Yaşanan İklim krizi kendini bu yıl daha da derinden hissettirdi. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’de yaşanan su krizini dile getirmişti. Yaşanan su sorunun boyutu tarımda da kendini derinden hissettirdi. Yaşanan su sorunun üreticiyi derinden etkilediğini söyleyen Mersin Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz, şu sözlere yer verdi:
“Tabi su sıkıntısı ülkemizin her tarafında var. Son yıllarda yaşanan iklim değişikliği, bütün illerimizde özellikle bizim Mersin'de Toroslar diye tabir ettiğimiz, ilimizin 2 bin metre yükseğinde bulunan dağlarımıza kar yağışı olmaması, yağışların azalması yer altı kaynaklarımızın her geçen yıl azalmasına sebep olmaktadır. Dolayısıyla bu kırsaldaki biliyorsunuz büyükşehir belediyesi bütün şehir olarak bizim bütün il sınırlarımızın su ihtiyacını büyükşehir belediyemiz karşılıyor.
SUYU VERİMLİ VE İDARELİ KULLANMALIYIZ
Dolayısıyla büyükşehir belediyemizin sulama suyunda da etkinlikleri, yatırımları var ama öncelik tabi içme suyu. Yaşadığımız bu iklimsel değişiklikler, kuraklık, kar yağışlarının olmaması, yer altı kaynaklarımızın her geçen yıl azalması tabi ki su ihtiyacımızın daha da sıkıntılı bir hale gelmesine sebep oluyor. Dolayısıyla belediye başkanımız doğru söylüyor. Su kaynaklarımızı çok verimli ve idareli kullanmak zorundayız. Artık ülkemiz su zengini bir ülke değil. Tam tersi su fakiri bir ülke yönüne doğru hızla ilerlemektedir.
SIKINTILI SÜREÇ YAŞIYORUZ
Üretici çok olumsuz yönde etkileniyor. Örneğin bizim sulama alanlarımızda Mersin Sulama Birliğimiz var dün çiftçiler belli bir bölgede toplanmışlar. İnanın oraya gitmeye çekindim. Yani bu kadar sıkıntılı bir süreç. Tabi suyun olmadığından değil bazı arızalardan kaynaklı onu hemen sulama birliği ile görüşerek çözdük. Ama önümüzdeki süreçte yani yazın ortasından sonuna doğru sulama suyunda oldukça sıkıntılı bir süreç yaşayacağımız belli.
ÜRETİCİ ROTASINI DEĞİŞTİRDİ
Bu saatten itibaren suya daha az ihtiyacı olan bitkiler üzerinde, tropikal ürünler üzerinde ya da su sıkıntısı yaşamadan önce hasat edilen erkenci ürünler, sebzeler üzerinde hesap yapmak zorunda kalacağımızı düşünüyorum. Tabi bu ne kadar çözüm olacak yani herkes erkenci meyve sebze üretirse daha sonrası ne olacak o da ayrı bir hesap. Tabi bunlar tamamen ülkemizin Tarım Bakanlığı'nın izlemesi gereken bir politikadır.
Bunun acilen önleminin alınmasıyla ilgili biz de zaten ilimizde sayın valimizle, tarım teşkilatlarımızla sıkça görüşüyoruz. Mesela 2 gün önce bir toplantımız vardı. Bütün tarımı ilgilendiren kurumların katıldığı. Hem sulamayla alakalı tarımda yaşanan sıkıntılarla alakalı toplantılar yapıyoruz. Ama gerçekten çok önemli bir konu. Bölgemizin ilerleyen süreçte yaşayabileceği en büyük sorunlardan bir tanesi diye düşünüyoruz.”
