Türkiye’nin her kentinde çevresel kirlik artarak devam ediyor. Özellikle Büyükşehirlerde artan kirlilik krizleri beraberinde getiriyor. Bununla birlikte reklam amaçlı ve yer bildirimi yapak için yapılara asılan tabelalar görüntü kirliği oluştururken kent estetiğini de bozuyor. Kontrolsüz tabela asılması nedeniyle sokak başı tabela kirliğine neden oluyor. İşletmelerin farklı boyutlarda, farklı renklerde ve şekilde tabela kullanması hem kirlilik hem de karmaşaya neden oluyor. Benzer bir durum pek çok ilde yaşanırken Antalya’da ise Kapalı yol Semti, Işıklar Caddesi, Güllük ve Kaleiçi’nde tabela kirliği görülüyor. Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi eski Başkanı ve Arüv Peyzaj ve Artutaş Yönetim Kurulu Başkanı Cem Arüv, kendi YouTube kanalında yaptığı yayınlarda tabela kirliğini ele aldı.
Dünyada gelişmiş olan ülkelerin hiçbirinde, Avrupa ülkelerinin hiçbirinde tabela zenginliği rastlanamayacağını vurgulayan Arüv, temel ihtiyaçları gösteren bir takım trafik tabelaları ve bölge tabelaları dışında başa tabela kirliğinin olmadığını söyledi. Arüv, “Türkiye’de her sokakta her caddede tabelalar adata fışkırıyor. Bu kirliği kaldırmak zorundayız” dedi.
ADIM BAŞI KİRLİLİK
Türkiye'de, merkezi konumda olsun ya da olmasın, sokağa çıktığı anda bir tabela yoğunluğu başladığını ifade eden Arüv, “Karayolunda yolculuk yapıyorsanız, o yolun kenarlarında sağında solunda bir tabela silsilesi başlar. Ardı, arkası kesilmeyecek şekilde devam eder. İnsanlar da bundan rahatsız. Görsel olarak rahatsız. İnsanın yaratılışı itibariyle, gözlemleme kabiliyeti itibariyle bir düzene ihtiyaç vardır. Bir estetiğe ihtiyaç vardır. Baktığınız anda çok fazla engel olmasını istemezsiniz yakın çevrenizde. Bir ufuk ararsınız. Bu hepimizin doğasında, fıtratında olan bir şey” diye konuştu.
“HEPSİ ÇÖP”
Caddede yürürken kaldırma konmuş tabeladan asılmış tabelaya kadar, büyük totem tabelalara kadar değişik renklerde, değişik ebatlardan oluştuğunu vurgulayan Arüv, “Açık konuşmak gerekirse de yerini belirtmekten öteye geçmiş, mimari özellikler verilmiş tabelalara kadar pek çok tabela var. Bunların hepsi aslında biraz çöp. Yani bu hizmeti veren sanatkâr arkadaşlarımız var, grafiker arkadaşlarımız var, onlara itiraz etmiyoruz. Ancak bunun bir kalite standartının oluşturulması gerektiğini düşünüyorum ve bununla alakalı olarak da bir ebat ölçüsü oluşturulması gerektiğini düşünüyorum” dedi.
“TABELALARI KALDIRMAK DURUMUNDAYIZ”
“Reklam tabelalarını kaldırmak durumundayız” diyen Arüv, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
Caddelerimizde, ticaret merkezlerimizde sağdan soldan her yerden fışkırmış, boş bulunan her yerden çıkmış tabelaları kaldırmak durumundayız. Ayrıca bu tabelalarda kullanılan dili kaldırmak. Arapça tabeladan tutun, Rusça'ya, İngilizce'ye kadar pek çok tabela var. Bir saniye kardeşim, burası Türkiye Cumhuriyeti Devleti. Eğer bir tabela koyuyorsan, bir kere Türkçe olmasına, güzel dilimiz Türkçe olmasına özen göstermelisin.”
“Reklam gelir vergisi anlamında belediyeler buradan ciddi bir kaynak elde ediyorlar” ifadelerini kullanan Arüv, “Bu sebeple tabelanın büyüklüğü, asıldığı yer, konum falan önem arz ediyor belediye açısından, gelirler açısından. Bunu kaldırmak durumundayız. Bu kirliliği, bu curcunayı ortadan kaldırmak durumundayız. Her şey küçük olacak, estetik yapının estetiğine uygun olacak ve insanları rahatsız etmeyecek şekilde bu tabela işini çözmek durumundayız. Hakikaten, göreceksiniz, bu tabelalar başlı başına bir kirlilik unsuru. Estetik kirlilik unsuru olarak şehirlerimizde göze çarpıyor, rahatsız ediyor. Bunlar kaldırılmalıdır” sözlerine son verdi.
