DENİZ ZEYTUN

DENİZ ZEYTUN

Tüm Makaleleri

Türkler için deve ve deve güreşleri

Deve deyince aklımıza ilk olarak kervanlar, çöller ve bitmeyen yol gelir değil mi? Ancak bizim kültürümüzde yalnızca yol arkadaşı değil aynı zamanda dost, bereket ve dayanıklılık sembolüdür. Anadolu’d...

‘Çaylarrr’

Bir bardak çay, hangi renkte olduğu bazen ruh halimize göre bazen de canımızın çektiğine bağlıdır, değil mi? Çayın, yalnızca suya eklenen yapraklardan ibaret olmadığını, anlamamız için bu farklı türle...

Martı sesleri duymak

Martı seslerini duymak huzur veriyor bana, özellikle kıyıya, limana, denizin tuzlu kokusuna hasret kalmış gibi hissettiriyor. Şehirde betonların arasında sıkışıp kalınca insanın kulağı bile doğanın se...

Su, sessiz kahraman

Su, görünüşte sıradan bir sıvı gibi dursa da yaşamın ta kendisidir. O yaşamın her zerresinde bulunuyor, varlığını hissettiren ve doğanın sessiz kahramanı olarak karşımıza çıkar.

Bir bardak alkol, çift acı gerçek

Alkol… İçeni var içmeyeni var, biraz samimi bir gözle bakalım olaya… Hani içiyoruz, eğleniyoruz falan harika da, gerçekler de var bunu inkâr edemeyiz. Şu an size, ‘bir yudum keyif’ diye başlayan öykün...

Uyumak ve huzur

Gecenin karanlığında, her şey bir bir sessizliğe gömüldüğünde uykuya dalmak yaşamın belki de en yalın keyfi aslında. O anları düşünün gün boyu peşinizden koşturan düşünceler yavaş yavaş silinirken, ya...

Zayıflamak var, ‘zayıflamak’ var

Hızla kilo kaybetmek isteyen sayısı çoktur ancak bu hemen yapılacak bir şey değil. Hızla zayıflamak ve sağlıklı zayıflamak her ne kadar kulağı benzer gelse de arasındaki fark dağlar kadar oluyor.

Köy yaşamı, huzur ve kargaşa

Köy yaşamı, her köşesinde doğanın dinginliği ve yalın bir yaşam tarzıyla özdeşleşmiş, huzuru arayanlar için bir sığınak gibidir. Şehirdeki koşturmacadan kaçan, her an bir yerlere yetişme telaşı içinde...

Sonbahar hüznü ve huzuru

Sonbahar sonunda geldi dostlar… Beklediğim o huzuru bir bilseniz, yaprakların sararması, rüzgârın esintisi, güneşin nazik sıcaklığı hepsi benim için huzurun simgesi…

Atatürk’ü anlamak

1938 yılının 10 Kasım sabahı… O gün sabah saat dokuzu beş geçe ülke derin bir sessizliğe gömüldü.