Dünyaca ünlü Finike Portakalı başta olmak üzere Türkiye’nin tarımsal üretiminin en önemli merkezlerinden olan Finike’de Belediye Başkanı Mustafa Geyikçi, sektörün yaşadığı sıkıntılarla ilgili açıklamalarda bulundu. İlçe olarak ürettikleri yaş meyve ve sebzeleri Türkiye’nin ve dünyanın pek çok yerine ulaştırdıklarını dile getiren Başkan Geyikçi, ancak bunun karşılığını ekonomik anlamda alamadıklarını söyledi. Özellikle yüksek seyreden enflasyon, her gün artan girdi maliyetleri ve yüksek işçilik maliyetlerinden dolayı çok sayıda çiftçinin ürünlerini zararına satmak zorunda kaldığını dile getiren Başkan Mustafa Geyikçi, “Üreticilerimize merkezi hükümet tarafından destek verilmesi ve verilen desteklerin artırılması çok önemli bir hale gelmiştir. İlçemizin ana geçim kaynağı olan tarım sektöründe yaşanan sıkıntılar bütün vatandaşlarımızı yakından etkiliyor. İlçemizde tarım sektörü yavaşladığı zaman perakende de yavaşlıyor, ticaret de yavaşlıyor, hizmet sektörü de yavaşlıyor” ifadelerini kullandı.
DÜNYACA ÜNLÜ PORTAKAL DALINDA 4 LİRA ETTİ
Özellikle geçtiğimiz sene Finike’nin dünyaca ünlü markası Finike Portakalı’nın hak ettiği karşılığı görmediğini ifade eden Başkan Mustafa Geyikçi, “Finike Portakalımız dalında 3-4 lira civarı bir fiyata ancak alıcı bulabildi. Üreticilerimizin üretim maliyeti zaten 3-4 lira. Eğer toplama, nakliye, işçilik gibi giderleri de işin içine koyarsak bu maliyet daha da yükselecek. Çiftçilerimizin bu şekilde ayakta kalması mümkün olmayacak. Finike Portakalı gibi marka bir üründe bile bu geçerli olurken diğer tarımsal üretimlerimizde de durum daha da olumsuz görünmekte. Bu konuda özellikle Tarım Bakanlığı’ndan destek bekliyoruz” şeklinde konuştu.
MALİYETLER YÜKSELİYOR FİYATLAR DÜŞÜYOR
Narenciyenin dışında domates, biber, salatalık gibi tarımsal ürünlerin de bölgede yoğun olarak üretildiğini ifade eden Başkan Mustafa Geyikçi, “Örtüaltı ve açık tarımsal üretim konusunda da bölge olarak ciddi bir kapasiteye sahibiz. Ancak bu konuda da narenciyede olduğu gibi zorluklar yaşıyoruz. Geçtiğimiz yıl 18 liradan satılan nar bile bu yıl hasat zamanı yaklaşmasına rağmen henüz tüccar tarafından talep almıyor Bu da geçen yıl ki fiyatları yakalayamayacağımızı düşündürüyor. Bütün maliyetler yükselirken fiyatların aşağı doğru gitmesi akıl alır şey değil. Bu konu geçtiğimiz yıllarda yapılan tanzim satış gibi göz boyamalarla düze çıkarılamaz. Ciddi önlemler alınmalı. Ciddi destek paketleri açıklanmalı” diye konuştu.
ENFLASYON CANAVARI İLAN EDİLMEK İSTEMİYORUZ
Ürünlerin fiyatlarının gerilemesinde en büyük sebeplerden birinin de vatandaşların alım güçlerinin düşmesinden kaynaklandığını dile getiren Başkan Mustafa Geyikçi, “Sürdürülen yanlış ekonomik politikalardan dolayı vatandaşlarımızın da alım güçleri çok zayıflatmış bulunuyor. Emeklinin hali malum. Asgari ücretlinin hali malum. Eskiden kilolarla, kasalarla satılan ürünler artık adetle, dilimle alıcı buluyor. Emeklinin ve asgari ücretlinin maaşı yerinde sayarken girdi maliyetlerinin yükselmesi ne yazık ki üretim maliyetlerini de yükseltiyor. Üreticilerimiz geçmişte olduğu gibi önümüzdeki günlerde yine enflasyon canavarı ilan edilmek istemiyor. Bizler her vatandaşımızın sofralarında bolluk olmasını istiyoruz. Bunun için de atılması gereken adımların bir an önce atılmasını istiyoruz. Alınacak önlemler ürünlerin hasat zamanı gelmeden alınmalıdır” şeklinde konuştu.
TÜCCAR VE KOMİSYONCU DA DESTEKLENMELİ
Çiftçilerin yanı sıra hal esnaflarının da çok önemli desteklere ihtiyacı olduğunu vurgulayan Başkan Mustafa Geyikçi, “Halde bulunan komisyoncu ve tüccarlarımız çiftçilerimizi ayakta tutmaya çalışıyor. Ancak burada da kendileri çok zor bir ekonomik durumda kalıyorlar. Antalya’da 5 liraya üretilen bir ürünün büyük kentlerin pazarlarında 80-90 liraya satılmasını eleştiriyorlar. Bu durum gerçeği yansıtmıyor. Taşıma maliyetleri, işçilik maliyetleri, kira maliyetleri, yüksek enflasyon gibi her kalem pazara çıkan mevcut ürünlerin fiyatlarını yükseltiyor. Antalya’da tarladan çıkan bir ürün İstanbul’da pazara çıkmadan en az 3 alıcı değiştiriyor. Sonra fiyatlar da bu seviyelere geliyor. Burada maliyetleri düşürmenin yolu, tüccarlarımıza ve komisyoncularımıza da akaryakıt ve vergi destekleri sağlanarak olacaktır. Eğer bu destekler sağlanmazsa yakında vatandaşlarımız sofralarına alacak ürün bulamayacak” diye konuştu.
MUHİTTİN BAŞKAN DESTEKLİYOR
Bölgede yapılan tarımsal üretimi katma değerli hale getirecek nakdi, ayni, makine, ihracat ve özellikle markalaşma konusunda acil bir biçimde desteklerin verilmesini ve artırılması gerektiğini dile getiren Başkan Mustafa Geyikçi, “Antalya Büyükşehir Belediyemiz tarafından Kumluca’da bölgemizin ihtiyaçlarını gözeterek kurduğu Yaş Sebze Meyve Kurutma Tesisi ile Paketleme Tesisi’nin çok önemli bir adım olduğunu düşünüyoruz. Bunun yanında yine Büyükşehir Belediyemiz ile birlikte ilçemizdeki çiftçilerimize birçok farklı destekte bulunuyoruz. Sera Atıklarını geri dönüştürme, gübre desteği gibi çalışmalarımız sürmekte. Büyükşehir Belediye Başkanımız Muhittin Böcek’e özel olarak bu çalışmalardan dolayı teşekkür etmek istiyorum. Ancak artık üreticimizin talepleri bizim yetkilerimizi aşacak bir hale gelmiştir. Üreticilerimiz mazot desteği istiyor. Üreticimiz nakliye desteği istiyor. Üreticimiz vergi muafiyeti istiyor. Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı üreticimiz yüzde 50 sulama desteği istiyor. Çiftçimiz son yıllarda ciddi bir biçimde merkezi hükümet tarafından yalnız bırakıldı. Çiftçilerimiz bir an önce hatırlanmak istiyor” dedi.
GÜCÜMÜZ YETTİĞİNCE ÜRETECEĞİZ
Yapılan tarımsal üretimin katma değerli hale getirilerek ihracat desteklerinin de sağlanması gerektiğini ifade eden Başkan Mustafa Geyikçi, “Finike olarak bizler üretmeye devam edeceğiz. Çiftçimiz üretecek, halcimiz bu ürünü vatandaşlarımızın sofralarına ulaştırmak için çalışacak. Ancak daha ne kadar sübvanse edebiliriz bilmiyoruz. Tarım sektörünün her paydaşına destek istiyoruz” dedi.
