Antalya Nekropol Müzesi 2008 yılında Antalya Büyükşehir Belediyesi iş merkezi inşaatına yönelik temel hafriyatı sırasında antik mezarların ortaya çıkması üzerine Antalya Müze Müdürlüğü'ne haber verilmiş ve kurtarma kazı çalışmaları gerçekleştirilmişti. Kurtarma kazısı çalışmalarında toplam 866 adet mezar olduğu tespit edildi. Bu mezarların bir kısmı biliniyorken bir kısmı da yolun altında olduğu düşünülüyor

Nekropol Eski Çağların Mezarlığı
NEKROPOLİS: ESKİ ÇAĞLARIN MEZARLIĞI 

'''Nekropolis'' kelimesi, Yunanca ''Ölüler Şehri'' anlamına geliyor. Antik dönemde mezarlar, şehrin içerisinde ya da çok yakınında yer alıyordu. Antik dünyada mezarlar, aynı zamanda ölülerin onurlandırıldığı ve anıldığı kutsal mekânlar olarak kabul ediliyordu. Antalya Nekropol Müzesi, özellikleri içerisinde barındıran bir müze olarak işlev görüyor.  Müze, nekropol alanında kurulmuş olup bölgede yapılan arkeolojik kazılar sonucunda ortaya çıkan mezarlar, lahitler ve mezar taşları gibi buluntuları ziyaretçilere sergileniyor. Bu eserler, antik dönemdeki yaşam ve ölümle ilgili inanışları, ritüelleri ve kültürel yapıyı öğrenme konusunda önem taşıyor.

Müzenin Kuruluşu Ve Kazılar
MÜZENİN KURULUŞU VE KAZILAR

Antalya Nekropol Müzesi'nin hikâyesi ise 2000 yıllara kadar değiniyor.  Daha önceleri Doğu Garajı bölgesinde mezarların bulunduğu 2010'lu yıllarda, Antalya şehir merkezinde inşaat çalışmaları sırasında arkeologlar, antik bir nekropolise rastlanılmıştı. Yapılan incelemeler, bu nekropolün MÖ 4. yüzyıldan başlayarak Roma dönemine kadar kullanıldığını belirlenmişti.  Arkeologlar, mezarlarda çok sayıda insan kalıntısı, mezar eşyaları ve yazıtlar bulunmuştu. Bu bulguların korunması ve sergilenmesi amacıyla Antalya Nekropol Müzesi'nin kurulmasına karar verilmişti. 

Sergilenen Eserler Ve Yapılar
SERGİLENEN ESERLE VE YAPILAR

Antalya Nekropol Müzesi, sadece mezar taşlarından ve lahitlerden ibaret olduğu düşünülse de müzede bir başka özellik daha sergileniyor. Müze, bir yandan ölülerin gömülme geleneklerini ve ritüellerini gösterirken, diğer yandan yaşamla ölüm arasındaki bağlantıyı irdeleyen birçok farklı eseri içinde barındırıyor. Sergilenen bazı başlıca eserler şunlardır: 


Lahitler: Lahit ölünün doğrudan içerisine yatırıldığı, daha çok dikdörtgen formlu sanduka tipli mezarlar olarak biliniyor. Genelde taş malzemeden yapılan lahitler, pişmiş toprak, kurşun veya ahşaptan da olabiliyordu. Geçmişte özellikle farklı türlerdeki lahitler dikkat çekiciydi. Roma İmparatorluğunda özellikle M.S. 2. yüzyılla birlikte seri üretimlerinin artmasına paralel olarak nekropolislerde yaygınlaşmış. Gösterdiği özellikler ile lahitler kendi içinde Girlandlı, Yarım İşlenmiş, Frizli, Sutunlu, Tabula Anasatalı, Yicli ve Sandıklahitler biçiminde tiplere ayrılmış.  


Mezar Stelleri: Stel, sözcük anlamı olarak dik duran taş levhalara deniliyordu. Steller basit olarak yığılan toprak üzerine dik olarak yerleştirilmiş. Geneli itibariyle mermer, kireç taşı ya da bulunduğu bölgenin yerel taşıyla yontulan mezar stelleri, ölen kişinin hayattayken kimliğine ya da statüsüne dair konuları yansıtılmış. Müze, bu stelleri sergileyerek antik dönemde insanların ölüleri nasıl anladığını ve onları nasıl onurlandırdığını gösteriyor. 


Arkeolojik Buluntular: Nekropolis'te yapılan kazılar sırasında ortaya çıkan seramik eşyalar, takılar, madeni paralar ve kişisel eşyalar da müzede ziyaretçilere sergileniyor. Bu buluntular, o dönemde insanların günlük yaşamları ve ölüm sonrası inançları hakkında bilgi veriliyor.


İskeletler ve Kalıntılar: Müze, bazı mezarlarda bulunan iskeletleri de sergiliyor. Bu iskeletler, eski dönemde insanların beslenme alışkanlıkları, sağlık durumu ve ölüme dair ipuçlarını günümüze kadar ulaştırıyor. 

ANTALYA TURİZMİNE KATKISI?

Antalya Nekropol Müzesi, şehrin kültürel ve turistik zenginliğine büyük bir katkı sağlasa da pek ilgi görmüyor. Tarihi kent merkezine yakın konumda yer alması, hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekmeyen, tanıtımı tam yapılmayan ve unutulan yerlerden biri olarak anılıyor. Müze, Antalya’yı sadece deniz, kum ve güneş turizmi ile değil, aynı zamanda kültürel turizm açısından da önemli bir destinasyon haline getiren unsurlardan biri olarak anılıyor. Ayrıca, müzenin çevresindeki antik kalıntılar, bölgedeki diğer tarihi yerlerle birleştirilerek bir “arkeolojik park” projesinin bir parçası olma potansiyeli taşıyor. Böyle bir proje, Antalya’nın antik mirasını daha geniş bir kitleye tanıtmak ve koruma altına almak için önemli bir adım olacak. 


Antalya Nekropol Müzesi, şehrin derin tarihi köklerini yansıtan benzersiz bir müze olarak anılıyor. Antik döneme dair sunduğu buluntular ve ziyaretçilere sağladığı bilgi dolu deneyimlerle, hem arkeoloji tutkunları hem de tarihe meraklı herkes için mutlaka görülmesi gereken bir yerdir. Geçmişin gölgeleriyle dolu bu müze, ölümün ötesinde yaşamı keşfetmek isteyenlere kapılarını açıyor.

Muhabir: BADE ÖNDER