Ankara üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun, Hazine Bakanlığı’ndan emekli, Felsefe tutkunu Mehmet Uysal Galeri T sanat söyleşilerinin ekim ayı konuğu oldu. Moderatör İbrahim Ayırıcı’nın sunuş konuşması ardından Mehmet Uysal Toplumsallaşan duygular başlığı altında, duygu, sanat, mantık, zeka, akıl kavramlarını açıkladı. Sanatın toplumsal duyguları ifadede ve bir duygunun toplumsallaşmasında Pablo Picasso’nun Guernica tablosundan yola çıkarak sanatın ve sanatçının bir duyguyu ifadesinin önemini ve bu duygunun toplumsallaşmasını örnekledi.
Uysal bu konu başlığına çok çarpıcı bir örnek olan tablonun yapılış sürecini şöyle anlattı.’’ 1937 yılında İspanya’da iç savaş hüküm sürüyor. İspanya İç Savaşı sırasında Nazi Almanya’sına ait 28 bombardıman uçağının 26 Nisan 1937'de İspanya'daki Guernica şehrini bombalamasını anlatan, 7,76 m eninde ve 3,49 m yüksekliğinde anıtsal tablodur. Saldırı sırasında 250 ila 1600 kişi ölmüş, çok daha fazla sayıda kişi de yaralanmıştı. Bu tablo savaşa karşıtlığı tetiklemiştir.’’ Dedi
GUERNİCA
20. yüzyıl sanatının en güçlü savaş karşıtı ifadelerinden biri olan, Nazi Almanya’sının dehşet verici saldırılarından birini konu edinen Pablo Picasso’ya ait Guernica adlı eseri yaklaşık üç buçuk metreye sekiz metre ölçülerindeki bu dikkat çekici eser siyah, beyaz ve gri kullanılarak yapılmıştır. Tablo, ilk kez 1937 Paris Dünya Fuarı’nda sergilendiğinde büyük bir yankı uyandırdı ve hemen savaş karşıtı hareketlerin simgesi haline geldi. Bugün, Guernica, sadece İspanya için değil, dünya genelinde barış ve insan hakları mücadelesinin simgesi olarak kabul edilmektedir. Tablo, 1981 yılında, Franco’nun ölümünden sonra İspanya’ya geri döndü ve Madrid’deki Reina Sofía Müzesi’nde sergilenmeye başlandı. Guernica, Picasso’nun dehasını ve savaşın anlamsızlığına karşı yükselen evrensel bir ses olarak, sanat tarihinde hala eşsiz bir yer tutmaktadır.
TOPLUMSALLAŞAN DUYGULAR
Mehmet Uysal’ın sunumu sonrası katılımcılarla yapılan interaktif bir söyleşiyle toplumsallaşan duygular şöyle özetlendi. Toplumsallaşan duygular, bireylerin içinde yaşadıkları toplumun kültürel normları, değerleri ve sosyal ilişkileri ile şekillenen duygulardır. Bu duygular, insanların sosyal çevrelerindeki etkileşimler ve toplumsal roller doğrultusunda öğrenilir ve geliştirilir.
Kısacası, doğrudan toplumsal dinamikler tarafından biçimlenen duygusal tepkiler ve duygulanımlardır. Toplumsallaşan duygular, bireyin içinde bulunduğu kültürel ve sosyal çevreye göre farklılık gösterebilir. Toplum, bu duyguların nasıl ifade edileceğini, hangi durumlarda ortaya çıkacağını ve hangi duyguların kabul göreceğini belirleyen önemli bir etkendir.