İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun önce diplomasının iptal edilmesi ardından sabah saatlerinde gözaltına alınması ülke gündeminde yerini aldı. İBB Başkanı İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla ülke genelinde tepkiyle karşılandı. 4 gün süren gözaltından sonra İBB Başkanı İmamoğlu hakkında daha önce Medya A. Ş'de meydana gelen yolsuzluk mali suç iddiaları nedeniyle tutuklanırken, kent uzlaşısı davasında ise terör örgütü ile iş birliği iddiasından serbest kaldı Antalya Barosu konuya ilişkin yaptığı açıklamada sürecin hukukun temel ilkelerine bağdaşmayan, toplumsal belleği yok sayan ve demokrasiye zarar bir girişim olarak değerlendirdi. Yapılan açıklamada Antalya Barosu’nun yalnızca hukukun değil aynı zamanda halk iradesinin ve demokrasinin savunucusu olduğu vurguladı.
“HUKUK KAİDE KALMADI”
Antalya Barosu, yaptığı açıklamada, “Ülkemiz; demokrasi ve hukuk tarihi açısından utanç verici şekilde anılacak karanlık bir dönemden geçmektedir. İstanbul’da yaşayan 16 milyon yurttaşın sandıkta şekillenen iradesiyle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmiş olan Ekrem İmamoğlu bugün tutuklanmıştır. Maalesef sürecin artık hukuk kaideleri açısından değerlendirilebilecek bir bağlamı kalmamıştır” sözlerine yer verdi.
BARODAN GİZLİ TANIK VURGUSU
Baro tarafından yapılan açıklamada siyasi operasyonlarda gizli tanık sürecinde ilişkin, “Yakın tarihte haksız ve hukuksuz tutuklamalar açısından elverişli bir aparat olarak kullanılan ve zamanında Ergenekon-Balyoz soruşturmaları başta olmak üzere bütün siyasi operasyonlarda boy gösteren gizli tanıklar burada da belirmiştir. Gizli tanık hususunda İnsan Hakları Mahkemelerinin defalarca kez vermiş olduğu ihlal kararlarına rağmen siyasi tarihte enkaz dışında bir şey üretmeyen bu kavram artık politik bir semptom haline gelmiştir” ifadelerine yer verildi.
“BİZLER BAĞIMSIZ SAVUNMANIN TEMSİLCİLERİYİZ”
“Siyasi operasyonların, önceden hazırlandığı belli girişimlerin defalarca iflas ettiği, ülkemize geri dönüşü olmayan bir tahribat bıraktığı bilinmesine rağmen ısrarla toplumsal belleğin yok sayılması garabet niteliğindedir” denilen açıklamada şu sözlere yer verildi:
“Herkes bilsin ki bizler bağımsız savunmanın temsilcileriyiz. Bununla birlikte Barolar Avukatlık mesleğinin yüzyıllar boyunca tarihin içerisinden şekillenerek gelmiş meslek kuralları ve teamülleri ile Avukatlık Kanunu’nun 76. ve 95. maddeleri gereğince insan hakları ve demokrasinin üstünlüğünü savunmakla ödevlendirilmiş kamu kurumu niteliğinde hukuk örgütleridir! bu sorumluluğumuz gereği geçirdiğimiz süreci bir bütün olarak ele alıyor; yaşananları, bu ülkeye yaşatılmak istenenleri hukuk devletini ve demokrasiyi tasfiye girişimi olarak nitelendiriyoruz.”
BARODAN YURTTAŞLARA DESTEK
Antalya Barosu tarafından yapılan açıklamada, “Tüm engellemelere karşın adliyelerde hukuksuzlukların, belediyelerde kayyumların, cezaevlerinde seçilmiş belediye başkanları ve muhalif siyasi parti genel başkanlarının, sokaklarda ise haksızlığa karşı tepki gösteren yurttaşlara yönelik orantısız, ölçüsüz polis şiddetinin olduğu bir zaman diliminde demokrasi ve hukuku savunma adına sessiz kalmayacağımız bilinmelidir. Çünkü yurttaş kimliğimiz, toplumsal geleceğe ilişkin kaygı ve bilincimiz ile kurumsal temsiliyetimiz buna seyirci kalmamıza izin vermeyecek bir tarihsel birikime yaslanmaktadır. Bu sebeple demokrasi ve hukuku ortadan kaldıran tüm uygulamalar sona erinceye kadar; bağımsız savunma olarak halk iradesinin yanında, demokrasi ve hukuk mücadelesinin ise ta kendisi olduğumuzu kamuoyuna bildiririz” ifadelerine yer verildi.