Akdeniz Üniversitesi Girişimcilik ve Kariyer Topluluğu 19 Mart Salı günü başlayan Ulusal Girişimcilik Zirvesinin 16’ncısında Spor Medyasının önemli isimlerinden Spor Spikeri Hünkar Mutlu ve İçerik üreticisi Ufuk Kaan Karacan, Akdeniz Üniversitesi öğrencileriyle toplantı gerçekleştirdi.
Geçtiğimiz gün öğlen 13:30’da Hukuk Fakültesi Konferans Salonunda başlayan zirve yaklaşık 4 saat sürdü. Spor Dünyası temalı zirvenin ilk konuğu Ufuk Kaan Karacan oldu. Karacan, rahatsızlığı sebebiyle öğrencilerle canlı yayınla buluştu. Öğrencilerin sorularını cevaplayan Karacan, Türkiye’nin futbol ikliminden, Avrupa takımlarından kimleri takip ettiğine ve Aktif futbolcular arasında ilerde kimin iyi bir teknik direktör olacağına dair düşüncelerini aktardı.
YERİNİN ÖNEMLİSİ OLMA
Ufuk Kaan Karacan, Türkiye Futbol Federasyonunun kararlarının doğru olup olmadığı hakkında yöneltilen soruya ise “ Dün çektiğim videoda da bahsettim. Ülkenin en önemli sorunlarından biri olduğunu düşünüyorum. Yerinin önemlisi olma hastalığı, Türkiye’deki Başkan statüsündeki futbol aktörlerinden birisine, Herhangi bir kulübün İspanya’da Başkan vekilliği teklif edilir ya da daha alt kademelerde roller teklif edilirse bunu kesinlikle reddeceklerdir. Sebebi “Yerinin önemlisi olma hastalığı” Türkiye’de futbol çok uzun süredir yönetilmiyor. İdare ediliyor. Takım yöneticileri de bu sebeble maçlardan sonra çok konuşuyor. Çünkü çok konuşurlarsa ilgili kurumları baskı altına alacaklarını biliyorlar işte tüm bunlardan dolayı bizim Türkiye’de idari bir yapıyı kurma şansımız yok” diyerek cevap verdi.
“MESUT ÖZİL HAYAL KIRIKLIĞI”
Karacan, Almanya Bundesliga takımlarından Bayer Leverkusen’in maçlarını kaçırmamaya çalıştığını ve Arda Güler’i takip etmek için Real Madrid maçlarını izlediğini söylerken, aktif futbolcular arasında ileride kimin iyi bir teknik direktör olacağı sorusunda “Yani açıkçası şundan çok iyi bir teknik direktör olur diyemiyorum. Ancak Luka Modric’i çok merak ettiğimi söyleyebilirim. Bu bizim arkadaşlar arasında da konuştuğumuz ve Modric’in nasıl bir teknik direktör olacağına dair tartıştığımız bir konu. Zaten son 20 yıla baktığımız zaman da en iyi teknik direktörler merkezi orta saha oyuncuları oldu. Ben Mesut Özil’den de iyi bir teknik direktörlük kariyeri bekliyordum ama o da şu an için hayal kırıklığı” diyerek düşüncelerini aktardı.
Spor Dünyası temalı zirvenin ikinci konuğu ise Spor Spikeri Hünkar Mutlu oldu. Mutlu, Hukuk Fakültesi Konferans Salonunda Akdeniz Üniversitesi öğrencileriyle buluşurken, öğrencilere Diksiyon dersi verdi ve onlarla beraber nefes egzersizleri yaptı. Türkçe de konuşulurken yapılan kelime hataları konusunda öğrencilere bilgi veren Mutlu, Spor Spikeri olma serüvenini anlattı.
KARTONDAN ÇERÇEVE
Çocukluğundan beri spiker olmak istediğini söyleyen Mutlu, “Ben küçükken televizyonun sesini kısar maç anlatırdım, 90’lık kasetler vardı. Onlara kendi anlattığım maçları kaydederdim. İlkokulda okumayı öğrendikten sonra ben bütün arkadaşlarıma haber okumaya başladım. Kartondan bir çerçeve yaptık ve o televizyondan teneffüste haberler okurdum. Sonra İlkokul bitti ben spiker olmak istiyorum. ”Senin kafan sayısala çalışıyor” dediler ve Sayısal seçtim Tekstil Mühendisliğini kazandım. Sonra okulu dondurdum Ankara’ya gittim. Bir yıl TRT Spikerlerinden ders aldım. Geri döndüm 2001 yılında Denizli’de Deha adından bir kanal vardı. Gittim oraya ‘ben spiker olmak istiyorum’ dedim. Deneme çekimi yaptılar ve biz seni ararız deyip gönderdiler. Bir saat sonra arayıp, ‘Saat 15:00’daki bülteni sunmaya geliniz. Çünkü 15:00’daki bülteni sunacak spiker rahatsızlandı dediler.’ Gittim anlattım” şeklinde konuştu.
Spikerlik yaparken yaşadığı eğlenceli anların arka plan hikayesini önce anlatıp, sonra o anların ekrana yansıyan görüntülerini izleterek öğrencilere eğlenceli anlar yaşattı.
İNSAN FİKRİNİ CESURCA SÖYLEYEMEZ
Öğrencilere doğru üslupla, doğru tonla kendilerini ifade etmelerini söyleyen Spor Spikeri Hünkar Mutlu, “Alev Alatlı der ki: “Doğru iletişim, cesaret ister.” Çünkü insan düşüncesini, karşı tarafa dair fikrini, karşı tarafa dair ifadesini, kaybetme korkusundan dolayı cesurca söyleyemez. İsmet Özel “Amentu” şiirinde diyor ki: “Dilce susup bedence konuşulan bir çağda, biliyorum kolay anlaşılmayacak. Biz toplum olarak dilce susup, bedence konuşuyoruz. Karşı taraf bizi anlasın istiyoruz. ”Fransızca bir kelime var. Aphasie kelimesi, aphasie “söz yitimi” demek. Sözü yitiren birisi düşüncesini yitirmeye başlar. Sözü güçlü olan kişi düşüncesi güçlü olan kişidir. Kelimelerimiz ve cümlelerimiz yittikçe ilkelleşiyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.
