Antalya’nın kaleleri, tarih severler ve turistik gezginler için benzersiz deneyimler sunar ve bölgenin kültürel mirasının korunmasına katkıda bulunur. Her biri, geçmişten günümüze uzanan hikayelerle dolu olan bu kaleler, Antalya’nın tarihi zenginliğini gözler önüne seriyor. İşte ayrıntılar…
ALANYA KALESİ
13.yüzyılda Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubad tarafından inşa edilmiştir. Kalenin surları ve içindeki yapılar oldukça iyi korunmuştur. Kale, hem Alanya’nın hem de çevresinin muhteşem manzarasını sunar. İçerisinde çeşitli tarihi yapılar, kuleler ve sarnıçlar bulunur.
ANTALYA KALESİ (KALEİÇİ)
Roma dönemine kadar uzandığı düşünülüyor; Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde de onarımlar yapılmıştır. Kale, dar sokakları, tarihi evleri ve etkileyici manzarasıyla dikkat çekiyor. Kale içinde yer alan Yivli Minare ve Tekeli Mehmet Paşa Camii gibi yapılar da ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
SİMENA KALESİ
Kale Köyü, Antalya’nın batısındaki Kekova bölgesinde yer alan Simena Kalesi, tarihi ve doğal güzellikleriyle dikkat çekiyor. M.Ö 4. Yüzyıla kadar uzandığı tahmin edilen kale, Likya Dönemine ait kalıntılar ile dolu. Tarihi kalıntılar ve surları, konuklarına geçmişe dair beklenmedik bir deneyim sunuyor.
TERMESSOS KALESİ
Antalya’nın kuzeybatısında bulunan Termessos Kalesi,1050 metre yükseklikteki eşsiz konumu ve tarihi önemi ile öne çıkmaktadır. Pisidya uygarlığına ait önemli kalıntıları barındıran bu kale, ayrıca doğal koruma altındaki bitki örtüsü ve zengin hayvan çeşitliliği ile dikkate değer bir ekolojik alandır.
SİLLYON KALESİ
Kale, yüksek bir tepe üzerinde bulunarak geniş bir panoramik manzara sunmaktadır. Şehrin surları, tiyatrosu ve diğer yapıları, ziyaretçilere antik dönemin yaşamına dair önemli izlenimler sağlamaktadır.
Antalya’nın tarihi kaleleri, şehrin geçmişini ve kültürel mirasını incelemek isteyenler için beklenmedik fırsatlar sunuyor. Her biri farklı uygarlıkların izlerini taşıyan bu kaleler, konuklarını zamanda bir yolculuğa çıkarıyor.