Dünyanın her yerinden milyonlarca gezginin ortak rotası Antalya, hiç şüphesiz ki en ön gelen tatil destinasyonlarından biri. Günümüzde Antalya, denizin yanı sıra tertemiz kumsallar, büyüleyici koylar, konforlu plajlarıyla da tatilcilerin gözde şehirlerinden biri. Bilhassa plajlar, üzerine yazılar yazılması ve pek çok gezginin ziyarette bulunması üzerine şehrin en tanıdık yüzü olarak çıkıyor karşımıza. Ancak tıpkı plajlar gibi deniz, güneş ve kumun zevkini doyasıya çıkarabileceğiniz el değmemiş, dağların yamaçlarında gizli maviyle yeşilin aynı çatı altında birleştiren Koylar var ki şehrin yerlilerine bile yabancı bu koylar. Biz bu yazımızı biraz da size bu koyları tanıtmak adına yazdık. Şehrin en sessiz rotalarında saklanan, kimine yalnızca deniz yoluyla ulaşılabilen renklerin ilk defa göreceğiniz tonlarıyla tanışacağınız, el değmemiş bakir yapısıyla otantikliğin tadına varacağınız, masalsı maviliğiyle Maldivleri unutturan bakir koylarını keşfe hazır mısınız? O halde gelin, Antalya’nın bakir koylarında bir gezintiye çıkalım sizlerle…
SULUADA
İncecik ve bembeyaz kumu ile Akdeniz’in Maldivleri olarak adlandırılan bu adaya, Antalya’nın Kumluca ilçesine bağlı Adrasan sahilinden 15 km süren bir deniz yolculuğu ile ulaşılıyor. Sadece deniz yolu ile ulaşılabilen bu koy küçük bir alana sahip olmasına karşın, sakin ve huzurlu bir ortam arayanlar için doğru bir rota. Suluada, yüzmeye doyulamayacak kadar güzel suyu ve mükemmel nitelikteki sahili ile doğayla bütünleşebileceğiniz bir koy.
KORSAN KOYU
Akdeniz’in incilerinden biri olan bu koy, Antalya’nın Kumluca ilçesinde yaklaşık 3 km uzaklıkta. Ayrıca burası pek çok farklı kaynak tarafından dünyanın en iyi 10 yürüyüş rotasından biri olarak gösterilen Likya Yolu güzergahı içerisinde. Kavurucu güneşten saklanarak bu koyun masmavi sularına sığınabilir ya da tarihi Likya yoluna doğru bir yürüyüşe çıkabilirsiniz. Tercihiniz ne olursa olsun, burayı keşfettikten sonra eminiz ki çoğu kez daha buraya gelip, bir önceki defa yapamadığınız şeyleri telafi edebileceksiniz.
KEKOVA
Bir diğer bakir koyumuz Kekova. Bu listenin olmazsa olmazlarından kendisi. Demre ilçesin de bulunan Üçağız’dan tekne ile yapacağınız 10 dakikalık bir deniz yolculuğu ile ulaşabilirsiniz buraya. Yüzme, dalış, tekne gezileri gibi farklı aktivitelere katılabileceğiniz bu koy, Batık şehri ve tarihi kalıntılarından ötürü 990 yılında sit alanı ilan edilmiştir. Hem tarihi hem de doğayı en şeffaf haliyle seyretmek isteyenler için, burası biçilmiş bir kaftandır.
FIRNAZ KOYU
Kaş’ın sınırları aşıp dillere düşen güzelliklerini hepimiz biliyoruz. Bu koy da o güzellikten sonuna kadar nasibini almış rotalardan biri. Kaş’ta bulunan bu koy çamur banyosu ile öne çıkıyor ve bunun oldukça şifalı olduğuna inanılıyor. Herhangi bir işletme bulunmayan bakirliği ile öne çıkan bu yer, Yeşilköy yakınlarında bulunmakta. Ayrıca dünyanın en iyi 10 yürüyüş rotasından biri olarak gösterilen Likya Yolu güzergahı içerisinde bulunan koylardan biri. Hem tarihi hem de doğasıyla öne çıkan bu yer görenleri adeta büyüler nitelikte.
MADEN KOYU
Antalya merkeze 75 km mesafede bulunan bu koya, Tekirova ilçesinden Maden yolunu takip ederek kızılçam orman güzergahından ulaşım sağlamak mümkün. 430 m kıyı şeridine sahip sahili ile öne çıkan bu koy, temiz ve mavi deniziyle tatilcilere gülümserken, ormanın içine gizlenmiş yemyeşil ağaçlarıyla da kamp yapmak isteyen maceraperestlere göz kırpar nitelikte. Su sporlarına da uygun olan bu koy, keşfettiğiniz taktir de bu yaz ki deniz kum güneş üçlüsünü bir arada yaşayabildiğiniz en favori yeriniz olacak.