Türk dünyasında mevsimlik bayramlar arasında yer alan Hıdırellez, Hızır ve İlyas Peygamber’in yeryüzünde buluştukları gün olması nedeniyle kutlanıyor. Gregoryen takvimine göre 6 Mayıs’a denk gelen Hıdırellez, Rumi takvime göre ise 23 Nisan gününe denk geliyor. Hıdırellezin kökeni hakkında birçok fikir bulunuyor. Peki Hıdırellezin kökeni nereye dayanıyor? İşte ayrıntılar…
Bazılarına göre Hıdırellez Mezopotamya ile Anadolu kültürüne ait. Bazılarına göre ise İslamiyet öncesi Orta Asya Türk kültür ve inançlarına ait. Ancak Hıdırellez Bayramı’nı tek bir kültürle bağdaştırmak mümkün değildir. İlk çağlardan itibaren birçok ülkede bahar ve yazın gelmesiyle çeşitli tören ve ayinler yapılıyor.
HIDIRELLEZ GELENEKLERİ
Hıdırellez Bayramı’nda beyaz kıyafetler giyilir ve güneş doğmadan önce bol sulu ve yeşil kırlara gidilir. Doğa içerisinde uzun yürüyüşler yapılarak bereket ve bolluk dilenir.
Doğadan toplanan çiçekler kaynatılır ve yapılan içecekten içildiği takdir de hastalıklara şifa olacağına inanılır. Kaynatılan suyun soğuduktan sonra bu su ile 40 gün boyunca yıkanan kişinin gençleşeceğine ve güzelleşeceğine inanılır.
Hızır Hakkı için baharın ilk kuzusu kesilerek yenilir.
Hıdırellez sabahında yiyecek kapları, ambarlar, pencereler ve cüzdanlar açık bırakılır.
Mayasız yoğurt mayalanır.
Hıdırellez akşamı kağıda bir dilek yazılır ve gül ağacının altına bırakılır.
Yüzük, küpe ve kolye gibi takılar su dolu bir çömleğe atılır. Çömleğe atılırken ise kısmetim açılsın denir.
Hıdırellez günü evde bulunan herkes için toprağa 7’şer tane nohut ve fasulye dikilir.
