Merhaba,
Hepimizin birer zaman yolcusu olduğunu düşünüyorum. Her birimiz farklı koşullarda, farklı hikayelere doğuyor ve büyüyoruz. Yaşadığımız süre boyunca biriktirdiğimiz anılarla bir dönemi kapatıyor ve dünyaya veda ediyoruz.
Ölmek için yaşadığımızı unuttuğumuzdan olsa gerek ne bulursak biriktirip, hırslarımızın kurbanı oluyoruz bu kısa zaman yolculuğunda. Halbuki hepimiz aynı gemideyiz ve bu geminin yolculuğu nereye hiç birimiz bilmemekteyiz.
Tarih boyunca kendi içindeki devri yüzünden zaman yolculuğumuza anlam yüklemeye çalışan düşünen insanlar toplulukları, günümüzde anlamını yitirmiş bir süreçte bana göre. Kendi ürettiği paranın esiri olmuş bir şekilde, diğer hayatları hiçe sayarak yaşayanlar mı yoksa kendi halinde yaşayan insanlara zarar veren kötü yürekliler mi daha suçlu. Sanırım çoğunuz her ikisi suçlu diye düşünürken bir diğer bakış açısı, sistemin insanları bu hale getirmesinin sonucu zamanda yolculuk yapan insanın dönüşümü olarak nitelendiriyor süreci. Aklınızdan geçen cevap ne olursa olsun, bilinen tek gerçeklik dünya denen yerden kimse canlı çıkamayacak. Dünya kendi yolculuğuna üzerinde yaşayan bizlerle devam ederken herkes kendi zamanında kaybolup gidecek…
Geçmiş medeniyetlerin kendi dönemlerinde ürettiği malzemelerin toprak altından çıkarılmasıyla oluşturulan arkeoloji müzelerinde gezerken, her birimiz şaşkınlık yaşamıyor muyuz? İğneler, muhteşem tasarımlı takılar, çanaklar, çömlekler ve aklınıza gelebilecek her türlü eşyanın yanı sıra duvar resimleri, yazıtlar, anıtlar… Aslında yaşadığımız sürecin kaosundan beynimizi arındırıp, yalın düşündüğümüzde hiçbir şeyin yeni bulunmadığını net olarak görebiliyoruz. Birer zaman yolcusu olarak sadece kendi iç dünyamıza dönüp olayları günümüz zaman çizelgesine uyarlayabildiğimizde her şeyin farkına varabiliyoruz. Zaman aceleyi sevmediği gibi yaşamımızı anılarla doldurmak için bütün kapılarını açıyor bizlere. İsteyen güzel anılarla, isteyen bütün kötülüklerle süslüyor hayatını ve kendi sürecinde tamamlıyor zaman yolculuğunu.
Maddi hayatın boşluğu yüzünden var edildiğine inandığım inanç ve ritüeller, manevi dünya için önceleri iyi niyetle düşünülmüş olsa da zaman yolculuğumuzda kötülüğe evrilmiş durumda. Düşünsenize küçük bir topluluğun kendi çıkarı için düzenlediği kurallar yüzünden kalabalıkların acı çektiği dönemler yaşanmış ve yaşanmaya devam ediyor. Zamanda yolculuk yapan insanın kendi çıkarı için yapamayacağı bir şeyin olmadığı süreçlerde çözümsüz zamanlarda zaman yolcusu olmak…
Dünya kendi limanına ulaştığında, biriktirilen onlarca anının hikayesiyle yazılacak belki de zaman yolcularının gerçek hikayesi. Ya da her seferinde unutulup, tekrar tekrar yaşanacak doğruyu bulana kadar.
Dilerim ki her bir zaman yolcusu kendi yol hikayesini güzelliklerle, iyilikle yaşasın. Dünyanın yolculuğu nereye ve ne zamana kadar sürer bilinmez ama bizler üzerinde yaşadığımız süre boyunca dünyanın bize sunduğu her şeye ihtiyaç duyacağız. Ve bir zaman yolcusu olarak dünyanın toprağıyla bütünleştiğimizde ortak aklın bir parçası olarak devam edeceğiz yolculuğumuza.
Özümüze döndüğümüz zamanlarda yeniden aynı dili sevgiyle yaşamamız dileğiyle. Her değişime ayak uyduran doğanın bilgeliği ve sanatın ışığında yeniden görüşene dek sağlıkla ve sevgiyle