İşçi krizi ve ekonomik krizden en çok etkilenen kesimlerden biri de tarım sektörü oldu. Antalya dahil olmak üzere birçok şehirde narenciyeler dalında kaldı. Antalya gibi Mersin’de de üreticiler bahçelerini sökmeye başladı. Konuya ilişkin konuşan Mersin Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz, yaşananları şu şekilde anlattı:
“Narenciyeyi kaybetmeye doğru devam ediyoruz. Narenciyede olumsuzluklar hat safhada. Çiftçi, su sıkıntısı da olsa, üretim maliyetleri yüksek de olsa bir şekilde üretiyor ama pazarda çok sıkıntımız var. Son 3 yıldır narenciye dalında kalıyor. Çiftçi hızla bahçesini kesiyor. Erkenci çeşitlere, sert çekirdeklilere kendi başına yöneliyor. Tabi bu yıl aslında Tarım Bakanlığımızın yapmış olduğu bir üretim planlamasıyla ilgili yeni bir gelişme var.
ÇİFTÇİ ALIŞKANLIĞINI BIRAKMIYOR
Henüz o da etkisini göstermiş değil. Yani çiftçi bu alışkanlığına devam ediyor. Yani piyasada neyin ufkunu açık görüyorsa o ürüne kendi başına yönelmeye devam ediyor. Bu doğru bir yaklaşım değil. Süratle üretim planlamasıyla ilgili çok ciddi bir planlamanın hangi ilde hangi bölgede hangi ürünün üretilmesiyle alakalı ve suyla da ilgili hesaplamalar yapılarak çeşitler belirlenmeli. Bence bu yönde yavaş ilerliyoruz.
ÇİFTÇİ KUMAR OYNUYOR
Halihazırda olumsuzluklar yaşarken en büyük sıkıntımız pazar. Çiftçi bir şekilde üretiyor. Canını dişine takıyor, borçlanıyor, birden fazla bankalarla çalışıyor, tarım kredi kooperatiflerine borçlanıyor. Sonuçta çiftçi üretiyor. Ama önemli olan çiftçinin üretmiş olduğunun pazar karşılığı olmalı. Mersin'de çiftçinin beklediği budur. Yani ürettiği ürünü 1 yıl boyunca alın teri döküp, para harcayıp ürettiği ürünün ekonomik karşılığını bir nebze de olsa bilmesi lazım. Ama tabiri caizse kumar oynuyoruz. Yaşanan sıkıntılardan kaynaklı her geçen yıl çiftçi daha fazla bankalara ve benzeri kuruluşlara borçlanmaya devam ediyor. Bunun sonu bir felakettir.
10 YIL SONRA ÇİFTÇİ BULAMAYACAĞIZ
Genel başkanımız Şemsi Bayraktar'ın birkaç ay önceden bir demeci var. Bu gidişle 10 sene sonra üretici bulamayacaksınız diye bir uyarıda bulundu. Kesinlikle bunun altını çiziyorum. Tarımda zaten çalışanların yaş ortalaması 60'a yaklaşmış. Gençlerimizi, çocuklarımızı tarımda tutamıyoruz. Çünkü para tarım yapan para kazanmıyor. Dolayısıyla böyle bir sıkıntının devam ettiğini görmekteyiz. Bununla ilgili çok ciddi önlem alınması gerektiğini söylemeye devam ediyoruz başta tarım bakanlığına.”
