Antalya Sanayici ve İşinsanları Derneği (ANSİAD) 4. Olağan toplantısı kent merkezindeki bir otelde gerçekleştirildi. ANSİAD’ın son dönem faaliyetlerinin anlatıldığı toplantıda duyurular da yapıldı. ANSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Mesut Özderin’in başkanlık yaptığı toplantıda Türkiye’de ilk rekabet hukuku dersi veren kişi olarak bilinen Ticaret Hukuku Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tekin Memiş, “Rekabet İhlalleri ve Rekabet Hukukuna Uyum” başlıklı bir sunum yaptı.
ÖZDERİN: “ÇEMBER DARALIYOR”
Dünya’da devlet bütçelerinden daha büyük bütçeye sahip şirketlerin olduğunu v efiyatı belirlediğini belirten toplantı başkanı Mesut Özderin, bu ortamda rekabetin önemli olduğunu ve bunun bir hukukun olması gerektiğini söyledi. Rekabet Kurulu tarafından bir markete 37 Milyon TL ceza kesildiğini belirten Özderin, yaptırım olarak cironun yüzde 10’unun uygulandığını belirterek, “Günümüz ticaretinde MASAK ve MİT’ten daha çok Rekabet Kurulu’ndan korkuluyor. Yakın tarihte tohum firmalarına baskılar yapıldı, incelemeler yapıldı, şu anda soruşturma devam ediyor. Daha önce gübre ve beton firmalarına da yaptırımlar uygulanmıştı. Bunun için tedbirler almalıyız. Rekabet sürecinde mevzuata uyum sağlamalıyız. Hepimiz için çember daralıyor” dedi.
ABD’DE 1890, TÜRKİYE’DE 1994’TE KURULDU
Ticaret Hukuku Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tekin Memiş de fiyatların arz ve talep dengesine göre piyasada oluştuğunu belirterek, arz-talep dengelisinin Anayasa ile bile bozulamayacağını söyledi. Rekabet Hukuku kurallarının 1890 yılında ABD’de oluştuğunu belirten Özmemiş, “Üretilen tarım ürünlerini özel demiryolları ile taşıyan çiftçiler, taşımacılığa verdikleri fahiş fiyatlar nedeni ile adeta karın tokluğuna çalışıyorlardı. Bunun üzerine Senatör Sherman’a duruma anlatmışlar ve Sherman 7 maddelik kanun teklifini meclise sunuyor ve Rekabet Kanunu çıktı. Türkiye’de ise 4 Ocak 1994’te 4054 sayılı kanun ile Rekabet Kurulu ve Kurumu oluşturuldu.
REKABETİ DEVLET BOZAR
İnsanoğlunun gelişimi için rekabetin şart olduğunu ve devlet tarafından korunması gerektiğini belirten Prof. Dr. Tekin Memiş, “Bir ülkede rekabeti bozacak en güçlü aygıt devlettir. Bireysel olarak çalışarak sadece zengin olabiliriz. Ancak tüm Dünyada zenginlik devletle temastan geçer. Her iktidarın kendi zenginini ortaya çıkması da bundan kaynaklanır. Eğer siz rekabeti devlet eli ile bozarsanız, bir yerlere gelmenin sadece torpille olacağını kabul ederseniz, gençler o ülkeden gider. TC’nin kuruluşundan bugüne kadar çok hükümet geçti ve devlet yardımları hep birilerine gitti. Bu kısır döngüyü aşamadık. AB’de ise devlet yardımları ile ilgili çok güçlü bir komisyon var. Bu komisyon Fransa’yı defalarca ağır şekilde cezalandırdı. Türkiye’de de böyle olmalı” şeklinde konuştu.
RAKİPLERLE YAZIŞMAYA DİKKAT
Rekabet Kurulu’nun, piyasadaki arz ve talep dengesini bozacak faaliyetleri denetleyerek verdiği cezaları örneklerle anlatan Prof. Dr. Tekin Memiş, “Rekabeti bozan firmaların yöneticileri ve çalışanlar da bu cezadan sorumlu tutuluyor. Rekabet Kurulu, denetime geldiği zaman öncelikle yöneticilerin odasına, sonra bilişim merkezine, ardından insan kaynaklarına girip denetim yapacaktır. Bu denetimde başka bir şirketle rekabeti bozacak yazışmalar tespit edilire soruşturma başlatılıyor. Hazır betoncularla ilgili soruşturma, şirket sahibinin telefonundan çıkan yazışmalarla başlamıştı. Rakip firmalarla yapılan her türlü anlaşma, rekabet kurulunun denetimine takılacaktır” ifadelerini kullandı.
FİRMALAR ARASI ANLAŞMA
Satılan ürünlerin fiyatlarını, çalışanların maaşlarını ve personel transferi konusunda firmalar arasında anlama yapmanın rekabeti önleyici eylemler olduğunu belirten Memiş, bu gerekçelerle yüklü miktarda ceza alan firmaları örneklerle anlattı. İşletmelerin yapması gerekenleri de anlatan Memiş, “Küçük, orta ya da büyük ölçekli işletmelerin bu konuda sorumlulukları var. Bunlar şirketin iyi tahlil edilmesi ile başlar. Şirketteki tüm karar vericilerin iyi eğitimli olmaları sağlanmalı. İhtiyaç duyulduğunda yapısal değişiklikler mutlaka gerçekleştirilmeli. İş yapma şekillerini mutlaka değişmesi gerekiyor ve sosyal medyadan yazışmalar bırakılmalı. Sözleşmeler mutlaka incelenmeli ve rekabete aykırı madde bulunmamalı. Dağıtım alanları kontrol edilmeli ve rekabet denetimleri gerçekleşmeli. Güvenlik iyidir ancak kontrol etmek daha iyidir” ifadelerini kullandı.
REKABET KURULU’NA YARGI YOLU AÇIK
Rekabet kurulunda siyasetin etkisinin olduğunu belirten Memiş, “Rekabet Kurulu’na atanan isimler saten konuyla hiç ilgisi olmayanlardan olabiliyor. Bunlar da siyaseten atanmış kişiler olabiliyor. Ancak kurulun alt birimlerinde gerçekten konusunda uzman kişiler yer alıyor. Rekabet Kurulu uzmanlarının yazdığı raporun dışında çok azla karar verilmiyor. Rekabet Kurulu yanlış karar verebilir. Bu durumda İdare Mahkemesi’ne gidiliyor ve bu aşamadan dönen çok sayıda dosya biliyorum” şeklinde konuştu.