Antalya Sanayici ve İşinsanları Derneği 7. Olağan toplantısı gerçekleştirildi. ANSİAD Başkanı Ercan Özbek, üyeler ve davetlilerin yanı sıra tiyatro oyuncusu ve eğitmen Osman Karakoç da katıldı. ‘Unutma Beni’ isimli dizide başrol oynayan ve ünlü oyuncu Ceren Karakoç’un eşi olan Karakoç, ANSİAD Kurucu Üyesi Himmet Öcal’ın oturum başkanlığını yaptığı oturumda, “İş Yerinde ve Yaşamda Motivasyon” başlıklı sunum yaptı.
HAYATTAKİ HEVES VE TUTKULAR
Değişmeye cesaret edebilen ve inovatif insan olmanın, cesaret isteyen bir iş olduğunu belirten Osman Karakoç, ekiplerde motivasyonun çok önemli olduğunu söyledi. İki tip motivasyon olduğunu belirten Karakoç, “Birincisi içsel, diğeri dışsal motivasyondur. İçsel motivasyon, insanın içinden gelen motivasyondur. Dışsal motivasyon ise yemek yemek, seyahat etmek gibi eylemlerin sonucudur. Motivsayon, Latince’de hareket anlamına geliyor. Herkesin hayatta bir hevesi ve tutkusu vardır. Motivasyon hevesle hayaller arasında burulan bağlantıdır” dedi.
LEDİRLİK, POZİSYON DEĞİL SEÇİMDİR
Hayali olmayan insanın sürekli kaygılı olacağını belirten Karakoç, “Başarısızlık, kaygıları biriktirerek insanı illüzyona iter. İrade de, motivasyon kadar güçlü bir kavramdır. Liderlik bir pozisyon değil, seçimdir. Gelecek ile ilgili hedeflere ilerlerken bugün ile ilgili bağ kurabilmeliyiz. Bir insan sürekli motivasyonunu yüksek tutabilir. Bazen artar, bazen azalır ancak sürekli motive olabilir. İnsan kendi motivasyonunu kurabilirse dışarıdan bir güce ihtiyacı yoktur” ifadelerini kullandı.
ETKİLİ İNSANLARIN 7 ALIŞKANLIĞI
Bir insanın kendi motivasyonu yoksa ilişkilerinde ve çalıştığı kurumda da motivasyon veremeyeceğini belirten Karakoç, “Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı kitabı dünyada çok okunan bir eser. Bir insanın kendine yapabileceği en iyi yatırım, hergün vazgeçmeden, tükenmeden kendimize yapacağımız yatırımdır. İnsanların vazgeçmedikleri 4 uygulama vardır; Birincisi seçme özgürlüğü. Hayatta ‘bittim’ dediğiniz anlarda bile her zaman yapılabilecek şeyler vardır. Bunu yaparsanız motivasyon kendiliğinden gelmeye başlar. İnsanların başına gelenler değil, başına gelenlere yüklediği anlamlar motivasyonunu artırır” ifadelerini kullandı.
ETKİ İLE İLGİ ALANLARI
İnsanların vazgeçmediği 4 uygulamadan ikincisinin, her gün değiştirebilecekleri şeylere odaklanması olduğunu belirten Karakoç, “Etki ve ilgi alanında olan konular vardır. İstanbul’da yaşayan insanların ortak sorunu trafiktir. Bunu değiştiremezler ancak kendilerini buna göre odaklayabilirler. Ya da o trafiği keyifli hale getirebilirler. Ekonomi hepimizi ilgilendiriyor. Ancak kimse ekonomiyi değiştiremez. Ancak finans okuryazarlığını ve tasarruf yollarını öğrenip hayatımıza yön verebiliriz. Motivasyonumuzu inanılmaz düşünen en büyük etkenlerden biri de, ‘Sen yapamazsın’ anlayışıdır. Etki alanımızda kendimiz, ilgi alanımızda başka insanlar oluyor. Başka insanların fikirleri ile yaşam enerjinizi düşünmeyin. Birisi bize ‘hayır’ dediyse, biz aslında ona ‘evet’ dedirtememişiz demektir. Hayatımızda etki alanına kimin girdiğine dikkat etmeliyiz. İnsanın kişiliği, etrafındaki 5 kişinin ortalamasıdır” diye konuştu.
YAPTIĞINIZ İŞİN SANATÇISI OLUN
Vazgeçilmeyen üçüncü uygulamanın seçilen cümleler olduğunu belirten Karakoç, şunları söyledi: “Motivasyonumuzu kıran en büyük uygulamalardan biri de kullandığımız dildir. Kişisel motivasyonu artırırken, ne iş yaparsanız yapın, o iş sizin sanatınız olsun ve işin sanatçısı olun. Yaptığınız işi gören, o işi sizin yaptığınızı anlasın. Hangi limana gittiğini bilmeyen bir yelkenliye hiçbir rüzgar yardım edemez. ‘Neden’i olan insan, her türlü ‘nasıl’a katlanır. İnsanlar ne iş yaptığını ve nasıl yaptığını bilir. Ancak neden yaptığını çok az insan bilir. İşini sadece iş yapıp maaş almak için yapanlar vardır. Yaptığı işi kariyer için yapan da vardır. O işi yaparken, bir sonraki işi nasıl daha iyi yapacağını düşünür. İşini sanat olarak yapanlar ise işyerine her gün parmak izini bırakır. Vizyonunu, hayalini ve misyonunu düşünen insan bunu yapar. En kırıldığın hikaye seni en güçlü kılan hikayedir. Aynaya baktığımız zaman o hikayelerle var olduğumuzu görürüz.”
Geçtiğimiz günlerde açıklanan Türkiye’nin hayal haritasında, insanların hayallerinin menzilinin azaldığını belirten Karakoç, ANSİAD üyelerine şu bilgileri verdi: “2016’ya göre hayallerimizin menzili yüzde 75 azaldı. Artık hayal kurmayıp kısa süreli planlama yapıyoruz. Ancak hayal kurmak çok değerlidir. Akıllı liderler, motivasyonu artırmak için birbirinden farklı uzman, düşünce sahibi ekipleri topluyor. Da Vinci’nin 5 prensibini hayatımıza koyup uygulamaya çalışmalıyız. Ben her sabah güne sıfırdan başlamaya niyet ediyorum. Aynı içeriği insanlarla her gün paylaşıyorum. Bunu değiştirmenin yolu, sana senden haber veren aktivitedir. Tarzınızı değiştirmediğiniz zaman önce kendinize, sonra işinize, sonra da eşinize yabancılaşmaya başlıyorsunuz. O nedenle kendime hep dışarıdan bakıp terapi yapmak iyi gelecektir. Kendimle baş başa kalıp çok sohbet ediyorum. Kendimle kaygılarımı ve endişelerimi çok konuştuğum zaman enerjimi ve motivasyonumu düşürüyor. Sağlıklıysam, insanlar için en iyisini yapmaya motive olurum”.
Sunumun ardından oturum başkanı Himmet Öcal ve ANSİAD Başkanı Ercan Özbek tarafından, konuşmacı Osman Karakoç’a günün anısına plaket ve hediye verildi.
