Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Ocak ayı Olağan Meclis Toplantısı, ATSO Meclis Salonu'nda gerçekleştirildi. Toplantı, Meclis Başkanı Ahmet Öztürk'ün açılış konuşmasıyla başladı. ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Hacısüleyman, meclis toplantısında yaptığı konuşmasına, Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki 12 katlı Grand Kartal Otel'de saat 03.30 sıralarında çıkan ve 66 kişinin ölümüne neden olan yangının faciaya dönüşmesinden ötürü duyduğu üzüntüyü dile getirerek ve baş sağlığı dileyerek başladı.
“YÜZDE 50’NİN ALTINDA OLMAMALI”
Turistik arz ve cazibe konusunda Antalya’nın hiçbir sorunu olmadığını ifade eden ATSO Başkanı Hacısüleyman, “Antalya olarak daha fazla turist ağırlayabiliriz. Nicelikten öte ekonomik geliri yüksek kişileri ağırlamalıyız. Ürünümüzün fiyatını yükseltebilecek bir sayı arıyoruz. Gelen turist sayımızın artmasına bakmak yerine ekonomik olarak kişi başı turizm gelirimizin artmasını sağlamalıyız. Konaklama vergisi birçok ülkede tatbik ediliyor. Verginin yarısı şehrin yerel yönetimlerine aktarılmalı ve Antalya turizmine bu bağlamda yatırımlar yapılmalı. Şehrimizin konaklama vergisinden bir pay almalı ve bu yüzde 50’nin altında olmamalı.” sözlerini kullandı.
“ÜLKEMİZDE İSTİHDAMI ARTIRMALIYIZ”
ATSO Başkanı Hacısüleyman, konuşmasında şu açıklamalara da yer verdi: “Türkiye'de toplam istihdamız, iş gücümüz 33 milyon kişi. Bu 33 milyon kişinin 22 milyonu erkek, 11 milyonu kadın. Tarım sektöründe ise yaklaşık 4 milyon 700 bin kişi kayıtlı olarak çalışıyor. Burada da 2.8 milyon erkek, 1.9 milyonda kadın. Ülkemizdeki istihdam sayısını, çalışma hayatına katılacak olan kişi sayılarını süratle arttırmak zorundayız. Bu 33 milyon kişisini sürekli arttırmak zorundayız. Neden arttırmak zorundayız? Çünkü iş dünyası Antalya'da istihdam açısından sorun yaşıyor.
Her iş alanında istihdam edilecek kişi sayısı eksikliğinden dolayı finansal erişimde zorluk yaşıyoruz. Ama tüketimde bir artış var. Özellikle de ithal ya da kendi satışlarda bir artış var. Bu daha çok bizi tüketici toplumu olmaya yöneltiyor. Finansal erişimi üretimi kısmak için bir neden olarak görmemeliyiz. Üretimi artırmak zorundayız. İş gücüne katılımı artırmak zorundayız. Sanayi başta olmak üzere her alanda iş gücünü arttırabiliriz.”
