Aile hekimleri, Sağlık Bakanlığı'nın Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği'nde yaptığı değişikliğe itirazlarını sürdürüyor. Daha önce yaptıkları 3 günlük grevden sonuç alamayan aile hekimleri, bu kez 2-6 Aralık tarihleri arasında 5 günlük iş bırakma eylemi yapacak. Konuya ilişkin açıklama yapan ve Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliğinde sunulan formüllerin aile hekimlerinin aleyhine olduğunu ifade eden Antalya Aile Hekimleri Derneği (ANTAHED) Yönetim Kurulu Üyesi Uzm. Dr. Hüseyin Güntürkün, “Aile hekimlerine yeni yönetmelikle birlikte birçok ödeme kalemi üzerinden yüzde 30'lara varan bir kesinti öngörülüyor. Hasta olmayan vatandaşların 6 ayda bir muayene için çağrılmasını zorunlu kılmak da ayrı bir handikap. Hasta olmayan vatandaşlar 6 ayda bir aile sağlık merkezlerine gelmek istemiyor ya da ASM’ler dışında özel hastanelerde muayene olmayı tercih ediyorlar. Ayrıca hekimlerin teşvik ödemesi alması için yönetmelikte belirlenmiş performans kriterleri toplum sağlığına faydası olmayan kriterler. Teşvik ödemesi için öne sürülen bu formül kabul edilemez. Daha önce Hastalık Yönetimi Platformu’ndan kronik hastalık takipleri için aile hekimleri ek ödeme alıyordu. Şimdi hiç yapmayan hekimin gelirinin düşmesi söz konusu. Kanunla düzenlenmesi gereken konular yönetmelikle düzenleniyor. Bu anayasaya ve ülkemizin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere aykırı bir durum.” şeklinde konuştu.
"DAYATMA VE BASKIYA MARUZ KALIYORUZ"
“Yeni yönetmelik gelirimizi düşürmeye yönelik maddeler içeriyor” diyen ANTAHED Yönetim Kurulu Üyesi Uzm. Dr. Hüseyin Güntürkün, “Yönetmelikte ciddi yaptırımlar ve sözleşme fesihleri yer alıyor. Mesleki anlamda onurumuzu zedeleyen, ciddi anlamda üzerimizde baskı yaratan maddeler içeriyor. 2-6 Aralık tarihleri arasında iş bırakma eylemi yapacağız. Sağlık Bakanlığına sesimizi duyurmak istiyoruz. Vatandaşla aramızdaki güven bağı bozulmasın, hekimle hasta arasına girilmesin. Sağlık okuryazarlığı toplumumuzda henüz gelişmemişken yazılan reçeteler üzerinden hasta memnuniyetini ölçmek çok ciddi sorunlar doğurur. Hekimi bunun üzerinden cezalandırmak, ağrı kesici ve antibiyotik yazmasına bağlayarak hekimin reçetesine dokunmak etik dışı bir yaklaşım ve hekimin onurunu zedeleyicidir. Bunun son bulmasını istiyoruz. Kronik hastalıkların yönetimini de parasal süreçlere bağlamak, gelmeyen hastalarımızdan dolayı hekimlerin cezalandırılması aile hekiminin suçu değil. Bizim amacımız kaliteli sağlık hizmeti vermek olmalı. Günde 15-20 hasta bakarak kronik hastalıkların teşhis ve tedavisini yönetmek daha mümkün olacak. Bu uygulamanın yönetmelikte teşvik gibi gösterilip hasta sayısı tutturulmadığı takdirde de yaptırımlarının olması ve teşvikin ödenmesi yanıltıcı ve hakkaniyetten uzak. Biz gelirimizin azalmasını, hastayla aramızda memnuniyet üzerinden bir parasal bir sürecin yönetilmesini kabul etmiyoruz. Reçetemize dokunulmasını kabul etmiyoruz. Sözleşme fesihlerinin de ceza puanları üzerinden değerlendirilerek keyfi maddelere bağlanmasını kabul etmiyoruz. Aile hekimlerine bu yönetmelikle yapılan tehdit, dayatma ve baskı dünyanın hiçbir yerinde yok. Aile hekimleri üvey evlat değil. ‘Şunu yaparsanız ya da yapmazsanız ücretinizi keseriz’ diyerek aile hekimlerine baskı yapılması kabul edilemez. Parayla tehdit edilmek bizi üzüyor ve rahatsız ediyor.” ifadelerine yer verdi.