Damarların pıhtı ile tıkanmasının dünya çapında ölümlerin yüzde 25'inden sorumlu olduğu uzmanlar tarafından bildiriliyor. Antalya'da düzenlenen 50. Ulusal Hematoloji Kongresi'nde konuşan Türk Hematoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Özgür Mehtap, damar tıkanıklığının önemli bir sağlık sorunu olduğunu belirterek uyarılarda bulundu.

Genel Sekreter Prof. Dr. Özgür Mehtap, "Ciddi bir halk sorunu olan damar tıkanıklığının önlenmesi için farkındalık artırma kampanyaları başta olmak üzere riskli hasta ve toplulukların belirlenmesi; bu gruplarda önleyici tedavilerin uygulanması gibi çalışmalar önemlidir. En önemli ve son derece kolay erişilebilecek tedavi hareketli olmaktır. Her yıl Uluslararası Tromboz Hemostaz Derneği'nin çağrısı ile 13 Ekim Dünya Tromboz Günü olarak kutlanmakta ve halkın tromboz hakkında bilgilendirilmesi için çeşitli farkındalık gerçekleştirilmektedir.

50. Ulusal Hematoloji̇ Kongresi̇-1

Türk Hematoloji Derneği de her 13 Ekim'de farkındalık çalışmaları yapmaktadır. Kişilere yaşa uygun olacak şekilde günde en az 5000-6000 adım atmaları; oturarak çalışıyorlarsa her iki saatte bir ayağa kalkarak 5-10 dakika hareket etmeleri; daha önce toplardamar tıkanıklığı geçirmiş olanların varis çorabı giymeleri gibi basit öneriler hayat kurtarıcıdır. Benzer şekilde obezite, sigara, karbonhidrat ve hayvansal yağ ağırlıklı beslenme gibi etkenleri ortadan kaldıracak yaşam tarzı değişiklikleri yaşamsal öneme sahiptir. Tüm bu önlemlere karşın bazı kişiler damar tıkanıklığı açısından yüksek riskli olmaya devam etmektedir. Altta yatan genetik bozukluğu olanlar, kalp damar tıkanıklığı veya ritim bozukluğu olan hastalar, büyük cerrahi ameliyat geçirenler, çeşitli nedenlerle hastanede uzun süre yatan hastalar, yüksek riskli gebelikler, tekrarlayan düşükleri olan kadınlar bu grup içinde sayılabilir. Söz konusu yüksek riskli kişilerde önleyici kan sulandırıcı tedavi (profilaksi) kullanılmalıdır. Örneğin ortopedik cerrahi geçiren hastalarda önleyici kan sulandırıcı tedavi ile ameliyat sonrasında tromboz geçirme olasılığı yüzde 90'ın üzerinde ortadan kalkmaktadır." diye konuştu.

DAMARLARIN PIHTI İLE TIKANMASI, ÖLÜMLERİN YÜZDE 25'İNDEN SORUMLU

"Dünyada her dört ölümden biri damar tıkanıklığına bağlı olarak gerçekleşmektedir" diyen Prof. Dr. Özgür Mehtap, "Aspirin, heparin ve kumadin gibi kan sulandırıcı ilaçların yanında yeni kullanıma giren ilaçlar var. Bu ilaçların bazılarında ilacın etkili olup olmadığını anlamak için düzenli kan testleri yaptırmak gerekir. Kan sulandırıcı tedavilerin önemli bir yan etkisi kanama eğilimini artırmalarıdır. Bu nedenle trombozun tedavisi veya önlenmesi amacıyla kan sulandırıcı ilaç başlanmadan önce hastanın kanama riski hesaplanır. Hangi kişilerde, ne süre ile ve ne tür kan sulandırıcı ilaç başlanacağı hekim kararı ile belirlenir. Kişiler kendi başlarına bu tür ilaçları kullanmamalıdır." uyarısında bulundu.

Muhabir: GÖZDE DOLAYMAN