Kamu arazilerinin turizm yatırımlarına tahsisi yönetmeliğinde yapılan değişikliğe siyasiler ve STÖ’lardan tepkiler gelirken, Turizm Bakanı Ersoy’un yaptığı açıklama ise alınan kararın çelişkisini ortaya koydu

Resmi Gazete’ de yayınlanan bir yönetmelik değişikliğiyle, “Hazine Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi” yeniden düzenlendi. Buna göre, hazine arazilerinin tahsisi, ihale veya duyuru yapılmaksızın Cumhurbaşkanı’nın tek imzasıyla tahsisi gerçekleşebilecek. Bu değişikliğe göre turizme açılan yerler arasında Demre, Olympos, Kemer ve Beydağları’ da yer alıyor. Konu ile ilgili CHP Milletvekilli Çetin Osman Budak ve A Platformu Antalya Şube Sözcüsü Hediye Gündüz, alınan kara tepki gösterdi.

Milletvekili Çetin Osman Budak, “Turizmi geliştirmek yerine yağmayı geliştiriyorlar. Milli parkları bile ranta açacak kadar gözleri döndü. Talanı meşrulaştırmak istiyorlar. Ülkede satılmadık fabrika, talan edilmedik arazi bırakmadılar. Şimdi de yandaşları zengin etmek, ranta rant katmak adına kamu arazilerini ihalesiz duyurusuz istediklerine verecekler. Turizmi geliştireceğiz dediler ama turizmi geliştirmek yerine yağma kültürünü geliştirdiler. Tek adam rejiminin bizi getirdiği nokta rant ve yağma kültürü oldu. Yapılan yönetmelik değişikliği ile Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi (KTGB), Turizm Alan ve Turizm Merkezleri (TM) ilan edilmiş yerlerin planlarında ‘turizm tesisi hizmet alanı’ olarak görülen yerler, artık duyuru yapılmaksızın bölgede kamu taşınmazında yatırımı bulunan turizmcilere verilmesinin önü açıldı. Hem de ihalesiz, duyurusuz sadece Erdoğan’ın bir imzasıyla bunu yapabilecekler. Üstelik beş yıldızlı otel bile yapsalar 146 bin lira olan birim maliyet yerine sadece bir yıldızlı otel birim maliyet fiyatı olan 27 bin lira üzerinden bunu yapacaklar. Türkiye’nin en değerli, en gözde ve güzel alanları böylece talan edilecek. Bunun adı yağma değil de nedir?” dedi.

DOĞAY DARBE

Ak Parti’nin, Türkiye’nin en değerli ve güzel alanlarını ranta teslim ettiğini ifade eden Budak, milli parkların da bundan nasibini alacağını söyledi. Budak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yönetmeliğin ilgili kısımları incelendiğinde ormanlık alanlar dahil yayla, sağlıklı yaşam turizmi hizmeti veren yerler tahsis komisyonunca uygun görülen kamu taşınmazlarının, yatırım yapılmak üzere, 49-75 yıl sürelerle, girişimcilere tahsis edilebilmesinin de önünün açıldığı görülüyor. Aynı şekilde Milli Park sınırları içinde kalan alanların ‘Uzun Devreli Gelişme Planlarında değişiklik yapılacak. Böylece Uludağ, Kemer, Olympos, Beydağları gibi Türkiye’nin dört bir yanındaki milli parklar artık betona teslim olacak. Gözleri milli parkları bile ranta açacak kadar dönmüş durumda. Ülkede satılmadık fabrika, talan edilmedik arazi bırakmadılar. Şimdi de yandaşları zengin etmek, ranta rant katmak için doğayı katlediyorlar. Turizmi geliştireceğiz dediler ama turizmi geliştirmek yerine yağma kültürünü geliştirdiler. Talanı meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Satmaya çalıştıkları sadece doğal güzelliklerimiz değil ülkemizin ve çocuklarımızın geleceğidir. Buna engel olmak için her türlü platformda gereken direnişi göstereceğiz. Geleceğimizi sattırmayacağız”

TÜRKİYE’Yİ YOK EDİN YASASI

A Platformu Antalya Şube Sözcüsü Hediye Gündüz ise yapılan düzenlemenin ‘Yok edin’ yasası olduğunu belirterek, “Bu alınan karar Türkiye’nin en doğal yerlerinin yağmalanması demek. Bu korkunç bir şey. Bu alanları özelliklede milli parkları gözümüz gibi koruyoruz. Özellikle milli parklar endemiklerin yaşadığı en önemli alanlar. Türkiye’de 12 bin bitki türü var. Biz bunların yok olmasını istemiyoruz. Siz buraları turizme açtığınız zaman buraları yağma ediyorsunuz. Bu u yasayı çıkaracaklarına Türkiye’yi yağmalayın, bitirin, yakın, yıkın demek. Bu yasa yakın yıkın diyor. Bunu hangi devlet yapıyor. Bu yasa nasıl çıkarıyor. Bunun adı yok et yasası. Ülkemizdeki her şeyi yok etmek gibi bir şey. İnsanlarımız bunu kabul edebiliyorsa, bir şey demiyorum ancak ben kabullenemiyorum. Bu hazım edilecek gibi değil. Bu yapılan yasanın geleceği yok” ifadelerine yer verdi.

“İKLİMLER DEĞİŞECEK”

Bu ülkelinin havası, suyu ne olacak diyen Gündüz, ormanların yok olma durumunda ilkim değişikliklerinin de kaçınılmaz olduğunu dile getirerek, “Antalya’da yağmur yağmıyor. Bu ormanların yok olması iklim değişikliğine de neden olacak. Kestiğiniz her yaprak, her dal bile bize kuraklık olarak geri dönecek. Bu bir intihardır. Doğayı katlediyorlar. Üstünde yaşayacağımız bir ülke kalmayacak” şeklinde konuştu.

“KAPASİTEYE PLANLAMA GEREKLİ”

Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Osman Ayık, Antalya’da bulunan yatak kapasitesinin yeterli olduğunu belirtti. Başkan Ayık, yeterli olan kapasite için planlamanın gerekli olduğunu söyleyerek, “Zaten orman ve yaylalar açık. Mevcut yasa üzerinde düzenleme yapıldı. Antalya’da yatak sayısı yeterli. İlave kapasite için çok ciddi planlama yapmak gerek. Şu anki mevcut kapasite zaten yeterli” dedi.

BAKANIN AÇIKLAMASI

Yeni yönetmelik ile özellikle ormanlık alanlar ile yaylaların durumunu değerlendiren Turizm Bakanı Kültür Mehmet Ersoy, medyada çıkan haberlere ilişkin, “Cumhurbaşkanımız tarafından ihaleli veya ihalesiz herhangi bir turizm yatırım alanının tahsisi söz konusu değil” dedi.

Bakan Ersoy, Kamu taşınmazlarının turizm yatırımlarına tahsisi hakkında yönetmeliğin Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmesinin ardından medyada yer alan “İhalesiz kamu arazisi tahsisi” başlıklı haberlere değinen Bakan Ersoy, Turizm Teşvik Kanunu’nda bir değişikliğe gidildiğini anımsatarak, daha önce Bakanlar Kurulu’nda olan yetkinin artık Cumhurbaşkanına devrolduğunu belirtti. İlgili haberleri takip ettiğini dile getiren Ersoy, “Cumhurbaşkanımız tarafından ihaleli veya ihalesiz herhangi bir turizm yatırım alanının tahsisi söz konusu değil. Ancak bir ek madde ekledik biz, turizm tesisleri hizmet alanı tahsisi yapılabilir diye. Bunlar ihalesiz yapılabiliyor. Bu aslında tamamıyla personel için düşünülmüş, personelin konaklayacağı ve sosyal yaşam ihtiyaçlarını karşılayacağı yerler” şeklinde konuştu.

YAPRAK ÖZER/ ANTALYA GÜNDEM ÖZEL HABER