Antalya, tarih boyunca birçok medeniyete ve halklara ev sahipliği yapmış. Antalya'nın zengin tarihi, çeşitli kültürlerin izlerini taşır ve bu medeniyetler, bölgenin bugünkü kültürel dokusunu şekillendirmiş ve bu şekillendirme üzerine bir sürü gelişmelerle günümüze gelmiştir. İşte Antalya'da yaşamış en önemli medeniyetler ve halkları:

LUVİLER

Antalya’nın bir bölümünü elinde tutan Luviler, Antalya’da birçok antik kentin kuruluşunda önemli rol oynamış ve antik kaynakları ilk adlarını bırakmışlardır. Luvilerle ilgili en net belirtiler ise kendilerine ait yazılarının olmasıdır. Şaşırtıcı gelebilecek bilgiler ise, Likya, Pamfilya, Pisidia gibi bölgelerdeki antik kentlerin birçoklarını Luvi halkları yapmıştır. Örneğin; Aspendos, Sagalassos, Termessos, Side, Telmessos gibi kentleri Luviler kurmuştur. Luviler M.Ö. 2000-1400 yılları arasında bu bölgede hakim güç konumda olmuştur.

Antalyanın Ev Sahipleri (1)

HİTİTLER

Antalya’nın özellikle doğu kısmında etkin olan Hititler tıpkı Luviler gibi burada kentler kurmuş, kurulan bazı kentlerle savaş anlaşmaları imzalamıştır. Alanya açıklarında Kıbrıs’tan gelen donanma ile savaşmıştır. Perge adı ilk kez Hititçe metinde geçer. Boğazköy’deki kazılardan çıkan tablette Perge antik kentinin ilk “Parha” adıyla geçtiği görülmüştür. Hititler, M.Ö. 1600-1200 yılları arasında bölgenin özellikle doğusunda hakim güç konuma gelmiştir.

LİKYALILAR

Antalya’nın batısında yer alan Kaş ve Demre bölgesinde yoğunlukta görülen buranın yerli halkı olan Likyalılar, Luvilerle akrabalık içerisinde olmuştur. Özellikle Likya Birliği’nin kurulmasıyla bölgede güç kazanan kent devletleri birbirini korumuştur. Likya Birliği’nin varlığı Roma İmparatorluğu’na kadar belirli aralıklarla devam etmiştir. M.Ö. 1400-500 yılları arasında güçlü rol oynamıştır.

Antalyanın Ev Sahipleri (2)

PAMFİLYALILAR

Günümüzde Antalya’nın merkezini ve doğu bölgesini kapsayan Pamfilya, “tüm kabileler ülkesi” olarak biliniyor. Burada birçok farklı etnik gruptan insanın olduğu o dönemde görülebiliyordu. Luvilerden, Helenlerden, Perslerden söz etmek mümkündür. Pamfilya özelliğini Roma İmparatorluğu döneminde de korumuştur. M.Ö. 1200-500 yıllar arasında bağımsız bir biçimde takılmıştır.

PİSİDİALILAR

Günümüzde Antalya ilinin kuzey bölgesindeki dağlık alanlarda yaşamını sürdürmüş olan Pisidialılar savaşçı özellikleriyle biliniyordu. Mezarlarında, anıtlarında ve şehir girişlerinde kendi amblemi olan Pisidia Kalkanı’nı kullanmıştır. Büyük İskender’in alamadığı Termessos, Pisidialıların savaşçı ruhlarının temsili olarak günümüzde de duruyor. M.Ö. 1200-500 yıllarda yaşamını sürdürmüş olsa da zamanla Likya ile Pamfilya arasında bölünmüştür.

Antalyanın Ev Sahipleri (6)

PERSLER

Persler, Anadolu işgaline başladığı zaman birçok kent ele geçirilmiştir. Bu ele geçirilmeyle birlikte yaşanan Pers etkisi mezarlarda, duvar anıtlarında ve günlük yaşamda belirgin olmuştur. Anadolu kültürü ve Pers kültürü birleşmiştir. Lahitlerde Perslerin giyimleri dikkat çekmiştir. Büyük İskender’in Antalya’yı almasına kadar bu süreç devam etmiştir.

MAKENDONLAR

Antalya’da en büyük Helenistik etti Büyük İskender’in fetihleri yaşanmaya başlanmıştır. Büyük İskender Antalya’daki birçok şehri ele geçirip Persleri saf dışı bırakmış ancak hayranı olduğu Helen kültürünü ise Antalya ve Anadolu bölgesine yaymıştır. Büyük İskender sonrası komutanları arasında çıkan savaş ve Makedon İmparatorluğu’nun dörde bölünüp en sonunda Ptolemaioslar, Seleukoslar ve Bergama Krallığı’nın etkileri ile Helen kültürü kalıcı olarak kalmış ve Roma ile farklı bir boyuta geçmiştir.

ROMALILAR

Bergama Krallığı’nın Roma İmparatorluğu’nun bir parçası olan Antalya, Roma İmparatorluğu ile zenginleşmiş şehir devletleri kendini göstermiştir. Büyük tiyatrolar, stadyumlar, agoralar, mezar yapıları ve birçok yenilik bu dönemde Antalya ve çevresinde görülmüştür. Antalya’da günümüzde görülen birçok eser bu dönemde oluşup gelişmiştir.

Antalyanın Ev Sahipleri (7)

DOĞU ROMALILAR

Büyük Roma İmparatorluğu’nun ikiye ayrılmasından sonra Antalya’da yaşanan değişimde görülmüştür. Özellikle Yunan ve Hıristiyanlık etkisi belirgin olmuş, pagan öğretilerini içeren tüm yapıtlar ortadan kaldırılıp tapınaklar kilise çevrilmiştir. Bu süreçte Doğu Roma’nın özellikle Akdeniz’e açılmasında önemli rol oynamış olan Antalya, Arap akınlarıyla büyük darbe yemiştir.

SELÇUKLULAR

Doğu Roma’nın topraklarını birer birer kaybetmesiyle birlikte Türklerin ortaya çıkışı eşit olmuştur. Selçuklular Antalya ve Alanya’yı alarak bölgede kalıcı Türk şehri oluşmasını sağlamış, burada liman şehirleri kurarak ticareti arttırmıştır. Bu dönemde Selçuklu mimari yapısından kervansaraylar, ibadethaneler, hamamlar, bedestenler gibi yapılar ortaya çıkmıştır.

TEKELİOĞLULLARI

Selçukluların bölgede gücünün kaybetmesi bölgede güçlü konumda bulunan Tekelioğulları’nın Antalya’yı ele geçirmesiyle sonuçlanmış. Zaman içerisinde Karamanoğulları ile karşı karşıya gelmişlerdir. Osmanlı’nın Antalya’yı almasıyla Tekelioğulları yalnızca bölgede seçkin aile olma özelliğine sahip olmuştur.

Antalyanın Ev Sahipleri (5)

OSMANLILAR

1423 yılında Antalya’nın alınmasıyla önemli liman kenti ve idari merkez olma özelliğine sahip olmuştur. Osmanlılar bu dönemde büyük yapılar yapmasa da surların onarılması, camilerin yapımı ve köşklerin yapımı gibi birçok Osmanlı kültürünün izlerini bırakmıştır. Günümüzde görülebilen eserlerin bir kısmı Osmanlı bir kısmı da Selçuklu izleri taşımaktadır. 1922 yılına kadar Osmanlı hakimiyetinde kalmıştır.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

Antalya’nın İtalyanlardan temizlenmesiyle birlikte, Anadolu’da yaşanan Kurtuluş Savaşları’nın  mücadeleleri sayesinde günümüzde Antalya Türk olarak kalmıştır. Cumhuriyet’in ilanından sonra Antalya, yavaş yavaş gelişmeye başlamış ve günümüzde özellikle turizm şehri olarak anılmıştır. Tarım şehri özelliğini de korumaya çalışan Antalya’ya her yıl ortalama 15-16 milyon turist gelirken, Türkiye’nin meyve ve sebze pazarının büyük bir kısmını da elinde bulunduruyor.

Antalyanın Ev Sahipleri (4)

Antalya'nın zengin tarihi, çeşitli kültürlerin bir arada yaşadığı bir mozaik sunuyor. Bu medeniyetler ve halklar, Antalya'nın bugünkü kültürel ve tarihi mirasının şekillenmesinde büyük rol oynamış, Antalya’yı bugünkü hale getirmiştir.

Muhabir: UĞUR FİDAN