Kıyıdan içeri giren doğal bir liman kıyısına kurulu Theimussa hakkında pek bir bilgi olmasa da Antik Likya Birliğini oluşturan şehirlere dahil, bir denizci yerleşimi olduğu biliniyor. Demre ile Kaş karayolunun sapa bir kesiminde kaldığından bölgedeki turist akınından bir nebze de olsa kendini kurtarabilmiş. Üçağız, tam karşısında yer alan, Akdeniz kıyılarımızın en büyük adalarından Kekova ile bir zamanlar bağlantılıydı. Büyük bir depremle bu bağlantı kesilip şehrin büyük bir bölümü sular altında kalınca, bugün Üçağız’da seyrine doyamadığımız gizemli ve muhteşem bir manzara ortaya çıkmış. Üçağız’ın karşısında uzanan Kekova Adası’ndan dolayı tüm bölge Kekova olarak adlandırılıyor. Theimussa Üçağız’ın hemen birkaç kilometre solunda Simena Kaleköy, Kaş’a doğru kıyıyı takip ettiğinizde Aperlai, Kekova Adasında Batıkkent, Demre’ye doğru olan Gökkaya Koyu’nda ise Istlada antik kentleri karşımıza çıkıyor. Su içerisine gömülmüş antik kentlerin, inanılmaz bakir koyların, doğa ile harmanlandığı böylesi atmosfer yeryüzünde başka bir yerde yoktur herhalde. Yörenin güzelliğini duyanlar, dünyanın öte ucundan buraları keşfe geliyor. Avustralyalılar ve Yeni Zelandalılar bu koyların uzun yıllardır müdavimi. Gelibolu Yarımadası’na 104 yıl önce savaşmak için gelen Avustralya ve Yeni Zelandalı askerlerin torunları Anzac anmaları için Çanakkale’yi ziyaret edip, atalarını minnetle andıktan sonra bu koyların keyfini çıkarıyorlar. Üçağız, güzelliğini ve doğallığını ana ulaşım yollarından sapa bir noktada yer almasına borçlu. Akdeniz kıyısında saklı kalmayı başarmış köylerden Üçağız, batık şehri ve cam göbeği rengindeki eşsiz koyları ile masalsı bir güzellikte. Bir zamanlar Akdeniz kıyılarının küçük köylerinin kasabaya dönüşmesi süresinde uzakta kalabilmiş, bir balıkçı köyü tadında sakin, dingin bir köy. MÖ 5. yüzyıla kadar uzayan tarihe sahip Üçağız köyünün nüfusu 450 kadar. Köyün hemen önünde sular içerisinde Likya uygarlığına ait önemli mezarlar ve batık şehir kalıntısı antik evler, duvarların yer aldığı benzersiz bir atmosfer oluşmuş. Doğal bir liman görünümündeki köy tekneler için iyi bir barınak. Köyün hemen önündeki iskele mavi yolculuk tekneleri ve yatlarıyla dolu. Güvenli Üçağız Koyu, bu özelliği ile kano ve su sporları eğitimlerinde de kullanılıyor. Bölgede çok sayıda kano okulu var. Kekova, Simena gibi tekne turlarının gözde rotalarından olan tarihi bölgenin merkezinde yer alan Üçağız, aynı zamanda Likya Yolu yürüyüşçülerinin de durağı. Deniz kıyısında, sessiz, sakin ve huzurlu bir yerleşim yeri olan Üçağız, yaz aylarında hareketleniyor.