Antalya, tarih boyunca medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir şehir olarak birçok antik kenti bünyesinde barındırıyor. Antik kentlerin zaman içerisinde terk edilip yok olmaya başlaması, definecilik faaliyeti yapanların uğrak mekanları olmasına neden oluyor. Lahitlerin özellikle zarar gördüğü, kaçak kazılarda birçok tarihi yapı yok ediliyor. Alınan önlemler ise yetersiz kalıyor.
Kaçak kazılar, tarihi yapıları tehdit ederken kültürel mirasını da ortadan kalıyor. Dağlık ve ulaşılması zor antik kentlerde bulunan lahitler, define uğruna yok ediliyor. Bu kazılar sırasında lahit kapakları kırılıyor, içinde değerli tarihi eşyalar varsa çalınıyor.
BİRÇOK ETKİYE MARUZ KALIYOR
Lahitler, yıllar boyunca güneş, yağmur gibi doğal yollarla tahribe uğruyor. Antalya’nın deminde taşlar üzerinde yosun ve küf oluşumu gerçekleşirken, lahitler yavaş yavaş silikleşiyor. Asit yağmurlarından dolayı da yazılar siliniyor. Başka bir sorun ise Vandalizm. Korunması bırakılan lahitlere isimler kazınıyor. Halkın eğitimi yetersiz kalmasından dolayı bu tür olayların sık yaşanıyor. Antik kentlere foto-kapanların yerleştirilmesi büyük önem taşıyor.