Merhaba,
İki arada bir derede kalmış bir kuşağın yetişkinleri olarak görmediğimiz ne kaldı diye düşünürken, görmediğimiz çok şeyin daha olduğunun farkında yaşamaya çalışıyoruz. Üzerine bastığımız toprağın gerçekliğinde, sanal alemin masalsı klavye özgürlüğünde yaşıyoruz. Sanal alem kavramının hayatımıza girdiği an itibarıyla yeni meslekler, yeni kavramlar ve yeni insan prototipi oluşurken her şeyin zamanla kirlendiği dünyada sanal alem de ne yazık ki kirlendi.
Masa başında dünyayı parmağında oynattığını zanneden akıl yoksunlarından tutunda sabaha kadar oyun oynasa yetmeyen internet çocuklarına, gerçekle hayal arasında kalan beyinlere kadar uzanan sanal alem yolculuğu günümüzde içinden çıkılamaz bir hale geldi. Tam bir sanal çöplük durumundayız.
Gizli hesaplar, başkasının fotoğrafıyla kendini kandıranlar, kopyala yapıştır ile kitap yazanlar, küçük çocuklara sarkan sapıklar artık günümüzde maaşlı birer sanal çöplük çalışanı olmuş durumdalar.
Çocukluğumuzun kütüphanelerini arar durumda kaldığımız sanal bilgi araştırmalarımızda aradığımız konu dışında ne varsa karşımıza çıkarken aramaktan sıkılıp kapattığımız, aman girmişken bir oyun oynayayım diyerek kafa dağıttığımızı sandığımız sanal çöplük yüzünden beynimizin aldığı hasar, gözlerimizin yorgunluğu ve aklımızın karışıklığı yanımıza kalırken çoğumuz bunun bile farkına varmıyoruz. Dünyanın etrafını uydu çöplüğüne döndüren kötü insanoğlu görünmez ağlarla bizim etrafımızı da ne yazık ki çöplüğe dönüştürmüş durumda. Elle tutamadığımız internet bizim bütün bedenimizi farklı ağlarla sararken uyumsuzluğumuz, mutsuzluğumuz, yanlığımız ve tüm kafa karışıklığımız bundandır.
Influencer kelimesi hayatımıza son zamanlarda giren bir kelime olsa da aslında uzun yıllardır sosyal medya denen sanal çöplükte var olan bir meslek. Eline tencereyi alanın yemek yaptığı, iki online kurs sonrası alınan sertifikayla uzman edasıyla anlatılan birçok konu. Zaten kişinin çözüm ararken karşısına çıkan bol takipçili, aşırı güvenli influencer arkadaşlar iyice kafa karıştırmaya yardım ederken aynı konuyu farklı farklı anlatan ve abartan insanlarla dolu sanal çöplük.
Ülke siyasetinin doğrularını ararken karartılan sayfalar, yapay zekayla yalan dolan hazırlanan görüntüler bana yıllar öncesinin televizyon ekranlarındaki tartışma programlarını hatırlatıyor. Örneğin T. C. Anayasası maddelerini masaya yatıran hukukçular farklı üniversitelerde aynı anayasa dersini almalarına rağmen asla aynı şeyi söylemez, saatlerce kendi fikirlerini empoze etmeye çalışırlardı. Halbuki tartışmaya bile gerek olmayan bu durumda herkesin elinde aynı anayasa vardı. Akıl çöplüğü zamanla sanal çöplüğe dönüşürken şimdi onların yerini troll denen kişiler aldı. Ne garip zamanlardayız değil mi
Troller sanal dünyanın yeni işçileri. Bir fikre karşı gelmek ve düşüncesini yazan kişiyi hayattan bezdirip hapishaneye attırmak için ciddi mücadele veren bu fake hesaplar yüzünden tüm dünya sıkıntıdayken biz dibe vurmuş durumdayız. Bir iyi kelimeye dahi tahammülü olmayan troller gizli hesaplarla kendi insanına siyasal çöplükten saldırırken kullandıkları kindar ve hakaret dolu dil oldukça utanç verici. Daha Devlet ve hükümet kelimelerinin ayrımını bilmeyen bu insanlar ezbere fikirlerle kendi toplumuna zarar veriyor.
Dünyanın çevresinin kirlenmişliğiyle tepemize gökten uydu parçası düşecek diye korkarken, sanal çöplükten fırlayan canavar fikirli insanlar yüzünden aklı başında olan tüm insanlar DON KİŞOT’a dönüştü artık.
Bilginin kirlendiği zamanlardayız, güven kavramının yok olduğu, gerçekliğin sanal alemle yer değiştirdiği, insanın düşüncesizce çoğaldığı, robotların insan hayatını tehdit etmeye başladığı zamanlarda. Bizler kiminin önemsediği kiminin umurunda olmayan doğa ve maden katliamlarıyla uğraşırken, kirli fikirlerini beyinlerimizi kontrol altına alarak sanal alem yoluyla yapıyorlar. Şöyle bir hatırlayın evde ekmek yok diye gittiğiniz marketten iki poşetle dönüyorsunuz, gereksiz ne varsa almışsınız. Çünkü tüketim çılgınlığının nörolojik yolcuğu müzikle işleniyor insan bedenine.
Kendi fikri olmayan troller, sosyal medya, tüketim çılgınlığı ve yeni dönem mesleği Influencer olmak ve gelinen sonuç sanal çöplük.
Çocukluğumuzun şeker bayramlarını özlemek gibi yaşamak, 23 Nisan coşkusunun tüm ülkede sevinçle kutlandığı zamanlarda olduğu gibi yaşamak, sokakların ve aklımızın tertemiz olduğu zamanlarda gibi yaşamak, çocukların çocukluğunu yaşadığı, büyüklerin yetişkin olmanın mutluluğunu yaşadığı gibi yaşamak, saygıyla, huzurla, sevgiyle yaşamak.
Kitaplara, akla ve sevgiye sarılın çünkü dünyayı güzellik kurtaracak.
Her değişime ayak uyduran doğanın bilgeliği ve sanatın ışığında yeniden görüşene dek sağlıkla ve sevgiyle…