Antalya’nın İbradı ilçesinde yer alan Ormana köyünde yapımı halen süren unutulmaya yüz tutmuş bir geleneksel el zanaatı ‘Gılamık Dokuması’ her geçen gün yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalıyor. Günümüzde belirli sayıdaki kadın tarafından devam ettirilen Gılamık örtünme geleneği 50 yaş üstü kadınlarda devam ediyor.

GILAMIKIN KULLANIMI

Gılamık dokuması önceleri kadınların başörtüsü olarak kullanılıyordu. Üç parça dokunan kumaş dikilip birleştirilerek, baş, kol ve kalça bölgelerini kapatacak biçimde örtünülüyordu. Bölgede günümüzde gelenek bazı kadınlar tarafından devam ettiriliyor. Bu örtünme geleneği 50 yaş üstü kadınlarda daha çok görülüyor. Örtünme dışında daha önceleri giyim olarak kullanılan Gılamık’ın günümüzde kullanımı ev tekstilidir. Bölgede gelenek duruma gelen Gılamık örtü çeşitli biçimlerde ve boyutlarda dokunarak uçları saçaklı biçimde bağlanarak nesiller boyu devam edecek bir aile yadigarı olarak değerlendiriliyor. Kullanım yerleri olarak televizyon ünitelerin, sehpa ve masalarda kullanılıyor.

Ipek Kumaş (1)

ESKİ VE YENİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

Eski Gılamık ile yeni Gılamık arasındaki farklılık desenlerde başlıyor. Gılamık, ilk zamanlardan günümüze ince ya da kalın çizgili iken günümüzde boşluklar artmış ve dokunurken çözgülerin bağlanmasıyla değişik desenler oluşturulmuş ayrı sim ve renkli iplikler de eklenerek daha farklı bir çeşitlilik getirilmiş. Çizgi yapımı günümüzde kural olmaktan çıkmış düz dokumalar haline almışsa da tüm dokumalar Gılamık olarak anılmaya devam ediyor. Eski ve yeni arasındaki farklar ipliklerde de görülüyor. Eski iplikler daha aralıklı iken yeniler daha sıkı oluyor. Eskilerin geniş aralıklı olmasının nedeni ise düzen tarağı arasındaki aradan kaynakladığı ve bundan dolayı da daha saydam bir etki yaptığı görülüyor. Eskiden ipek ile yapılırken günümüzde suni ipek hatta kenet, sentetik ve farklı pamuk ipleri kullanılıyor.

Ipek Kumaş (4)

GILAMIK SÖZCÜK ANLAMI

Gılamık’ın birden fazla adı bulunuyor; Kılamuk, Glamuk, Glamıklı, Kılamuklu gibi adları var. Ormana köyünde nesiller boyu devam eden dokuma kumaşının adı bölgede ‘koza ipeği’ anlamına gelen ve ‘Gılamık’ sözcüğünün çizgi demek olduğu, ‘-lı’ eki eklenerek çizgili kumaş anlamına geldiği dair iki farklı görüş bulunuyor.

GILAMIK’IN TARİHİ

Yöre halkından aktarılana göre masırını gelem-genini sarılıp çözgüsü çözülürdü. Uzun uzun 50 santim eninde, boyu boyuna 25 metresine bir top kumaş deniliyormuş. Akseki için dokunurmuş. 200-250 metre bez dokunurmuş. Dokunulan örtüler satılırmış. Mustafa Nazmi Demiröz İlkokulu’nda günümüzde antik düzenlerde 30 yıldır dokuma yapılıyor. 300 yıldır dokuma yapılan bölgede yeniden yapılmasıyla unutulmaya yüz tutmuş dokuma zanaatı yeniden hayat bulmuş. Eskiden her evin altında düzen bulunurmuş, burada dokunulan kumaşlar Akseki ve Beyşehir’e götürülüp satılırmış.

Yöre halkı başka detaylar da veriyor. 300 yıllık dokuma zanaatı sırasında dokumanın dokuyanı hasta ettiği söylenirmiş. Büyüklerin örtü olarak kullanılırmış. İpek böcekciliği yapmışlar, böcek yumurtalarını kebelerinin içine koyup ısıtırlarmış. Kebe içi pamuk doldurulup yol yol dikilen geleneksel bir ceket, kadınlar kebenin içindeki pamukların içine sıcak tutması için böcek tohumları konulurmuş. Dokuyanlar tarafından modellere adlar verilmiş. Bu adlar; Çatal Oluk, Yeni Çatal Oluk, Sınat, Eski Model, Eynif Model, Kızılağaç, Söğüt adları verilmiş. Köye gelen ziyaretçiler fotoğraf ve video çekimi yaparak eserleri tanıtıyorlarmış.

Ipek Kumaş (3)

MANİLERE KONU OLMUŞ

Bölgede dokuyucuları tarafından dokuma işi için çeşitli maniler yazılmış. Bölge halkının aklında kalan maniler ise şu biçimde;

“Dezgahımın sesine dolaştım ensesine, Gızları bağlamışlar dezgahın tefesine, kızların tefesine”

“Şirkette yığılı bezler, iki adam yol temizler, Çürük gavuna döndü dezgah dokuyan kızlar.”

Dokuma işinin zorluklarına değinen maniler nesillere aktarılıyor.

GILAMIK DOKUMASININ TEKNİK BİLGİLERİ

Gılamık dokuması ‘düzen’ denilen pedallı ahşap tezgahlarda bez ayağı dokuma örgüsüyle önceleri yalnızca çözgüsü pamuk ve atkısı kendilerinin ürettiği ipek böceğinden çekilen has ipek iplik ile yapılırken günümüzde suni ipek, bazen keten olarak dokunuluyor. Önceden ham iplik rengi ön plana çıkarken isteğe ve gereksinme göre kök boya ile nadirde olsa renklendirme yapılıyordu.

RENKLERİN ANLAMLARI VAR

Kök boya, kimyasal boyalar önce yapılan çeşitli bitkilerden elde edilen boya türü olarak biliniyor. Tamamen doğal olan boya kumaş renklendirmede kullanılıyordu. Her rengin kullanımının bir anlamı olduğu belirtiliyor. Renklerin anlamı şu biçimdedir;

3.6 Kök Boya Elde Edilişi, Yapılışı Ve Renklerin Anlamı

Pembe: Gelincikten elde edilerek yeni gelinler için kullanılır.

Kırmızı: Gelincikten elde ediliyor, genç kızların evlilik çağına geldiğini belirten ‘elması kızardı’ anlamına geliyor.

Bordo: Karamık bitkisinden elde ediliyor. İkinci kez evlenecek olanlar için kullanılıyor.

Yeşil: Yeşil olan bitkilerden elde ediliyor, anlamı yok.

Mor: Karamık bitkisinin çiçeğinden elde ediliyor, anlamı yok.

Turuncu: Gelin yemişi meyvesinden elde ediliyor, anlamı yok.

Kızıl Kahve: Soğan kabuğundan elde ediliyor, anlamı yok.

Siyah: Karamık suyu çok kaynatılıp renk elde ediliyor, kocası ölmüş kadınlar kullanıyor.

Tüm renkler birbirleriyle karıştırılarak yeni renkler elde edilmiş. Günümüzde renklere ulaşmak kolay olduğu için kök boya kullanımı geçmişte kaldı.

Gılamık Kumaşı’nın kurtarılıp yeniden üretime geçirilmesi için yetkililerin bir an önce ciddi önlem alması yöre halkı tarafından talep ediliyor.

Muhabir: UĞUR FİDAN