Antalya’nın çoğu ilçesinde meydana gelen su krizi nedeniyle Kaş, Korkuteli ve Finike gibi ilçelerde vatandaşlar susuz kalmaya devam ediyor. Tarım bölgesi olan Antalya’da kontrolsüz ve kaçak sondajların bir türlü önüne geçilememesi susuzluğa neden olan en büyük sorunlardan biri. Yaz mevsiminin gelmesiyle tarihinin en sıcak yazlarından birini geçiren Antalya’nın, sene boyu az yağış almasıyla birlikte küresel ısınmanın etkisiyle kuraklık oranı iyice artmaya başladı.
Son günlerde Korkuteli, Kaş ve daha birçok ilçede yaşanan su kesintileri durumun ciddiyetini gösteriyor. Antalya Jeoloji Mühendisleri Başkanı Mustafa Karancı, Antalya’nın su sorunu hakkında neler yapılabileceğini, bunun önüne nasıl geçebileceğini anlatırken, özellikle tarım ve turizm hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
“TARIMIN İMAR PLANLARI”
Başkan Karancı, su sorunu için nasıl önlemler alınabileceğini ve bu işin birlik beraberlik içerisinde yapılması gerektiğine değinirken, “Kayıp kaçağımız var. 100 birim su çekiyorsak yeraltından 50 birimini daha tüketmeden kaybediyoruz. Yani yüzde elli ve üzerinde bir kayıp kaçaktan bahsediyoruz Antalya’da bunun da bir an önce Altyapıya yapılacak yatırımlarla, yüzde 25’e düşürmek zorundayız. Nasıl ki bizim imar planlarımız var istediğimiz araziye istediğimiz yükseklikte ve genişlikte konut üretemiyorsak. Antalya’nın ilçeleri içinde tarımın imar planları dediğimiz planlar yapılmalı, suyun az olduğu noktalarda suyu bol tüketen ürünlerin yetiştirilmesinin önüne geçmeliyiz özellikle yayla bölgesindeki seracılığın önüne geçmeliyiz.
“TROPİKAL MEYVE ÜRETİMİNİ SINIRLANDIRMALIYIZ”
Serik Manavgat gibi alanlarda mutlaka tropikal meyve üretimini sınırlandırmalıyız. Tropikal meyve üretiminde bir dönüm seraya günlük 10 ton su kullanılıyor ve maalesef biz buranın maliyetlerini yaparken, seranın maliyetini koyuyoruz, gübrenin maliyetini koyuyoruz, işçilik maliyetini koyuyoruz. Birçok maliyeti koyuyoruz lojistik depolama ve benzeri ama hiçbir zaman suyun maliyetini hesaplamıyoruz. Suyu biz sınırsız gibi düşünüyoruz. Yeraltı suyundan çekiyoruz ve bitmeyecek gibi düşünüyoruz. Suyun mutlaka maliyet hesabı yapılmalıdır ve kullanımı denetlenmelidir.
“YÜZ SONDAJIN DOKSANI KAÇAK”
Şunada değinmek istiyorum çok fazla kaçak sondaj var Antalya’da, kayıtlı 10 tane sondajımız varsa 90 tane de kayıt dışı sondajımız var. Bunların devlet su işleri ve ilgili birimler aracılığıyla denetlenmesi gerekiyor. Bu noktada kurumlar arasında iş birliğini çok önemsiyorum. Su ortak akılla yönetilmeli üniversitelerimiz, meslek odaları, belediyeler, devlet su işleri çünkü su bizim için çok değerli. Atalarımızdan bize bir miras değil geleceğe emanetimiz. Gelecek nesillere bunu iletmek için suyu siyaset üstü düşünmemiz gerekiyor” ifadelerine yer verdi.
