ATSO Temmuz olağan meclis toplantısı dün gerçekleşti. Toplantıda konuşan ATSO Başkanı Çetin, döviz artışından dolayı AVM’lerde dükkanı olan ATSO komite üyelerinin kiralarının yüksek olmasından şikayetçi olduklarını ve feryat ettiklerini söyledi

Ekonomik krizde küçük esnaf tek tek kapatırken, sıra şimdi AVM’lere geldi. Çok sayıda esnafın kapanmasına, batmasına, yok olmasına neden olan AVM’ler de dövizin artışıyla krize girdi. Dün gerçekleştirilen Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Temmuz ayı olağan meclis toplantısında konuya değinen ATSO Başkanı Davut Çetin, AVM’ler de bulunan dükkan sahiplerinin feryat ettiğini söyledi. Başkan Çetin, “Geçen ay dövizle kiralar sorununa dikkat çekmiştim. Özellikle AVM’lerde olan üyelerimiz artık feryat ediyor. Hiçbir firma kirasında veya maliyetlerinde birdenbire yüzde 30-35 artışlara dayanamaz. Ekonomi yönetimi acilen bu döviz kirasına bir düzenleme getirmelidir. Dövizdeki artışın ekonomideki olumsuz etkisi artmaktadır. Kur artışı yüzünden son aylarda büyük şirketler bile ödeme güçlüğüne girdiler. Son dönemde arka arkaya kredi yapılandırma talepleri geliyor. Basına yansıyan kredi yapılandırmaları 23 milyar doları buldu. Bu nedenle bankaların kredi notları düşürülmektedir. Ekonomi yönetimi, Merkez Bankası, hepimiz bu konuya gereken önemi vermeliyiz. Merkez bankası dövizdeki kanamayı durdurmak zorundadır. Bu nedenle bugün Merkez Bankası piyasa sakinleşene kadar faiz gibi araçları kullanmaya devam etmelidir. Eğer piyasa enflasyonun düşeceğine inanır ve Merkez Bankasına güvenirse piyasa sakinleşir. Sorunlar daha fazla büyümeden mali kaynak ve döviz sağlayacak adımlar atmalıyız. Kemer sıkmaz ve yapısal reformlara başlamazsak sonunda IMF’e gitmek gerekebilir. İmar affı gibi adımlarla içerde kaynak yaratmak yetmez, döviz için dışardan para gelmelidir” dedi.

PAKİSTAN’A UÇAK SATIŞI

Pakistan’a uçak satmak için anlaştıklarını söyleyen Başkan Davut Çetin, “Pakistan’a 30 adet ATAK helikopteri satacağız. 1.5 milyar dolarlık bir satış. Dünyada böyle bir ihracat yapabilen az sayıda ülke var. Pakistan’a 30 adet ATAK helikopteri satacağız. 1.5 milyar dolarlık bir satış. Dünyada böyle bir ihracat yapabilen az sayıda ülke var. Türk savunma sanayi hızla gelişti. Çünkü devlet öncelik verdi, sipariş verdi, ASELSAN, TUBİTAK ve diğer kurumlar bu hedeflere dönük çalıştı ve sonuç alındı. Savunma sanayindeki gelişmeyi diğer ileri teknoloji alanlarında da gerçekleştirdiğimiz zaman ekonomide başarıyı yakalarız. Ekonomide olumsuz tarafa gelince, son günlerde bazı sektörlerde yavaşlama giderek artmaktadır. Haziran ayında geçen yıla göre otomobil satışlarında yüzde 37 azalma olmuştur. Beyaz eşya satışları yüzde 8.4 oranında düşmüştür. Beyaz eşyada altı aylık düşüş yüzde 13’e yaklaştı. Toplam perakende satışları ise yılın ilk aylarında iyiydi, %8 civarında reel satış artışı vardı, mayısta zayıflama oldu ve yüzde 4.6’ya düştü.  Seçim belirsizliğinden sonra tekrar bir canlılık olabilir. Tüketici güveninde bu ay bir toparlanma var, inşallah devam eder ve bir canlanma olur” diye konuştu.

ÜLKE FAKİRLEŞİYOR

Türkiye’nin enflasyon konusunda dünya şampiyonları arasına girdiğini dile getiren Başkan Davut Çetin, “Enflasyonu yüzde 15 ise mevduata daha yüksek vermek zorundasınız. Türkiye enflasyonda dünya şampiyonları arasına girdi. Enflasyon tüketicide %15, üreticide %24’e çıktı. Mayıs ayında kur artışından yakınmış, önlem alınmasını istemiştik. Haziran ayında kur artışından yakındık. Temmuz ayında da kur sorunumuz devam ediyor. Enflasyon ve dolardaki artış ülkemizi fakirleştirmektedir. Burada bir yeni tablo paylaşalım. Bir yabancı banka dünyada refahı ölçmek için 77 kentte bir hamburger ve bir Iphone için kaç saat çalışıldığını araştırıyor. Burada asgari ücretin biraz üzeri alınıyor. Tabloda en üstteki kentler Zürih, Tokyo, Münih, Londra. Görüldüğü gibi gelişmiş ülkelerde bir hamburger için 15 dakika civarı çalışma yetiyor. Bir Iphone için 80-90 saat çalışmak gerekiyor. Demek ki, saatte yaklaşık 10-15 dolar gibi bir ücret söz konusu. İstanbul’a geldiğimizde bir büyük hamburger 1 saat çalışma demek, yani yaklaşık saatte 10 liraya yakın bir ücret, Iphone için 567 saat hesaplanmış. Bulgaristan, Çin, Brezilya gibi ülkelerde bizden iyi görünüyor. Bu sadece ücret konusu değil, gıda maliyetleri arttığı için, kur artışı ve ÖTV gibi vergiler yüzünden de böyle oluyor” ifadelerini kullandı.

Antalya’da ekonomik ve sektörel gelişmelerde ekonomideki genel yavaşlamanın etkileri hissedilmektedir diyen Başkan Çetin, “Turizmde rekorları tekrar etmeye gerek yok, yüksek sezonda aylık bazda yüzde 20, yıllık yüzde 30 civarı bir büyümemiz var. Bu dönemde İran, İsrail ve Ukrayna pazarları dışında bütün pazarlarda iyi bir gelişme görüyoruz. Bu sezonda İspanya’da Alman ve İngiliz turist sayısı azaldı, çünkü Türkiye’ye yönelme oldu. Yabancı basında Antalya’da yüzde 100 doluluk olduğu yazılıyor. Tarım sektöründe Haziran ayında fiyatlar arttı. İlk 5 ayda üretici kaybetmişti, haziranda üretici biraz kazandı. İhracat performansımız sektöre göre farklı ve son haftalarda bir yavaşlama var. İlk altı ayda ihracatımız yüzde 14 arttı ve bu artış meyve-sebzeden, metalden ve elektronikten geldi. Haziran ayında ise toplamda yüzde 8 azalma oldu. Bu azalma ise tarım ve madencilikten kaynaklandı. İlk altı ayda ihracatta Rusya, ABD, Birleşik Arap Emirlikleri, Bulgaristan gibi ülkeler ihracat artışı sağladı. Rusya pazarı ihracatta kurtarıcı oldu. Bu yıl İran ve Irak pazarları oradaki krizler nedeniyle daraldı. Çin’e ihracatta da yavaşlama söz konusu. Son dönemde bizi mutlu eden husus Japonya, Kanada gibi uzak yerlere ihracatın artmasıdır. Antalya artık dünyanın bütün ülkelerine ihracat yapabilmektedir. Bütün sektörlerimiz ihracata daha fazla önem vermelidir” dedi.

İMAR AFFI

İmar affı ile ilgilide konuşan Başkan Davut Çetin, “31 Temmuz’da odamızda İmar Affı toplantısı yapacağız ve konuyu detaylı olarak ele alacağız. Türkiye’de imarı olmayan mahalleler var. Af, bir düzeltme için faydalı olabilir, milyonlarca vatandaş artık Devletle son kez olmak üzere barışmalıdır. Bu konuda halen yönetmelik değişiklikleri gerekmektedir, bu da yapılmalıdır. Bir hususu daha önce de söylemiştim, bugün bir kez daha tekrar edeyim. Biz Ticaret ve Sanayi Odası olarak üyelerimizin, sektörlerimizin menfaatlerini genel menfaatlere uygun ise, yani Antalya’nın menfaatine uygun ise savunuruz. Biz Antalya halkına, tüketiciye karşı, hatta gelecek nesillere karşı da sorumluyuz. Bu konularda herkes vicdanlı olmalıdır. SİT alanları gibi, ülke ve halk için değeri yüksek olan yerlerde, her şeye izin verilemez. SİT alanı, ormanlar, kıyılar, İstanbul Boğaz kıyısı milletindir. Burada sorumluluk sadece devletin de değildir. Vatanı sevmek, milleti sevmek, iman ve inanç sahibi olmak, ahlaklı olmak hukukla başlar. Millet hukuk demektir, kent kültürü hukuk demektir. Bu nedenle imar affı uygulamasında bunlara dikkat edilmelidir” diye konuştu.

ANTALYASPOR’A DESTEK

Antayalılar olarak Antalyaspor’a herkesin destek vermesi gerektiğini kaydeden Başkan Çetin, “Antalyaspor konusuna değinmek istiyorum. Antalya basını Antalyaspor’u yazmaya devam ediyor. Burada sizlerle bir tablo paylaşacağım. Bu tablo basında yer aldı. 18 Temmuz itibarıyla kulüplerin kombine bilet satış sayıları ve gelirleri şu şekilde görülüyor: Fenerbahçe 35,2 milyon, Galatasaray 28 milyon, Beşiktaş 24 milyon, Göztepe 3,7 milyon, Trabzonspor 4,7 milyon, Bursaspor 3,1 milyon Konyaspor 3,7 milyon TL. Alanyaspor 747 bin 514 lira, Antalyaspor ise 451 bin 166 TL. Antalya, Türkiye’nin nüfus ve ekonomi olarak beşinci ili. Turizm ve tarımda birinciyiz. İnşaat sektörümüz de önemli. Böyle bir kentte, kombine satışının, gelirinin az olması kabul edilemez. İstanbul’da bir kulüp Atatürk imzalı forma çıkardı, birkaç gün içinde milyonlar kazandı. Antalya’da kaç kişide Antalyaspor forması var? Antalya futbolda böyleyse baskette, voleybolda, atletizmde, yüzmede, jimnastikte ne durumda, bilmiyoruz. Antalyaspor için birleşmemiz gerekirken, biz gruplar ve kişiler üzerinden bölünmeye devam ediyoruz. Antalyalılık ruhu ve kimliğini bir türlü bir üst kimlik haline getiremedik. Dolayısıyla iş adamları bağış yapsın, toplu kombine alsın denildiğinde de aynı engeller çıkıyor. Herkes birbirine bir şekilde küsüyor. Ayrıca, taşıma suyla değirmen dönmüyor. Türkiye’de büyük ulusal şirketler sadece 3 büyük kulüp için çalışıyor. Antalya’da bugüne kadar ne olsa ADOPEN ve AGT gibi en büyük şirketlerimize gidildi. Bin civarı Bakanlık belgeli otelimiz var, fakat elini taşın altına koyan birkaç turizm grubu oldu. İnşaat firmalarımız çok öne çıkmıyor. Birliktelik zayıf olduğunda kentte ilk önce kültür, sanat, spor zayıflıyor, sonra ticaret zayıflıyor ve sonra da kent kaybediyor. Antalyalılık ruhu, Antalya kimliği üzerinde hep birlikte durmak zorundayız. Kent kültürü ve kimliği olmadan turizm ve ticaret sürekli gelişemez. Bir örnek de Antalya Kültür ve Sanat’tan vermek istiyorum. Köy Enstitüleri sergimiz sona ermek üzerin Sergide Türkiye tarihi ve Aksu tarihi var ve çok öğretici bir sergi. İzleyen çok kişi duygulanıyor. Antalya’da her anne ve baba kendisine sorsun, kaç aile çocuğunu alıp sergiye getirdi? AVM’lerde gezmek yerine çocukları müzeye, sergiye, spora, tiyatroya götürmüyorsak, çocuklarımızın geleceği için sorumluluğumuzu yerine getirmiyoruz demektir. Bir kente sahip çıkmak kuruluşlarına da sahip çıkmaktır” ifadelerini kullandı. YAPRAK ÖZER/ANTALYA GÜNDEM HABER