar, “Medya, olayları hızlı bir şekilde izleyicilere aktarmanın etkili bir aracı haline geldi. Bu durum şiddet içeren görüntülerin normalleşmesine neden oluyor. Sosyal medya platformları aracılığıyla duygusal etkileşimin yoğunluğu azalıyor. Sosyal medyada saniyeler içinde değişen videolar hızı ve videoların savaştan gelenler ile başka yerlerdeki normal yaşamı aktaranlar arasında geçiş yapması, hüzün ve sevinç dolu sahneler, sert bir gerçekliğe uyum sağlamanın bir yolu olarak alışkanlık haline geliyor. Bu durumun insanlarda korkularından kurtarmaya yarayan adaptasyon olarak tanımlanıyor. Başkalarının trajedisini görmeye alışmanın bir sonucu olarak empati kaybına yol açıyor” dediler.

VİDEOLAR AŞİNALIK YARATABİLİYOR

Psikologlar, “Sosyal medyada hızlı videolarda tekrarlanan şiddet sahnelerini derinliği olmadan yüzeysel olarak izlemenin, farkında olmadan duygusal tepkilere teslim olmanın görüntüler karşısında bir nevi aşinalık yaratabileceğini açıklıyor. Şiddet içeriklerini içinde barındıran yapımlar, acının gerçek sahipleri üzerinde kötü bir etki yaratıyor; Gazze'deki bombalamada kardeşini kaybeden Sarah, sosyal medya videolarında bazı insanların normale dönme yönündeki taleplerinden duyduğu üzüntüyü dile getiriyor” ifadelerine yer verdiler.  AYFER ŞİMŞEK


"