İstanbul’da bulunan kız kulesinin benzerleri Türkiye’nin birçok yerinde de yer alıyor. Bunlardan bazıları Antalya’da bulunuyor. Türk kültürde, Türk hükümdarları ya da beyleri eşleri ve kızlarına değer verdiklerinden dolayı tehlikelere karşı korumak adına onları kalelere hapsettiği anlatıları alıyor. Bu özellik Türklerin olduğu bölgelerde görülebilmektedir. Mustafa Oral, Antalya Kız-Oğlan Kuleleri’ni araştırıp ortaya çıkardı. Antalya’da bulunan kuleler ve özellikleri, görenleri şaşırtıyor. Antalya Körfezi’nden Gazipaşa’ya kadar olan bölgede kız ya da oğlan kaleleri/ kuleleri bulunuyor. Bunların bir kısmı günümüzde sağlam şekilde dururken bir kısmının ise kalıntılarını görmek mümkün.

ADRASAN KIZ/OĞLAN KALELERİ

Geçmişte insanlar kaleler içerisinde yaşayarak güvende kalmaya istemişler. Türkler yavaş yavaş bu bölgeye yerleşmesi ile kalelerin Türklerin eline geçmesine neden olmuştur. Adrasan’da yer alan Kız Kalesi, Ceneviz Limanı olarak anılan Adrasan bölgesinde yer alıyor. Musa Dağı’nın güney uçları olarak ilk önce Kızlar Kalesi Tepesi onunda üzerinde Kızlar Sivrisi yükseliyor. Kısmen iyi korunmuş kalenin bir zamanlar devşirme taşlarla sağlam hale getirildiği görülebiliyor. Halk tarafından Kızlar Sivrisi olarak anılan kalenin yalnızca bir kişinin sığabileceği genişlikte kulübesinin olduğu belirtiliyor. Piri Reis kitabında kalelerden bahsediyor. Biri kuzeyde birinin de güneyde olduğunu dile getiriyor. Anlatılan bir öyküye göre, kalede bir kız parmağının bulunduğunu, bu parmağın sarıp sarmalanarak öylece korunduğu,  bu nedenle de buraya ‘Kız Kalesi’ deniliyor.

Kızıl Kule

Bahsedilen kalenin bir anlatısı bulunuyor. Anlatıya göre, “ Bir gün erkeklerin Cuma namazına gittiği sırada Adrasan limanı açıklarında bir düşman gemisi sahile doğru yönelir, bu arada kalede yalnızca kızlar ve çocuklar bulunur, erkeklerden yardım gelmeyeceğini anlayan kızlardan birisi kaledeki topu düşman gemisine yönelterek ateşler, top gemiye isabet eder ve gemi batar. Böylece kale ahalisi düşman tehdidinden kurtulur, gemiyi batıran kız da kahraman sayılır. Bundan böyle düşman gemisine topun atıldığı bu tarihî kaleye, Kızlar Kalesi derler.”

Çakmak/Oğlan Kalesi, Evliya Çelebi bu kalenin sarp bir kayanın üzerinde yer aldığını yazılarında aktarıyor. O dönemde kalenin kullanıldığını biliniyor. Bu kale Oğlan kalesi olarak biliniyor.

Hıdırlık Kulesi

ADALYA KIZ/OĞLAN KULELERİ

Antalya’nın Kaleiçi’nde yer alan HIdırlık Kulesi zamanında ‘Kız Kulesi’ olarak anılıyordu. Erken Bizans döneminde kulenin alt kısmı kilise olarak kullanıldığından yabancılar buraya ‘Aya Yorgi Kulesi’ demişlerdir. Evliya Çelebi, yazılarında buradan  ‘Kız Kulesi’ olarak bahsediyor. Evliya Çelebi, “ Adalya surlarının güneybatı köşesinde, denizin kenarındaki bu kulenin alt kısmı kare, üstü silindir biçimindedir. Kulenin yanında eskiden Hıristiyan Rumların 23 Nisan’da Aya Yorgi, şimdi Türk ve Roman Müslümanların 6 Mayıs’ta Hıdrellez Bayramı kutlamaları burada yapılırdı” şeklinde açıklamıştır.

Oğlan Kulesi, Attaleia kurulmadan önce burada bir küçük balıkçı köyü bulunuyordu. Burada iskelenin ağzında deniz içinde iki kule daha yer alıyordu. Pîrî Reis, “Kale önünde bir liman vardır. Buraya giren gemiler baştan ve kıçtan kuvvetlice bağlanıp yatarlar. Liman ağzının iki tarafında birer bergas (kule, kale) vardır. İkisinin arasına zincir gerilmiştir ve yabancı gemi giremez” sözleriyle kuleden kullanımı bahsetmiştir. Bahsedilen bir bilgi ise asıl Hıdırlık Kulesi yanında bir de Oğlan Kulesi’nin bulunuyordu.

Selinti Kalesi

ALANYA KIZ (IL) KALESİ

Alanya yarımadasında yer alan Alanya kalesi, ilçenin en belirgin yapısıdır. Selçuklu dönemi öncesine ait yapıların bulunduğu kalenin kulesi sekiz yüzlüdür ve alttaki iki katı taştan olup diğer kısımlar ise kırmızı tuğladan yapılmış. Kulenin yapımında kullanılan kırmızı tuğlalar nedeniyle Kızıl Kule adıyla anılmaya başlanmıştır. Alaeddin Keykubad döneminde yapılmış olan kulenin bir zamanlar Eğir Kule adında küçük bir kulesi daha vardı ancak dinamitle yıkılarak yerine halen kullanılan şimdiki rıhtım yapılmış.

Osmanlı denizcisi Pîrî Reis şu biçimde bahseder,  “Aşağıda, deniz kenarında tuğladan yapılmış büyük bir kule vardır. Kulenin dibinde, kıble tarafında baştan ve kıçtan palamar vererek yatılır.” Evliya Çelebi’de kuleden bahseder.  Anlatılan bir efsaneye göre, “ Eskiden burası korsanların ganimet deposu olarak kullanılırmış, üstelik korsanlar kaçırdıkları kızları burada saklarlarmış. Eskiden mağaranın kale ile irtibatı olduğu, kaçırılan kızların veya alınan ganimetlerin buradan kaleye ulaştırıldığı, ancak zaman içinde bu yolun çöktüğü ve kale ile irtibatın kapandığı” söz ediliyor.

Büyük kule olan Kızıl Kule’ye, Kız Kulesi denilirken zamanında dinamitle patlatılan Eğir Kule’nin Oğlan Kulesi olduğundan söz ediliyor.

Antalya Kuleler

SELİNTİ KIZLAR HİSARI

Piri Reis, Kitab-ı Bahriye eserinde, iyi demir yeri dediği Kalatıran (Kaledran) körfezi yakınında Hando adında sivri bir dağın bulunduğundan, Selindi suyunun aktığını, bu suyun doğusunda Karaman batısında ise Alanya’nın bulunduğu bahseder. Selinti Kalesi’ne bir zamanlar Kızlar Hisarı deniliyordu. Bu kuleden bir tane daha olması ve bu kulenin oğlan kulesi olması gerekiyor.

Muhabir: UĞUR FİDAN