Kentte yer alan eczanelerin sayılarının yanı sıra eczacılık fakülteleri ve mezun sayıları hakkında da konuşan Başkan Erçin, eczacılık fakültelerinde kontenjanların azaltılması adına Yüksek Öğretim Kurumu önünde yaptıkları basın açıklamasına olumlu dönüş aldıklarını belirtti. Antalya Eczacı Odası Başkanı İsmail Erçin, konuşmasında eczacılık alanında yapılması gereken düzenlemelere dair önerilerde bulunurken, 2012’de eczacılık alanında alınan 'nüfusa bağlı eczane açma' kararının Antalya'daki etkilerine de değindi.
"YÖK SESİMİZİ DUYDU, KONTENJANLARDA AZALMAYA GİTTİ"
Başkan Erçin eczacılık fakültelerinde kontenjanların çok fazla olduğunu belirterek, "Yakın zamanda Yüksek Öğretim Kurumu önünde bir basın açıklaması yaptık. Kontenjanların azaltılması konusunda çağrıda bulunduk. Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) sesimizi duydu ve kontenjanlarda yüzde 10,20 kadar bir azaltmaya gitti. Fakat yeterli değil. 63 tane eczacılık fakültesi var, bunların 52 tanesi öğrenci alıyor ve her sene mezun veriyor." Diye konuştu.
FAKÜLTELERDE OLMASI GEREKENDEN DAHA ZAYIF EĞİTİM VERİLİYOR
ECZAKDER derneğinden söz eden ve derneğin eczacılık fakültesindeki eğitimi akredite ettiğini ifade eden Başkan Erçin, "ECZAKDER'in belirlediğine göre 63 eczacılık fakültesinden 52 tanesi öğrenci alıyor, 14 tanesi tam ekredite, 6 tanesi koşullu akredite ve geri kalanı akredite değil. Yani akredite olmayan fakültelerde olması gerekenden daha zayıf eğitim verildiği anlaşılıyor." Dedi.
"ECZACI MESLEKTAŞLARIMIZIN YETERLİ EĞİTİMİ ALMADIĞINI DÜŞÜNÜYORUZ"
Başkan Erçin söz konusu derneğin akreditasyon şartları hakkında da bilgi vererek, "Akreditasyon kapsamında Eczacı Öğretim üyesi var mı? Laboratuvar, uygun malzeme, uygun bina var mı? gibi şartlara bakılıyor. Bu bakımdan biz çok dertliyiz. Çok fazla fakülte var ama mezun olan eczacı meslektaşlarımızın yeterli eğitimi almadığını düşünüyoruz." İfadelerine yer verdi.
DOKTOR HATA YAPSA DA ECZACI YAPAMAZ
Eğitimin kalitesi özellikle de sağlık alanında çok önemli diyen Erçin, "Eczacılık yaklaşık 187 yıl önce tıp biliminden ayrılmış bir bölüm. Doktorlarımız zaten 5 dakikada bir hasta muayene ederek çok yoğun mesai yapıyorlar. Burada doktorlarımız hata yapabilir, hastanın kilosuna dikkat edemeyebilir. Ancak, eczacılıkta böyle bir durum yok. Hasta ilacı kullanana kadar hata göz ardı edilebilir. İlacını kullandığı an da ise hata yapılmamış olması gerekiyor." Diyerek, bu konuda birinci basamak sağlık kuruluşu olarak eczanelerin ve eczacılığın çok önemli bir yerde olduğuna vurgu yaptı.
FAKÜLTE EĞİTİM VEREMİYORSA AR-GE ÇALIŞMASINA YÖNELEBİLİR
Erçin, ilgili bakanlıklar ve YÖK'ten bazı istekleri olduğunun altını çizerek, "Bizim isteğimiz daha iyi eğitim verecek fakültelerin var olması ve eğer fakülte eğitim vermeye yeterli değilse sadece araştırmaya yönelmesidir. AR-GE çalışmaları yapılabilir. Sonuçta yapılmış bir bina, kurulmuş bir fakülte var o saatten sonra kapatılması uygun değil. Bu fakültelerimiz öğrenci yetiştirmek yerine bilimsel araştırmaya yönelebilir. Ülkemiz için de daha faydalı olur, yeni ilaçlar geliştirilmiş olur. Açık olan fakültelerimizin de kontenjanlarının azaltılması gerekiyor. Aksi takdirde üniversite mezunu ama iş sahibi olmayan meslektaşlarımız ile karşılaşmış olacağız." Şeklinde konuştu.
ANTALYA'DA ECZANE SAYILARIMIZ YETERLİ
2012 yılında eczacılık adına çıkan kanun hakkında bilgi veren Başkan Erçin sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu mevzuata göre 3500 kişiye bir eczane düşecek şekilde nüfusta bir kısıtlama getirildi. Nüfusa göre eczane sayıları sabit. Antalya'da 2012 yılında kanun çıktığında 2 tane boş yerimiz vardı. O da bir sene içerisinde doldu. Şu an Antalya'da bazı ilçelerimizde eczane sayıları olması gerekenin 2 katı bazılarında ise sınırda. Eczane sayılarımız mevzuata göre yeterli."