Antalya’nın sağlık turizmindeki potansiyeli konu alan bir araştırma yapıldı. Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Sağlık Turizmi Ana Bilim Dalı’nda Yüksek Lisans öğrencisi olan Gökçe Özdemir’in “Antalya’nın Sağlık Turizmindeki Yeri ve SWOT Analizi ile Değerlendirilmesi” adlı bitirme projesinde Antalya’nın güçlü yönleri, zayıf yönleri, fırsatları ve tehditlerini sıraladı. Bu araştırmaya konulan analizle Antalya’daki sağlık turizminin potansiyelinin ne durumda olduğu ortaya çıktı.
ANTALYA’NIN SAĞLIK TURİZMİNDEKİ GÜÇLÜ YÖNLERİ
Antalya’daki sağlık turizminin güçlü yönleri belirlendi. Antalya, hem yaz hem de kış turizmine elverişli iklim koşullarına sahip olup, Türkiye’nin stratejik konumu sayesinde ulaşımın kolay olduğu bir bölgede yer alıyor. Bölgedeki turizme yönelen genç iş gücü fazlalığı, sektörde dinamik bir yapı oluştururken, Türkiye’nin Türk Cumhuriyetleri, Ukrayna ve diğer ülkelerle yürüttüğü stratejik iş birlikleri de turizmi destekliyor. İnanç turizmi açısından zengin olan Antalya, Hatay’daki inanç merkezleri ve İzmir’deki Efes gibi tarihi yerlerle birlikte geniş bir turizm yelpazesi sunuyor.
Antalya, dağ turizmi, rafting, trekking, dalış, golf gibi birçok turizm alanını içinde barındırırken, dünya çapında tanınmış sahil kıyıları ve nitelikli konaklama tesisleriyle de dikkat çekiyor. Bölgede bulunan hastanelerin yüksek teknolojik donanımlara sahip olması ve Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nin hem sağlık hem de konaklama alanında gelişmiş hizmet sunması, Antalya’yı sağlık turizmi açısından cazip bir destinasyon haline getiriyor. Destekleyici sektörlerin gelişmişliği ve sayısının fazla olması da bu gücü pekiştiriyor.
ANTALYA’NIN SAĞLIK TURİZMİNDEKİ ZAYIF YÖNLERİ
Antalya’nın sağlık turizmi açısından zayıf yönleri arasında, yönetimden kaynaklanan eksiklikler nedeniyle etkin reklam ve tanıtım yapılamaması, kısa vadeli ve yalnızca kar odaklı politikaların izlenmesi yer alıyor. İstihdam alanında yapısal çözümler bulunmaması, turizm eğitimi almış kişilerin ilgili sektörlerde çalışması yönünde bir zorunluluğun olmaması ve belli coğrafi bölgelerle turizm türlerinde yoğunlaşma gibi sorunlar, mevcut potansiyelin tam anlamıyla değerlendirilememesine yol açmaktadır. Ayrıca, ekonomide kayıt dışılığın yaygın olması ve yüksek vergiler sebebiyle bu durumun teşvik edilmesi, sektördeki şeffaflığı olumsuz etkiliyor.
Diğer yandan, toplumun turizm ve turistler konusunda yeterince eğitilmemiş olması, bölgesel bilinçsizlik ve uzun vadeli strateji eksikliği gibi sorunlar, sağlık turizminin gelişmesini engelliyor. Antalya’da yabancı dil bilen sağlık personelinin azlığı, genel olarak ülke çapında düşük yabancı dil seviyesi, sağlık hizmeti sunan personelin büyük kısmının genç ve tecrübesiz olması gibi faktörler de zayıf yönler arasında yer alıyor. Sağlık turizmi alanında hizmet veren kuruluşların birbirleriyle yeterince organize olamamaları, ortak hedeflerin belirlenememesi ve sektördeki güven eksikliği gibi durumlar, sağlık turizmi sektörünün birleşip güçlü bir yapı oluşturmasını zorlaştırıyor.
ANTALYA’NIN SAĞLIK TURİZMİNDEKİ FIRSATLARI
Antalya’nın sağlık turizmi açısından fırsatları arasında, ülkeye ulaşımın kolay olması ve birçok ülkeye kıyasla daha ucuz hizmetler sunulması önemli bir yer tutuyor. Özellikle Avrupa ve ABD gibi ülkelerle kıyaslandığında, Türkiye’nin sağlık turizmi alanında daha ekonomik seçenekler sunması, bu alandaki cazibeyi artırıyor. Ayrıca, 78 ülkenin Türkiye’ye vizesiz giriş hakkına sahip olması ve Antalya’da iki havaalanının bulunması, şehri uluslararası sağlık turistleri için daha erişilebilir hale getiriyor.
Sağlık turizminin giderek daha popüler hale gelmesi ve Antalya’nın turizm alanında dünya çapında tanınmış bir destinasyon olması, sektördeki fırsatları daha da genişletiyor. Türkiye Sağlık Bakanlığı’nın stratejik eylem planları arasında medikal turizme yer vermesi ve uluslararası rekabetin yanı sıra ülke içindeki rekabetin artması, sağlık hizmetlerinin yabancı vatandaşlara ulaştırılmasında önemli bir fırsat olarak değerlendiriliyor.
ANTALYA’NIN SAĞLIK TURİZMİNDEKİ TEHDİTLERİ
Antalya’nın sağlık turizmi açısından karşı karşıya olduğu tehditler arasında, Türkiye’nin tarihsel dönemlere dayanan politik imaj sorunu önemli bir yer tutuyor. ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinin medikal alanda her geçen yıl güçlenmesi ve Türkiye’nin bu gelişmelerin dışında kalması, uluslararası rekabet gücünü olumsuz etkileyebilir. Ayrıca, iklim değişiklikleri, siyasal ve ekonomik istikrarsızlık, ve sağlık turizmi tanıtımları için yeterli bütçenin ayrılmaması da sektörü tehdit eden diğer unsurlar arasında bulunuyor.
Doğanın kasıtlı veya bilinçsiz bir şekilde tahrip edilmesi, yangınlar, çarpık kentleşme ve terör gibi faktörler de Antalya’nın sağlık turizmi alanındaki potansiyelini olumsuz etkileyebilir. Türkiye’nin gelişmekte olan bir ülke olması sebebiyle sürekli yeni uygulamalarla karşı karşıya kalması, Türk doktorların daha avantajlı ülkelerde çalışma isteği, sağlık turizmi alanındaki resmi düzenlemelerdeki eksiklikler Antalya’yı bu alanda tehdit eden önemli faktörler arasında yer alıyor.