Merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 11 ili vuran 7,7 büyüklüğündeki depremin yaraları hala sarılmaya çalışılıyor. Depremin üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen yaşanan acılar, tazeliğini koruyor.  6 Şubat 2023 tarihinde saat 04.17’de tüm Türkiye’yi yasa boğan deprem 65 saniye sürerken, 65 saniyede 11 il neredeyse yerle bir olmuştu. Depremler nedeniyle yaklaşık 15 milyon kişinin yaşadığı 11 ilde büyük yıkım yaşandı. Kahramanmaraş'ın yanı sıra Hatay, Osmaniye, Adıyaman, Diyarbakır, Şanlıurfa, Gaziantep, Kilis, Adana, Malatya ve Elazığ'ı vuran deprem sonrası Türkiye, uluslararası yardımı da içeren 4. seviye alarm verdi. Ülke genelinde 7 gün süreyle milli yas ilan edildi. Binlerce kişinin hayatına son veren depremin yıldönümünde yaşananlar bir kez daha yaşandı.  

AYNI GÜN İKİ DEPREM

Jeoloji Mühendisleri Odası 50. Yılını kutluyor… Bilim ve emekle çalışıyorlar Jeoloji Mühendisleri Odası 50. Yılını kutluyor… Bilim ve emekle çalışıyorlar

11 ilin etkilendiği depremin ilk dakikalarından itibaren herkes seferber olmaya başlamıştı. Binlerce umudun söndüğü depremde arama kurtarma çalışmalarına binlerce gönüllü akın etmişti. Yüzyılın felaketi olarak anılan depremde, ülkenin dört bir yanında bulunan yetkililer deprem bölgesine ulaşmak için zorlu kış şartlarıyla mücadele ederek deprem bölgesine ulaşmışlardı. Manzara akıl almaz boyuta ulaşmışken, depremzedeleri bir günde iki deprem yerle bir etti. Aynı gün içinde 7,6 ve 7,7 büyüklüğündeki depreme müdahale etmek daha da zor hale gelmişti. Geçen her saniye hayati önem taşırken, 85 milyon tek yürek olarak gerek deprem bölgesinde gerek sosyal medya üzerinden enkaz altından gelen yardım çağrılarına kulak kabarttı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kahramanmaraş merkezli depremlere ilişkin, "Sadece Cumhuriyet tarihimizin değil, coğrafyamızın ve dünyanın en büyük felaketlerinden biriyle karşı karşıyayız." dedi. Erdoğan, arama kurtarma faaliyetleri ve sonrasındaki çalışmaların süratle yürütülebilmesini temin için depremden etkilenen 10 ili kapsayacak ve 3 ay sürecek OHAL kararı aldıklarını açıkladı. Konuya ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı, 8 Şubat'ta Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremin merkez üssü Pazarcık ile Kahramanmaraş'ta incelemelerde bulundu, depremlerden etkilenen ailelere 10 bin lira destek verileceğini açıkladı.

OKULLAR TATİL OLDU

Yaşanan felaketten dolayı yetkililer hızlı bir şekilde çalışmalara devam ederken, Türkiye genelindeki tüm ilk ve ortaöğretim okullarında ilk etapta 13 Şubat'a kadar eğitime ara verildi. Deprem nedeniyle LGS'ye ve YKS'ye girecek öğrencilerin 2. dönem konularından muaf tutulmasına karar alınmıştı. Antalya başta olmak üzere birçok yakın illerde öğrencilerin kullandığı yurtlar depremzedelere yuva oldu. Depremle birlikte evsiz kalan depremzedeleri bir de ev kiraları vurdu. Bir yandan yakınlarını arayan depremzedeler bir yandan da olası bir deprem için şehirleri terk etti. Ancak diğer illerdeki ev sahiplerinin yükselttiği ev kiralarından dolayı gittikleri illerde de barınamaz hale geldi. Depremi fırsata çevirmek isteyen birçok kişi elinde bulunan acil ihtiyaçları ve battaniyelerin fiyatların zam yaparak ‘insanlık öldü’ dedirtti.

KIZILAY ÇADIR SATTI

Depremde tüm Türkiye birlik olurken, deprem acısının yani sıra yaşanan bazı olaylarda deprem acısı kadar ağır oldu. Yaklaşık 70 ülke, deprem felaketiyle sarsılan Türkiye'ye destek için sıraya girdi. Farklı ülkelerden gelen yardım ekipleri afet bölgesine yönlendirildi. Birçok vatandaş evsiz ve sokakta kalırken, depremde Sanatçı Haluk Levent’in kurusu olduğu AHBAB’ın yaptığı çalışmalar dikkati üzerine çekmişti. Ancak AHBAB’ın yaptığı bir paylaşım şaşkınlık yaratmıştı. AHBAP Derneği, Kahramanmaraş depremleri sonrası depremzedeleri barınma ihtiyaçlarını hızlı bir şekilde karşılamak için Kızılay'dan çadır satın aldığını doğruladı. Bu açıklama üzerine tartışma sürerken, özel bir televizyon kanalında canlı yayına katılan Haluk Levent, Kızılay'dan gıda tedariği sağladıklarını da söyledi. Bu olay adeta bomba etkisi yaratırken, Kızılay Başkanı Kerem Kınık, sattıkları çadırların parasını çadır imal etmek ve diğer yardımlar için kullandıklarını iddia etmişti.

276 GÜN SONRA CESET

Tartışmalar devam ederken, bir yandan da yetkililer ve gönüllüler çalışmalarına hız kesmeden devam etmişti. Depremin üzerinden günler ve saatler geçerken, umutlar iyice tükeniyordu. Ancak yaşanan mucizenin adresi Antakya'da, General Şükrü Kanatlı Mahallesi'ndeki apartmanı oldu. Enkazından, 296’ncı saatte, 1'i çocuk 3 kişi sağ çıkarıldı. Ancak küçük çocuk kurtulamadı. Çalışmalar hala devam ederken, AFAD, arama kurtarma çalışmalarının sona ermesinin ardından 50 bin 783 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Öte yandan Hatay’ın Antakya İlçesi Akevler Mahallesi’nde depremde yıkılan bir binanın temelinin kaldırılması için 3 ay önce yapılan çalışmada 276 gün sonra bir ceset daha çıkarılmıştı. Bölgede çalışmalar halen devam ederken, birçok yerde su ve kalacak yer sorunu giderek büyüyor.

BİLİMLE ÇALIŞILMALI

Yaşanan deprem felaketi ile ilgili basın açıklaması düzenleyen TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası şu açıklamada bulundu:

“Bugün gelinen noktada son olmasını umut ettiğimiz 6 Şubat’ı anlatmak zorunda kalıyoruz. Sağlam, kararlı ve istikrarlı bir siyasi irade ile toplumun ihtiyaç ve menfaatlerini gözeten, meselelere bütüncül ve bilimsel bakabilen politik bir anlayışa ihtiyaç vardır. Şehrin kapasite ve kaynaklarına bağlı olarak, meslek odalarının, üniversitelerin, toplumun ve karar vericilerin hep birlikte katılımcı bir modelle rant kaygısından uzak, bilimin ve mühendisliğin ışığında şehirleri planlamaları gerekmektedir.

İmar planları doğayı ve toplumsal yaşamı etkileyen, şekillendiren bütüncül planlardır. Afet risk haritaları, mikro bölgeleme çalışmaları, büyüme projeksiyonları, ulaşım ve altyapı planları gibi alt çalışmalar, bilimsel ve teknik içerikli, çok yönlü, çok bileşenli çalışmalardır. Bu kriterlere göre hazırlanmayan veya özel uygulamalarla sürekli delinen/değiştirilen planlar, sağlıklı kentleşmeyi olumsuz etkilemektedir. İmar planlarının sağlıklı bir şekilde oluşturulması ve sürdürülmesi nitelikli katılımcılıkla mümkündür.

YEREL YÖNETİM

Yetkin ve hesap verebilir bir yerel yönetim anlayışı hakim kılınmalıdır. Tarımsal ve riskli alanların yapılaşmaya açılması sınırlandırılmalı, sorunlu ve zayıf zeminlerde yüksek katlı konut ve benzeri yapılar için yapı izni verilmemelidir. İstisnai durumlarda kural ve kriterler titizlikle belirlenmeli ve denetlenmelidir. İster yeni alanlar üzerinde yapılan çalışmalar, ister mevcut planlar üzerindeki tadilatlar olsun her türlü imar çalışması şeffaf, katılımcı ve tekniğine uygun olmak zorundadır. Özellikle çok katlı konut yapılarında yapısal düzensizlik yaratan uygulamalara son verilmelidir.

Sağlıklı yapılaşma, nitelikli mesleki hizmetler, nitelikli müteahhitlik ve nitelikli kamusal denetim sağlanmalıdır. Jeolojik–jeoteknik ve mikro bölgeleme etüt raporlarında imar planlarında risklerin azaltılması için yapılacak çalışmalar kapsamlı olarak belirtilmelidir (örn. Yerleşime uygunluk durumuna göre yapı kat sayılarının belirlenmesi). İmar mevzuatı, çoklu afet riskleri dikkate alınarak planlama, uygulama, denetim ve yaptırım konuları itibarıyla tekrar ele alınmalı, Mekânsal Planlama Yapım Yönetmeliği risk azalttım kriterlerine göre geliştirilmelidir.

HUKUKİ CEZA UYGULANMALI

Afetlere hazırlık çalışmaları kaynak ve zaman gerektiren uzun soluklu çalışmalardır. Dolayısıyla gerek merkezi, gerekse yerel yöneticilerin kendi dönemlerinde esnetip gevşetemeyeceği yasal düzenlemeler yapılmalı, kaynakların doğru ve yerinde kullanımı için önlemler alınmalı, aksine davranışların hukuki ve cezai yaptırımları olmalıdır. Son olarak depremde yaşamını yitirenlere buradan bir kez daha Allahtan rahmet, yaralanan vatandaşlarımız ile depremden etkilenen bütün bölge halkına bir kez daha geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.”

Muhabir: ŞEYDA TÜTGÜN