Antalya, Doğu Roma’dan sonra Selçukluların hakimiyetine girerek hem siyasi hem de stratejik olarak güçlü merkezlerden biri oldu. O dönemde Antalya’yı gezen gezginlerden Simon de Saint Quentin, Kösedağ Savaşı’ndan sonra zayıflayan Selçuklu Devleti hakkında bilgiler vermiştir.
SİMON DE SAİNT QUENTİN’İN GÖZÜNDEN ANTALYA
Simon de Saint Quentin, bu süreçte II. Gıyaseddin’in Moğollarla barış sağladıktan sonra Antalya’dan Konya’ya dönebildiğini kayıtlara geçirmiştir. Sultan II. Gıyaseddin’in genç yaşta ölümü Antalya’da derin izler bırakmış ve şehri tarihine yön vermiştir. Sultanın ölümünü ve yerine geçen çocuk yaştaki hükümdar Rükneddin Kılıçaslan’ı anlatmıştır.
EBUL-FİDA’NIN GÖZLEMLERİNDEN ANTALYA
Ebu’l-Fida adlı gezgin Hamidoğulları’nın Antalya’yı almasını ve şehri kontrol etmesini yazılarında katarmış. Dündar Bey’in Antalya’yı alışını ise Antalya hakimini esir ederek başardığını aktarmıştır. Dündar Bey, şehri kardeşi Yunus Bey’e devretmiş ve Hamidoğulları Beyliği’nin Teke kolu ortaya çıkmış. Bu süreçte, Antalya ve çevresi Teke ili olarak anılmaya başlamış. Buradaki beyler de Teke Beyleri olarak adlandırılmış.
İBN BATTUTA’NIN YAZILARINDAN ANTALYA
Ünlü gezgin İbn Battuta, Hamidoğulları döneminde Antalya’ya gelmiş ve yönetim hakkında bilgiler aktarmış. Antalya Emiri Hızır Bey’i hasta olduğu bir dönemde ziyaret eden Battuta, Hızır Bey’in misafirperverliğini övmüştür. Kendisine hediyeler verilmesini de cömertlik ve diplomatik zarafet olarak değerlendirmiş. İbn Battuta Antalya’nın günlük yaşamı, halkın sosyal ve ekonomik durumu ile yöneticilerin tutumları hakkında bilgileri kayıt altına almış.
EL-ÖMERİ’NİN BAKIŞ AÇISINDAN ANTALYA
Şihabeddin El Ömeri de Hamidoğulları döneminde Antalya’yı ziyaret ederek Hızır Bey hakkında ve diğer şehirdeki kaleler hakkında bilgiler vermiştir. El-Ömeri, Antalya’daki askeri gücün tam anlamıyla disiplinli olmadığını ancak kaleler ve stratejik noktalardaki savunmanın sağlam olduğunu belirtmiş. Bunun yanı sıra denizcilik faaliyetleri ve ticaret yolları hakkında da bilgileri yazılarına eklemiş.
SCHILTBERGER’DEN OSMANLI'DA ANTALYA
Yıldırım Bayezid döneminde Osmanlı İmparatorluğu’na geçen Antalya hakkında, gezgin Johannes Schiltberger, Bayezid’in şehri fethedişini ve bölgenin Osmanlı topraklarına katılışı aktarılmış. Schiltberger, Antalya çevresinde deve yetiştiriciliğinin yaygın olduğu, Bayezid’e o dönem on bin deve hediye edildiğini yazılmış.
EVLİYA ÇELEBİ’NİN NOTLARINDAN ANTALYA
Evliya Çelebi de gezdiği Antalya hakkında folklorik unsurları detaylandırmış, Teke Beyi’nin Finike Kalesi’ni fethedişini ve bu fetihle birlikte ‘Teke Bey’ unvanı hakkında bilgilerde vermiş. Çelebi’ye göre, Osmanlı’nın Finike Kalesi’ni ele geçiriş süreci bölgedeki güçlü yerel beyliklerin etkisini azaltmış ve Osmanlı egemenliğini güçlendirmiş.
14. yüzyılda yaşayan Fransisken rahip, Tekeoğulları Beyliği’nin bayrakları hakkında bilgiler vermiş. Beyaz zemin üzerine zikzak koyu çizgiler ve Mührü Süleyman sembolüne sahip olan bu bayraklar, dönemin estetik anlayışını ve sembolizmini yansıtmış. Tekeoğulları’nın Kıbrıslı Latinlerle mücadelesi ve sonunda Antalya’yı yeniden geçirmesi, bölgedeki siyasi mücadelelerin şiddetini göstermiş.
Antalya, tarih boyunca pek çok seyyah ve tarihçinin dikkatini çekmiş, eserlere yansımış. İbn Battuta, insan ilişkilerine odaklanırken, El-Ömeri askeri ve idari yapıya dair analizler, Evliya Çelebi ise folklorik anlatımları, şehrin tarihsel derinliğini ve kültürel zenginliğini ele almış.