Eğitimlere değinen Güneri, “Bizler bunun uluslararası sertifikalarıyla yani işte devlet sertifikası, üniversite sertifikası ve uluslararası sertifikası ile eğitimlerini alıyoruz. 17 tane sertifikam var hala eğitim alıyorum. Çünkü eğitimlerin sonu yok. Her yeni eğitim, size bir şey katar. Her eğitim bir adım öteye götürür, yeni bilgiler öğrenirsiniz. Şu anda mesleğimle ilgili bir eğitim alıyorum. Allah nasip ederse onu bitirdiğimde o alanda da uzmanlaşacak ve eğitimler vermeye başlayacağım” dedi.
“KAS YIRTIKLARI VARSA, BUNLARI ONARIYORUZ”
Enerjiler hakkında da konuşan Güneri, “Bahsettiğiniz gibi, hepimizin bir enerjisi var. Bu enerji, içimizde, ellerimizde ve bedenimizde mevcut. Bu enerjiyi kullanabilmek için doğru bilgiye sahip olmamız gerekiyor. Bu bilgileri öğrenerek, biyoenerji yoluyla insanların bedenlerindeki çakraları ve ağrılarını dengelemeye çalışıyoruz. Örneğin, kas yırtıkları varsa, bunları onarıyoruz. Biyoenerji, Dünya Sağlık Örgütü tarafından da onaylanmış bir sistemdir. Bu yüzden birçok kişi biyoenerji kullanır” sözleriyle enerjiden bahsetti.
“BU ŞİFADAN SONRA KİŞİ HAYATINDAKİ FARKINDALIKLARI GÖRMEYE BAŞLAR”
Aileme dizimini örnek vererek açıklayan Güneri, “Aile dizimi de çok önemli. Geçmişteki atalarımızın yaşadığı karmalar, genetik olarak bize aktarılır. Bunu şöyle açıklayabilirim: Örneğin, çok para kazanıyoruz ama bir türlü dengeyi sağlayamıyoruz; ya da çok iyi bir ilişki kuruyoruz ama bir şekilde sona eriyor. İşte bu tür durumlar, aile diziminde şöyle açıklanır: Geçmişte bir atamız, örneğin birinin hakkını yemiş, birini öldürmüş ya da başka şekilde bir zarar vermişse, bu durumun bir ah almakla ilgili bir bağ var. O kişinin özgürleşmesi, yüzleşmesi gerekmektedir. Eğer bu özgürleşme gerçekleşmezse, o karma sonraki nesillere aktarılır. Bu nedenle, biz aile dizimi çalışmalarında, kişinin ailesinin geçmişine yönelik bir temizlik yaparız. Danışanın sorununu dinledikten sonra, bu süreçle ilgili bir düzenleme yaparız. Bu süreç sonucunda, danışanımızın geçmişteki karmalarını onurlandırıp özgürleştiririz ve böylece şifa gerçekleşir. Bu şifadan sonra kişi hayatındaki farkındalıkları görmeye başlar” diyerek sürecin işlenişi hakkında konuştu.
“BİRİNCİSİ, BİREBİR DİZİLİMDİR. İKİNCİSİ İSE TEMSİLCİ DİZİLİMİDİR”
Güneri, “Aile dizimi iki şekilde yapılır: Birincisi, birebir dizilimdir. İkincisi ise temsilci dizilimidir. Birebir dizilimde, biz danışanla alanda çalışırız ve yalnızca danışanla çalışırız. Temsilci dizilimde ise, danışanımız ve ailesini temsil edecek 7-8 ya da 10 kişi alanda bulunur. Danışanımız, ailesinden temsilci olarak seçmek istediği kişileri seçer. Dizilim sırasında danışanımız sadece izler, böylece şifalanma gerçekleşir. En güzel tarafı, bu şifalanmadan sonra, danışanımızın çocukları ve torunları, aynı karmalarla etkileşimde bulunmazlar. Bu sayede kocaman bir nesil iyileştirilmiş oluyoruz” dedi.